Kaptan'dan Diyanet'e çağrı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşmeleri devam eden Diyanet İşleri Başkanlığı, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA), Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, İhracatı Geliştirme Etüt Merkezi ile Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın 2011 yılı bütçeleri üzerinde görüşlerini dile getiren milletvekillerinin tümü, sözlerine Mustafa Kemal Atatürk'ü anarak başladılar.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, iki ayrı bakanlığın bütçesinin aynı anda görüşülmesini sürpriz olarak değerlendirerek, ''Dış Ticaret'in duaya ihtiyacı var. Bunun için Diyanet'ten destek gelebilir'' diyerek espri yaptı.

Özyürek, Diyanet'in bütçesinin, Dışişleri, Sanayi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıklarının bütçesinin toplamından daha büyük olduğunu belirterek, Başkanlığın önemli dinsel ve toplumsal görevleri olduğunu söyledi.

Bu görevlerin yansız, çeşitli inanç gruplarına eşit mesafede yaklaşılarak yapılması gerektiğine işaret eden Özyürek, ''Bu yapılmadığında Diyanet İşleri Başkanlığı ve mensuplarının hak ettiği saygıyı görmeleri düşünülemez'' diye konuştu.

Diyanet'in Sünni İslam anlayışının sorunlarını çözecek şekilde örgütlendiğini, diğer mezheplere yönelik bir bölümü bulunmadığını ifade eden Özyürek, ''Alevi kesimin sorunlarının Diyanet tarafından adeta yok sayılması büyük sorundur, büyük sıkıntı yaratmaktadır'' dedi.

Devlet Bakanlığınca düzenlenen Alevi Çalıştayları'nın sorunların çözümünde mesafe alınmasını sağlamadığını savunan Özyürek, Alevilerin cemevlerinin ibadethane sayılması, zorunlu din dersinin kaldırılması ve Madımak oteli'nin müze yapılması yönündeki isteklerinin kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Farklı mezhep ve inançtan kişilerin taleplerini yok sayılamayacağını dile getiren Özyürek, yarım kalan cemevlerinin inşası ve tamiri konusunda bu bütçeye ödenek konulması konusunda bir önerge vereceklerini bildirdi.

TBMM tatile girmeden önce Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası'nın da Meclis'ten geçtiğini hatırlatan Özyürek, yasa doğrultusunda ne gibi açılımlar ve yenilikler yapıldığını da öğrenmek istediklerini belirtti.

Özyürek, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'a ''TL, Yuan kardeşliği, hayali ihracat ve turizme teşvik'' konusunda sorular yöneltti.

 

''Diyanet işleri Başkanı'nı kutluyorum"

CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, Antalya'da Abdal Musa Dergahı'nın yanına taş ocağı yapıldığını belirterek, ''Taş ocağının tozuyla Abdal Musa'nın ışığı söndürülmek mi isteniyor'' diye sordu.

Diyanet İşleri Başkanlığı Ali Bardakoğlu'nun siyaset üstü bir tavır sergilendiğini ve görevini hakkıyla yaptığını belirten Kaptan, ''Sayın Başkanı kutluyorum'' dedi. Kaptan, Başkanlığın Ankara'da siyasetin dışında durduğunu ve bunu takdirle karşıladıklarını ifade ederek, ancak Anadolu'da durumun böyle olmadığını, ''bazı imamların AK Parti'nin ocak, bucak başkanı gibi çalıştıklarını'' öne sürdü.

Bardakoğlu'nun ''Atatürk'ün gösterdiği önemi kimseden görmedik onun için resepsiyonlara katılmıyorum'' yönündeki sözlerini hatırlatan Kaptan, 1924 yılında devlet protokolünde 3. şimdi ise 52. sırada yer alan Diyanet İşleri Başkanı'na gerekli ağırlığın verilmesinin doğru olacağını dile getirdi.

Kaptan, turizm bölgelerinde verilecek vaazların Turizm Bakanlığı ile hazırlanmasını önerdi.
Domates ihracatı konusunda sıkıntılar yaşandığını da ifade eden Kaptan, yaş sebze ihracatının yüzde 23'ünü oluşturan domatese teşvik verilmesini istedi.

 

''Ana dilinde ibadet yapması en temel hakkı değil mi?"

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise Devlet Bakanı Faruk Çelik'in sunumunda Alevi Çalıştaylarının sonucunda yapılması gerekenler hakkında bilgilere yer vermesini beklediğini, ancak hayal kırıklığına uğradığını söyledi.

Diyanet'in Sünni ve Hanefi bir yapısı olduğunu ifade eden Kaplan, ''Başkanlığın bu yapısıyla ayrımcı olduğunu'' savundu. ''20 milyonu aşkın Kürt yurttaşlarımızın ana dilinde ibadet yapması vicdani en temel hakları değil midir'' diyen Kaplan, Mevlana'dan Ahmed-i Hani'ye kadar pek çok mutasavvufun Arapça, Kürtçe, Farsça ve Türkçe'yi bildiğini ve divanlarında kullandığını söyledi. 1200'lü yıllarda yazılan Kürtçe mevlüt olduğunu ifade eden Kaplan, Diyanet'in kütüphanesinde bu eserin bulunup bulunmadığını sordu.
Kaplan, ''Diyanet'i merkezi bütçeden çıkarın. Özerk olsun, Merkez Bankası'ndan daha özerk olsun'' dedi.

TİKA'nın Balkanlardaki faaliyetlerini olumlu bulduğunu hatta daha genişletilmesi gerektiğini dile getiren Kaplan, ancak kurumun Ortadoğu'ya da açılması gerektiğini söyledi.

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, Türkiye'nin krizden ciddi ölçüde etkilendiğini ileri sürerek, ekonomik verilerin ithalatla ilgili bir sıkıntı olduğunu gösterdiğini söyledi.
Dış ticaret açığının katlanarak arttığını belirten Ayhan, ithalat ve ihracat arasında dengesizlik olduğunu savundu. Ayhan, ''Krizden hiçbir ders çıkarmadık, hiçbir fırsat yaratmadık'' diye konuştu.

AKP Van Milletvekili Kerem Altun ise önemli gelişmeler gösteren Diyanet'in yazılı ve görsel eğitim araçları bakımından güçlendirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Başkanlıkta İslam'ın doğru bilgisini yurttaşlara aktaracak aydın din adamları istihdam edilmesi gerektiğini vurgulayan Altun, ''Gerçek din adamlarının boş bıraktığı alanlar medya vaizleri tarafından dolduruluyor'' dedi.
 

Atatürk'ün Diyanet'e verdiği önem

MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata da Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarındaki bazı görevlilerin referandum öncesinde siyasi mesajlar verdiğini öne sürerek, Başkanlığın bu konuda herhangi bir tespit yapıp yapmadığını sordu.

Cari açıktan ziyade cari açığın finansmanın kalitesinin önemli olduğuna işaret eden Kutluata, Türkiye'de bu kalitenin her geçen gün bozulduğunu savundu.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal Atatürk'ün Diyanet'e verdiği öneme dikkati çekerek, Diyanet'i manevi ordu olarak gördüğünü söyledi.

Günal, Başkanlığın siyaset üstü ve tarafsız olarak çalışmalarını yürütmesi gerektiğini vurguladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nde Diyanet'in aktif rol almasını istediğini hatırlatan Günal, ''Ancak bu siyasi bir proje. Diyanet ne diyecek? Müftülükler ona göre bir hutbe mi düzenleyecek? Bu kurumu siyasete alet etmemek gerekiyor'' diye konuştu.

Kur rejimini eleştiren Günal, bu konuda bir hükümet politikası oluşturulması gerektiğini söyledi.