Kanser teşhisinde mamogram etkili mi?

Meme kanserine ilişkin haberlerin çoğu, yeni tedavi yöntemlerine ya da meme kanseri taramalarının yarattığı tartışmalara odaklanıyor. Bu haberde Amerika’nın Sesi'nin eski muhabirlerinden Zulima Palacio’nun kanserle mücadelesini aktarılıyor.

Zulima Palacio, günlük yürüyüş egzersizleri ve rutin mammogram taramaları dahil sağlıklı yaşam için gereken herşeyi yapmış.

Meme kanseri teşhisi konmadan bir ay önce çektirdiği ultrasonda ona herşeyin yolunda olduğunu söylenildiğini belirtiyor.

Ancak ailesinde meme kanseri vakası olmayan Palacio, bir sorun olduğunu farketmiş: “Meme ucumda çökme olduğunu farkettim. Bunun normal olmadığını hissediyordum.”

Palacio bunun üzerine bir onkolog'a gitmiş.

Yapılan biyopside bir değil, üç tümör olduğu anlaşılmış.

Palacio’ya, üçüncü aşama meme kanseri teşhisi konmuş. Doktoru kanser hücrelerinin her hastada farklı hızda çoğaldığını belirtiyor.

Kanser, Palacio’nun lenf bezlerine de sıçramış. Palacio, çok büyük bir şok geçirdiğini ve bunun çok sarsıcı olduğunu söylüyor.

Meme cerrahı Doktor Negar Golesorkhi, Palacio’ya, tümörlerin nasıl gözden kaçtığını anlatıyor: “Yoğun meme dokusunda mamogram görüntülerinde kanserli bölge aramaya çalışmak, kar fırtınası içinde kutup ayısı aramaya benziyor. Ne yazık ki mamogram görüntülerinde kansere rastlanmayan kadınların %10 ila 15’inde kanserli dokular gözden kaçıyor.”

Doktor Golesorkhi, Palacio’nun tümörlerinin belirti vermeden 5 ila 10 yıl boyunca büyüdüğünü söylüyor. Meme kanseri belirtileri yumrudan memede şişmeye, ya da meme derisinde ve ucunda değişikliklere kadar birçok farklılık gösterebiliyor. Palacio, teşhis konduğu gün çok ağladığını söylüyor: “Ertesi gün uyandım ve hayatımı ağlayarak geçirmeye, kendimi kurban etmeye ve hayatımı mahvetmeye niyetim olmadığına karar verdim. Eğer öleceksem savaşarak ölecektim. Bu tam bir savaş olacaktı ve mücadeleye hazırdım. Ancak çok zor oldu.”

Kadınların meme kanseriyle mücadelesi ameliyatla başlıyor, sonrasında kemoterapi ve radyasyon tedavisiyle devam ediyor.