Karacan'ın öldürülmesi davasında gerekçeli karar

DİSK'e bağlı Lastik-İş Sendikası'nın eski genel başkanı Abdullah Karacan'ın öldürülmesi ve 2 kişinin yaralanmasına ilişkin görülen davada verilen kararın gerekçesi hazırlandı.

AA

DİSK'e bağlı Lastik-İş Sendikası'nın eski genel başkanı Abdullah Karacan'ın öldürülmesi ve 2 kişinin yaralanmasına ilişkin görülen davada mahkeme, 14 Temmuz'daki karar duruşmasında, sanık Sezat Uzunlar'a, maktul Karacan'ı "kasten öldürme" suçundan haksız tahrik indirimi uygulayarak 12 yıl 6 ay, 2 kişiye yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan haksız tahrik indirimi uygulayarak 3 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırarak tutukluluk halinin devamına hükmetmişti.

Heyet ayrıca sanık Uzunlar'a "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet" suçundan verdiği 1 yıl 3 ay hapis ile 50 gün adli para cezasını ise ertelemişti. Heyet ayrıca tutuksuz 7 sanığa ise Uzunlar'a yönelik "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 3 yıl 4'er ay hapis cezası vermişti.

Mahkeme heyeti, verilen kararın gerekçesi hazırlandı. 1. Ağır Ceza Mahkemesince açıklanan 51 sayfalık gerekçeli kararda, mütalaa, sanık ve avukatların savunmaları, tanık ifadeleri, müşteki vekillerinin beyanları, uzman, adli tıp ve dijital materyal inceleme raporları ile olay yerini gösterir kamera görüntülerinin iyileştirildiği bilgileri yer aldı.

'UZUNLAR'LA YÖNETİM ARASINDA UYUŞMAZLIK' 

Gerekçeli kararda, davaya konu dosyada mevcut tüm bu deliller ışığında değerlendirme yapıldığı vurgulandı.

Kararda, "Sanık Uzunlar ile maktul ve diğer sanıklar arasında önceye dayalı husumet bulunmadığı, olay tarihi itibarıyla lastik fabrikasında yapılacak bölüm değişiklikleriyle ilgili Uzunlar ve sendika yönetimi arasında uyuşmazlık olduğu, tüm sanıkların ve tanıkların beyanları bir arada değerlendirildiğinde sendika ve yönetiminin fabrikada çalışan işçiler üzerinde işe alma, işten çıkarma ve bölüm değişiklikleri hususunda söz sahibi olduğu, bu doğrultuda Sedat'ın sendika üyesi olduğu ve kendisiyle ilgili değişikliğin söz konusu olması üzerine sendika yönetimiyle iletişime geçtiği anlaşılmıştır." ifadeleri kullanıldı.

Olayda kullanılan silahın daha önce Uzunlar'ın savunmalarına uygun kurulmuş olduğunun sabit olduğu bildirilen gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

"Silahın görünür açık yerde olmasına rağmen aynı odada bulunan sanıklar M.S. ve A.S'nin silahı hiç görmedikleri şeklinde çelişkili beyanda bulunmaları, Uzunlar'ın, Karacan'ın kendisine kafa attığı yönündeki iddiasında olayın hemen akabinde tanzim edilen geçici hekim raporunun ve sanık Uzunlar'ın savcılık huzurundaki 'Bana doğru kafa attı, başımı çevirdim, sağ gözümün altına kafası geldi.' ifadesinin uyum içerisinde olması birlikte değerlendirildiğinde Uzunlar'ın olayın bu anına kadar verdiği savunmalarına itibar edilmiştir."

"ŞAHISLAR ARASINDA ARBEDE OLDUĞU SABİTTİR"

Kararda, Karacan ve tüm sanıklarca odaya girildikten sonra Uzunlar'ın toplantı masasının karşısındaki sandalyelere oturtulduğu, binanın kapılarının kapatıldığı ve etrafının sanıklarca çevrelendiği, dışarıdaki boğuşma esnasında Uzunlar'ın üst kıyafetlerinin çıktığı ve üzerinde sadece beyaz atlet olduğu belirtilerek, "İyileştirilmiş görüntülerde camekan ardında beyaz atletli bir şahsın hızlı bir şekilde toplantı masasının karşısındaki sandalyelerden makam masasının çekmecesine doğru hamle yaptığı akabinde içeride bulunan şahıslar arasında arbede olduğu ve dışarı kaçıştıkları sabittir." ifadesi kullanıldı.

"KASTEN ÖLDÜRDÜĞÜ ORTADA"

Delillerden hareketle suçta kullanılan silahın Uzunlar tarafından ele geçirildiği, sanık E.A. ve Karacan'ın Uzunlar'a ilk hamle yapan kişiler olduğu, yakın temas halinde mücadele ettikleri aktarılan gerekçede, şu bilgiler paylaşıldı:

"Maktulün silahı almak amacıyla ellerini uzattığı sırada silahın sanık Sedat Uzunlar tarafından ateşlendiği, Karacan'ın kol bilek kısımlarında atış artığı tespit edildiği, maktulün kafa bölgesine yakın isabet aldığı ve mermi çekirdeğinin vücutta kalmayarak dışarı çıktığı otopsi raporuyla bu durumun sabit olması hususları birlikte değerlendirildiğinde Uzunlar'ın elinden silahı almaya çalışan maktulün baş kısmına doğru kasten ateş ederek öldürdüğünün kabulü gerekir."

Karacan'ın yere düşmesiyle sanıkların müdahale amacıyla hareket ettiği, bu sırada silahın Uzunlar tarafından ateşlendiği ve sanıklar O.B'nin yüz ve omuz, M.S'nin de kalça kısmından isabet aldığının belirtildiği gerekçede, Uzunlar'ın Karacan'a karşı eylemi sebebiyle "kasten öldürme", M.S. ve O.B'ye karşı eylemleri nedeniyle "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan cezalandırılmasına karar verildiği hatırlatıldı.

Tutuksuz yargılanan A.S, E.Ö, E.A, M.S, O.B, Ö.G.U. ve T.Y'nin kendi rızasıyla sendika temsilcilik binası içerisine giren Uzunlar'ı zorla bina içinde tutmaları, kaçma çabasına rağmen kollarından tutarak, sürükleyerek ve darbederek binaya geri sokmaları, sandalyeye oturtulduğu sırada etrafını çevreleyerek çıkmasına müsaade etmediklerinin anlatıldığı kararda, 7 sanığın "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verildiği anımsatıldı.

Kararın gerekçesinde, Uzunlar'ın maktul ve diğer sanıklarca darbedildiği, zorla binaya sokulduğu, binada tutularak dışarı çıkmasının engellendiği ve cep telefonunun zorla elinden alındığının sabit olduğu vurgulanarak, Uzunlar hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kanaatine varıldığı belirtildi.

NE OLMUŞTU?

Sakarya'nın Arifiye ilçesindeki lastik fabrikasını 13 Kasım 2018'de ziyaret eden Lastik-İş'in o dönemki genel başkanı Abdullah Karacan, iş yeri temsilciliği binasında fabrikada çalışan işçilerden Sedat Uzunlar'ın silahlı saldırısına uğramış, Karacan ile yanındaki iş yeri temsilcisi O.B. ve M.S. yaralanmıştı.

Ağır yaralanan Karacan ile O.B. ve M.S. hastaneye kaldırılmış, Karacan müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı.