Kansere ters köşe

Her kanser tanısı konulduğunda “Pes etmek yok, mücadeleye devam” diyen Gürsel, bu sayede hastalığı yendiğini anlattı.

SİBEL BAHÇETEPE

62 yaşındaki emekli bankacı ve iki çocuk babası Ali Gürsel’in kanserle mücadelesi 2005 yılında başladı. Dördüncü evre Non-Hodgkin lenfomaya yakalanmasına karşın, bu zor dönemi atlattığı gibi, daha sonra yakalandığı prostat ve mesane kanserlerine de gülüp geçti. 3 kanserle mücadele sürecinde bir de zatürree ve kalp-damar tıkanıklığı ile uğraşan Gürsel, yakalandığı tüm hastalıklara karşın eşi Nurkan Gürsel’in de büyük desteğiyle bugün dimdik ayakta...

“Kansere yakalandığımı ilk duyduğumda ‘Hayatım bitti’ diye düşündüm. ‘Ben ölürsem eşim ve iki çocuğum ne yapacak?’ diye endişelenedim. Ancak sonra kendimi toparladım ve bir daha ‘Buraya kadarmış’ gibi fikirlere hiç kapılmadım. Her kanser tanısında ‘Mücadeleye devam’ dedim ve böylelikle 3 kanseri de yendim. Artık kanserden korkmuyorum” diyen Gürsel, düzenli doktor kontrollerinin çok önemli olduğunu söyledi.
2005 yılında boğazında bir şişlik olduğunu ve bu şekilde doktora gittiğini söyleyen Gürsel “Ocak ayında boğazımda bir şişlik oldu. Ağrı ve sızı yoktu, sadece beze gibi bir şişlik vardı. 1-1.5 sene boyunca ne büyüdü, ne de küçüldü. Doktora gittiğimde bu bezenin alınması gerektiği söylendi. Şişliğin olduğu bölge tamamen temizlendi ve sonuçlar patolojiye gitti. Patoloji sonuçlarımda da lenfomaya yakalandığım ortaya çıktı” diyerek yaşadıklarını anlattı.

‘Bu iş bitti demedim’
Kanser tanısı konduğunda en büyük desteği ailesiden gördüğünü anlatan Gürsel, “Kemoterapi sürecinde elim ve yüzümde morarmalar, iştahsızlık, ağzımda acımsı bir tat oluyordu ve tuvalete çıkmada sıkıntılar yaşıyordum. ‘Bunlar tabii ki olacak, yan etkiler’ diye düşündüm. Hiçbir zaman bu iş bitti demedim. Hayata küserseniz iyileşemezsiniz çünkü. Maalesef kemoterapiden sonra zatürreeye yakalandım. Zatürree tedavim tamamlandıktan 3 ay sonra kontrole gittim, PET çekildi. Vücudum tertemiz çıktı” diye konuştu.

‘Bunu da atlatırım dedim’
2 yıl sonra normal kontrole geldiğinde damarında bir tıkanıklık fark edildiğini belirten Gürsel, stent takıldığını söyledi. Gürsel, şöyle devam etti:
“Düzenli kontrollere gelmeseydim fark edilmeyecekti. Tam atlattım derken, 2009 yılında da prostat kanserine yakalandım. Düzenli kontrollerde PSA değerim yüksek çıkınca 21 yerden biyopsi alındı ve 4 tanesinde kanser çıktı. Prostatımın tamamen alınmasına karar verildi. Kanser vücudun başka yerlerine sıçramadığı için başka bir tedaviye gerek kalmadı. İkinci kez kansere yakalandığımda moralimi çok bozmadım. ‘Bunu da atlatırım’ dedim ve çok şükür ki atlattım. 2 kanserin ardından 2015 yılında da mesane kaserine yakalandım. Bu da üçüncü kanserimdi. Yine kontrollerde ortaya çıktı. Bunu da atlattım. Şu an çok iyiyim. Senede bir kez kontrole gidiyorum.”

 

DÜZENLİ KONTROLLER ÖNEMLİ
Hematoloji ve Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üsken, “Hastayı 2005 yılında tedavi etmeye başladım. Dördüncü evre Non-Hodgkin lenfoma hastalığına yakalanmıştı. Tedaviler sırasında oldukça zor günler geçirdi. Ancak tamamen iyileşti. Düzenli takip sayesinde 3 kanser atlatmış, ailesindeki erken yaşta kalp hastalıkları ölümleri nedeniyle belirtiler ortaya çıkmadan koroner anjioya yönlendirilerek enfarktüs geçirmeden stent takılmış ve muhtemel bir hayati tehlikeden de kurtulmuştur” açıklamasını yaptı.