Kapitalizmin Sonu mu?
cumhuriyet.com.tr
“Bizi yutmak isteyen emperyalizme ve bizi mahvetmek isteyen kapitalizme karşı Şark’ın mazlum milletleri adına” mücadele bu topraklarda başlatıldı.
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” diyerek “akıl-bilim çağı”na girildiği bu topraklarda vurgulandı
Akıl ve bilim, uygulamada planlamayı ve planlı ekonomiyi emrediyor; aklın yolu planlı ekonomidir.
Temeldeki olay insandır ve insan ekonomi için değil, ekonomi insan içindir.
Cumhuriyetin, doğuşunda taşıdığı antikapitalist, antiemperyalist kimliğin ne denli haklı olduğu, bugün çırılçıplak ortada.
Emperyalizm ve kapitalizm anılmaz oldu, sadece iki “sabıkalı”dan biri “küreselleşme”, öbürü “özelleştirme” oldu.
Cumhuriyetin 6 temel ilkesinden biri olan devletçilik, emperyalizm çağında geri bıraktırılmış bir ülkede bağımsızlığın da olmazsa olmazıdır ve bu gerçek, acı sonuçlarıyla ortadadır.
Daha çok kâr, daha çok sömürüden başka itici gücü bulunmayan vahşi kapitalizm, bugünkü adı ile “küreselleşme”, yalnız gelişmekteki değil, gelişmiş ülkelerde de büyük sarsıntılara gebedir.
Arkasından ne geleceği ise geçmişteki örnekleriyle bellidir. 1929 Büyük Bunalımı, Hitler’i, faşizmi, 2. Dünya Savaşı’a getirdi.
Daha sonra da bir türlü durulmadı.. Çünkü en kârlı pazar, savaş alanlarıdır; savaş ekonomisiyle de barış olmaz.
En büyük kapitalist ülke ABD, dünyayı ve özellikle Ortadoğu’yu karıştırmak, “kitle imha silahları” bulup çıkarmak zorundadır.
Sorun küreseldir ve olmak ya da olmamaktır. Yerküre bu çağdışı, insana karşı sistemden kurtulmak zorundadır.
Dünyanın içine yuvarlandığı bu kriz, bu kaos, “Plan 1” diye haykırmaktadır.
Yapay solunum, kalp masajı gibi yamama yöntemler artık yetmez.
“Sosyalizmi gömdük” diyen M. Thatcher, ve bu topraklarda onun gibi Demir Lady’liğe özenip “Bölgede son sosyalist devlet yıkıldı” diyen benzeri bayan başbakan, kimin kimi gömmekte olduğunu söylemekte acele mi etmişlerdir?
Akıl-bilim çağı bu çağdışı kalmış kapitalizmi sırtında daha çok taşıyamaz. Tarihte yeni bir sayfa açılıyor. Bu doğum sancıları onun habercisidir.