Karadeniz'e fındık göçü başladı; vakalar artışa geçti

Ordu Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, koronavirüsle ilgili "Vakalar 'artık yok' denilebilecek noktaya gelmişken, Karadeniz’e özel fındık hasadı nedeniyle artan nüfus yoğunluğu ile vakalar da yeniden artışa geçti" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Ordu’da üreticiler, fındık hasadı için geri sayıma başladı. Kentte valilik bünyesinde oluşturulan kurul tarafından 7 Ağustos olarak belirlenen hasat tarihi öncesinde fındık üreticileri de son hazırlıklarını yapıyor. Fındık hasadının yaklaşmasıyla birlikte kente mevsimlik tarım işçileri de göç etmeye başladı. Yapılan değerlendirmelere göre, bu sezon Doğu ve Güneydoğu illerinden Ordu’ya yaklaşık 30 bin mevsimlik tarım işçisinin geleceği tahmin ediliyor. Bu sayının gurbette yaşayan Orduluların da fındık hasadı için memleketlerine gelmesiyle, kent nüfusunun 1,5 milyonu aşması bekleniyor.

MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ KONAKLAMA ALANINDA

Bugüne kadar kente gelen mevsimlik tarım işçileri Altınordu, Perşembe, Fatsa, Ünye ve Ulubey’deki konaklama alanlarına yerleşmeye başladı. Bu kapsamda Altınordu ilçesine bağlı Saraycık Mahallesi sınırları içerisinde kalan konaklama alanına 250 civarında çadır kuruldu. Bu rakamın önümüzdeki günlerde daha da artacağı ön görülüyor. 

’25-30 BİN DOLAYINDA MEVSİMLİK TARIM İŞÇİSİ GELECEK’

Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, kentte gelecek mevsimlik tarım işçisi sayısının bu yıl 30 bini bulacağını kaydetti. Şehirde fındık hasadının gelmesiyle nüfus yoğunluğunda artış yaşandığına dikkat çeken Akça, şunları söyledi:

“Bayram tatilinin 9 güne çıkması dolayısıyla ve hakikaten il dışında yaşayan birçok kardeşimiz bölgemize geldiler. Akabinde hasat dönemi başladığı için birçok vatandaşımız geri dönmedi. Şehirde zaten bunun verdiği bir kalabalık vardı. Bunun yanı sıra bölgemize 25-30 bin dolayında Doğu ve Güneydoğu’da yaşayan vatandaşlarımız fındık hasadında çalışmak için gelmeye başlamasıyla, onların da oluşturduğu bir kalabalık oldu.

Bu süreçte herkesin koronavirüs tedbirlerine uyması gerekir. Hakikaten şehir çok kalabalıklaştı. Araba çekmeye yer kalmadı, otoparklar ağızlarına kadar dolu, sokaklar, caddeler hıncahınç, alışveriş merkezleri, eğlence merkezleri, sahil dolu. Bu gösteriyor ki; şu anda ilimizde çok yoğun bir kalabalık yaşanıyor. Dolayısıyla bütün vatandaşlarımızın özellikle pandemiyi yaşadığımız bu sıkıntılı günlerde dikkatli davranmaları ve kurallara uyması gerektiğini düşünüyorum”

‘ŞEHRİN NÜFUSU İKİ KATINA ÇIKTI’

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Eğitim Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt da, ağustos ayında şehrin nüfusunun iki katına çıktığını söyledi. Bahçe sahiplerine aşı olmayan işçileri çalıştırmamaları yönünde çağrıda bulunan Enginyurt, “Fındık hasadının yaklaşması nedeniyle ağustos ayının ilk haftasında Karadeniz sahil kesiminde Ordu, Giresun, Trabzon’da fındık hasadı başlayacak. Bu illerimizde nüfus iki katına çıktı. Ordu özelinde konuşacak olursak, 750 bin nüfus 1,5 milyona çıktı. Çok ciddi bir hareketlilik var.

Bu hareketlilik Covid-19 virüsünün yayılmasını çok daha kolaylaştırıyor. Riski arttırıyor. Önlem olarak ne yapmamız lazım; iş verenlerin il dışından gelen işçileri kontrol ederek, aşı olmayanları çalıştırmaması gerekiyor. Bu çok önemli bir durum. Muhakkak tüm işverenlerin dışarıdan gelen işçilere, il içinden çalıştırdığı işçilere aşı olup olmadığının kontrolünün sağlanması gerekiyor. Eğer işçi aşılı değilse, işçilerin çalıştırılmamasını öneriyorum. Her şeyi devlet gerçekleştiremez. Vatandaşlarımız, işverenlerimiz de bunun kontrolünü çok rahatlkla sağlayabilir” diye konuştu.

‘PANDEMİ SERVİSLERİNDE YATAN HASTA SAYISI ARTTI’

Enginyurt, fındık hasadı nedeniyle vakaların Ordu’da yeniden arttığına dikkati çekerek, “Yeniden pandemi servislerinde yatan hasta sayıları artmaya başladı. Vakalar artık yok denilebilecek kadar noktaya gelmişken, artmaya başladı. Bu Karadeniz’e özel fındık hasadı nedeniyle ama diğer yerlerde ise aşı olmayan vatandaşlar yüzünden. O yüzden vatandaşlarımızın aşı olmasını muhakkak tavsiye ediyorum. Önümüzde 30 günlük bir süre var. Bunu kaçırmamamız gerekiyor. Elimizdeki tek silah olan aşıya sarılmamız gerekiyor. Başka bir çaremiz yok. Savsatalara inanmasın vatandaşlarımız” dedi.