Kanlı Pazar'ın 44. yıldönümü

Amerikan 6. Filosu’nun 6 Şubat 1969’da İstanbul’a demirlemesinin protesto edildiği mitinge katılan Duran Erdoğan ve Turgut Aytaç’ın öldürüldüğü ve yaklaşık 200 kişinin de yaralandığı Kanlı Pazar’ın yarın 44. yıldönümü. 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Sönmez Targan, tüm ilerici güçleri çok geç olmadan gerici faşizmine karşı seferber olmaya çağırdı.

Beyazıt Meydanı’nından Taksim’e kadar gerçekleştirilen “Emperyalizme ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşü”ne katılan binlerce kişiye yönelik organize saldırı için Milli Türk Talebe Birliği’nde (MTTB) toplantılar düzenlendiğini, sağcı militanlara kamyonlarla sopalar dağıtıldığı yıllar sonra ortaya çıktı. Kanlı Pazar’ın yıldönümü kapsamında değerlendime yapan Sönmez Targan, “Kanlı pazarda öldürülen Duran Erdoğan ve Turgut Aytaç’ı devrimciliğimizin olanca ateşiyle selamlıyor, tüm ilericileri çok geç olmadan gerici faşizmine karşı seferber olmaya çağırıyoruz” dedi.

Targan, ABD’nin boğaza demir atan 6. Filo’sunu protesto etmek için 16 Şubat 1969 Pazar günü 50 bini aşkın yurtseverin düzenlediği yürüyüş ve mitinge, emperyalizmin işbirlikçisi irtica odaklarının saldırarak, 2 yurttaşı öldürdüğünü, yüzlercesini yaraladığını anımsattı. Olayın, ertesi gün Cumhuriyet Gazetesi’nin manşetinde, “İşte cihat çağrılarının sonu: Kanlı Pazar. Taksim, savaş alanına döndü” başlığıyla verildiğini belirten Targan, ABD güdümlü gerici örgütlerin Taksim gezisinde mevzilenerek işlediği cinayeti el altından kışkırtıp, kollayan iktidarın, olaya seyirci kalmakla yetinmediğini, mitingi komünist tertibi sayarak suçluları gizlediğini, cinayeti örtbas ettiğini anlattı.

İrticanın 44 yıl önce yaşanan Kanlı Pazar’da görevli militanlarının, özellikle faşist 12 Eylül cuntası eliyle, yıllarca beslenerek palazlandığını, adım adım iktidara taşındığını vurguladı.  Bugün, Türkiye’nin bütün kazanımlarının birer birer yok edildiği karanlık bir süreçten geçtiğini belirterek, özetle şunları kaydatti:

“Ülkemiz, tarihinin en zavallı dönemine sürüklenmektedir. Emperyalizmin yönlendirdiği bir genel taarruzla karşı karşıya bulunduğumuz şu günlerde, tüm yurtseverleri, devrimcileri ve gerçek demokratları Cumhuriyet’çi saflarda birleştirmek öncü toplumsal güçlerin ivedi görevdir. Aymazlık içinde kalanları ne tarih, ne de halk affedecektir. Biz dağıtmadıkça karanlık çekip gitmeyecektir.”