Karanlığa mahkûm olmasın

Behçet hastası hükümlü Adnan Öztel tedavi olamazsa gözlerini kaybedecek.

Hilal Köse / Cumhuriyet

Türkiye’de cezaevleri denilince akla gelen ilk sorunlardan biri hasta tutuklular. Doktor, Adli Tıp, infaz savcılığı üçgeninde ölümle biten hayatlar söz konusu. “Aslında, var olan yasalar uygulansa, ağır hastaların tahliyesi bir sorun olmaktan çıkacak” diyor İnsan Hakları Derneği (İHD) gönüllüsü Neriman Çelik. Behçet hastalığı (damarların iltihaplanmasına, ileri safhalarda körlüğe neden olan ve nedeni bilinmeyen bir bağışıklık sistemi hastalığı) nedeniyle gözlerini kaybetmek üzere olan 44 yaşındaki Adnan Öztel’in tedavisini yaptırabilmek için vasiliğini üstlenmiş. Öztel’in “Kör olmaktansa, kanser olmayı tercih ederim” dediğini aktarıyor. Öztel’in sağlık dosyası, ihmaller zincirinin çarpıcı bir örneği.

Türkiye Devrim Partisi (TDP) davasında yargılanan Öztel, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyken, 2004’te tutuklandı. Mart 2006’da müebbet hapse mahkûm edildi. Bafra T Tipi Cezaevi’ndeki hükümlü, cezası ertelenmezse tamamen kör olacak. Öztel’in tahliye talebi Kasım 2014’te reddedildi. İnfaz savcılığının ret kararı, Bafra İlçe Devlet Hastanesi’nin raporuna dayanıyor. Rapor ise üç cümlelik: “Mahalinde tedavi edilebilir. Cezaevinde kalmasına engel değildir. Durum bildirir rapordur.” Öztel’in durumuyla ilgili hiç bilgi bulunmayan bu raporda 9 uzmanın imzası var. Klinik bulgulara ilişkin değerlendirme vs. yok. Tanı başlığına ise “behçet hastalığı” notu düşülmüş. Raporun imzacıları romatoloji uzmanı değil. Öztel’in tedavi gördüğü 19 Mayıs Üniversitesi Hastanesi’nin 2013’teki raporu da ‘hayati tehlike yok’ diyor. İnsancıl Dergisi yazarı Öztel’in yakında bir şiir kitabı basılacak.

 

Altı yıl boyunca doktor görmedi

Öztel’in şikâyetleri 2004 yılında başlamış. 6 yıl boyunca hastaneye bile götürülmeden alerji damlasıyla revirden koğuşa gönderilmiş. Bir buçuk ay boyunca 39 derecelik ateş düşürülmeyince, Mart 2010’da ilk kez üniversite hastanesine götürülmüş ve 16 ay boyunca 10 kez muayene olmuş. Ancak behçet hastalığı 2012 yılında tespit edilmiş. Teşhis konulamadığı için yanlış tedavi olan Öztel’in bu nedenle bağışıklık sistemi alt üst olmuş. Öztel’in sağlık dosyası İstanbul’da Prof. Dr. İlknur Tutkun’a getirildi. Tutkun, son seçenek başka bir ilaç tedavisinden söz ediyor: “Bu ilaç her ay aynı günde hastane ortamında, serumla verilir. Hastanın steril, sağlıklı koşullarda takibi yapılarak kullanılır. Tedavi mikrobu çeker. Hapishanede öneremem. Tüberküloza yakalanabilir. Gözlerini kaybedebilir.”