Karaburun'da RES kaybetti, doğa kazandı

KONUK YAZAR | Anıl Talat Eryontuk, Cumhuriyet'in Ege'si için yazdı...

cumhuriyet.com.tr

Çok şükür!

Neden mi?

Nadir de olsa memleketimde güzel şeyler de olmuyor değil

Konu yine çevre…

Yer İzmir’in şirin ilçesi Karaburun.

Daha önce Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilen yarımadadaki RES’lerin lisans ve ÇED olumlu kararları defalarca iptal edilmişti.

Buna rağmen inatlaşma bitmedi.

Her seferinde ilgili Bakanlıkların izni ile faaliyetler devam etti.

Karaburun halkı kararlıydı.

Karaburun Kent Konseyi ve Karaburun Yurttaş Davacıları Grubu’nun Çalık Enerji şirketi tarafından Sarpıncık Köyü’nde kurulacak RES projesine karşı Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı.

Vatandaşların yoğun tepkilerine neden olan ve tahsis edilen proje sahaları yarımada yüzölçümünün yüzde 71’ine karşılık gelen RES’ler için güzel haber geldi.

Anayasa Mahkemesi Karaburun'da vatandaşların tepkisine neden olan RES’ler için açılan davada Danıştay kararını bozdu, çevrecileri haklı buldu.

Karar Anayasa’nın 36. Maddesi’ndeki hak arama hürriyetine atıfta bulunması sebebiyle de adeta bir hukuk manifestosu niteliğindeydi.

Şunu niye anlamak istemiyorsunuz?

Bu projeleri yerel yönetimler ve STK’ların görüşlerini dikkate almadan gerçekleştiremezsiniz.

Her nedense bir inatla ülkenin her yerinde aynı hataya düşüyorsunuz.

Sürekli milli iradeden bahsediyorsunuz.

Hani nerede kaldı milli irade? 

Karaburun halkı, kendi tarlası üzerinde ya da yakınında dönen bu santraller hakkında bir görüş ifade etmeyecek mi? 

Bu mudur sizin demokrasi anlayışınız?

Bakın Türkiye’de faaliyet gösteren her 5 RES’ten 1 tanesi İzmir’de bulunuyor. 

İzmir’deki her 4 RES’ten biri tanesi ise Karaburun’da.

Türkiye’nin her bölgesinde, yerleşim birimlerine uzak alanlarda, özellikle de Hazine arazilerine bu santraller kurulabilir. 

Neden sadece Karaburun?

Rüzgâr ölçümleri yapılarak farklı bölgelere özellikle de yerleşim alanlarına uzak yerlerde bu RES’leri yapmak bu kadar mı zor?

Bölge halkına ve yerel yönetimlere sorulmadan, fikirleri alınmadan yapılan yahut yapılacak olan RES’ler için Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ders niteliğinde.

“Ben yaptım oldu” anlayışı ile kimse bir yere varamaz.

Geçen 5 yıl içinde Karaburun Yarımadası ekosisteminin gördüğü zarar ve yıkım çok büyüktür.

Bir kez daha Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını bir vatandaş olarak çok olumlu buluyor ve bu kararı alanlara teşekkür ediyorum.

Lakin yenilebilir-temiz enerji adı altında doğanın, yaban hayatının, tarım ve turizm alanlarının kısacası Karaburun’da yaşamın yok edilmesine ise inanın çok üzülüyorum.