Kandilli Rasathanesi'nden açıklama

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Elazığ'daki depremin geniş bir bölgede hissedildiğini belirterek, "Bölge genel anlamda Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun ve Doğu Anadolu Fay Zonu'nun kesişme noktası olarak nitelendirilir ve bölgede yoğun deformasyon ve buna bağlı deprem etkinliği sıkça görülmektedir" değerlendirmesini yaptı.

cumhuriyet.com.tr

Enstitüden yapılan açıklamada, yerel saat ile 04:32'de Elazığ'a bağlı Başyurt-Karakoçan bölgesinde büyüklüğü Ml=6.0 olan şiddetlice bir deprem meydana geldiğini ve deprem sığ odaklı(5 km.) olup özellikle Başyurt-Karakoçan'da ve Elazığ'da kuvvetlice, Giresun, Erzurum, Erzincan, Batman ve civarında da hissedildiğini açıkladı.

Enstitü'den yapılan açıklamada, Elazığ'daki depremin değerlendirmesi şöyle yapıldı:
"Depremin olduğu bölge genel olarak deprem etkinliğinin yoğun olduğu bir alandır. Özellikle 2003 Bingöl ve Pülümür Depremleri, 2005-2007 Sivrice -Elazığ Depremleri son yıllarda bölgede görülen önemli deprem etkinlikleridir. Bölge genel anlamda Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun ve Doğu Anadolu Fay Zonu'nun kesişme noktası olarak nitelendirilir ve bölgede yoğun deformasyon ve buna bağlı deprem etkinliği sıkça görülmektedir. Bölgede bu iki fay zonunun da özelliğine bağlı olarak çok fazla sayıda aktif irili, ufaklı fay parçası bulunmaktadır. Deprem genel doğrultusu D-B yönde olan ve genel olarak Bingöl-Karakoçan Fayı olarak adlandırılan kırık sistemi içerisinde meydana geldiği tahmin edilmektedir. Elazığ ve çevresi gerek tarihsel dönemde, gerekse aletsel dönemde meydana gelmiş depremlerden etkilenmiştir."

 

Erdik: 5'ten büyük şiddetli 3 deprem meydana geldi

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Erdik, ''Bölgedeki 1900'den sonra 6'nın üzerinde olan depremlere bakarsak, şu deprem hariç, burada Doğu Anadolu fayında 1900'den beri büyüklüğü 6'nın üzerinde bir deprem olmadığını görüyoruz'' dedi.

Erdik, sabah saatlerinde Elazığ Karakoçan'da meydana gelen, büyüklüğü 6 civarında olan depremin yerin 5 kilometre altında gerçekleşen ''sığ odaklı'' bir deprem olduğunu kaydetti.
Bölgede 2'den büyük artçı şokların sayısının binin üzerinde olduğunu bildiren Erdik, depremin ardından 5'ten büyük şiddetli 3 adet depremin meydana geldiğini belirtti. Erdik, yurttaşları en ufak bir artçı şokta tekrar yıkılabilecek kerpiç, yığma tipi hasarlı binalara girmemeleri konusunda uyardı.

Erdik, depremin meydana geldiği yerin yoğun tektonik hareketlerin görüldüğü bir yer olduğunu göstererek, bölgenin Doğu Anadolu ve Kuzey Anadolu Fay hatlarının birleşimine yakın bir yerde olduğuna işaret etti.

Erdik, ''Bölgedeki 1900'den sonra 6'nın üzerinde olan depremlere bakarsak, şu deprem hariç, burada Doğu Anadolu fayında 1900'den beri büyüklüğü 6'nın üzerinde bir deprem olmadığını görüyoruz. Yüzyıllık aradan sonra hemen hemen 6'ya yakın bir deprem burada meydana geliyor'' dedi.

Herhangi bir yüzey yırtılması olmadığı için, depremin doğrultusunu saptamanın zor olduğunu, artçı şoklara bakıldığında bunların Doğu Anadolu Fayı'na paralellik arz ettiğinin görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Erdik, bunun depremin Doğu Anadolu Fayı'na ilişkin olduğuna dair önemli bir kanıt oluşturduğunu belirtti.

Erdik, ''Depremin merkezinde meydana gelen şiddet 7 civarında. 7 şiddetinde bir depremde kerpiç, yığma yapılar gibi kırsal konutların yüzde 20'sinde yıkım görülür. Buradaki hasarın da bununla ilişkili olduğunu görüyoruz'' diye konuştu.

Bir gazetecinin bu depremin, başka bölgelerdeki depremlerin tetikleyip, tetiklemeyeceğine dair sorusu üzerine Erdik, ''Biz bunu bir depremden sonra civar faylara gerilmenin transferi olarak açıklıyoruz. Genelde 7 ve daha büyük depremlerden sonra bunlarla ilişkili faylara gerilmenin transferi şeklinde yorumlanabiliyor. 6 büyüklüğünde bir depremin yarattığı gerilim artışı veya transferinin çok fazla olmadığını düşünüyoruz. Öyle herhangi bir endişe yok kafamızda. Ama 6'lık deprem Türkiye'nin her yerinde her zaman olabilecek bir deprem. Ama olmaz anlamında almayın, olmasına yönelik hiçbir olgu yok'' şeklinde konuştu.

Evlerin daha sağlam olması halinde yıkım olmayacağına dair söylentilerin doğru olduğunu söyleyen Erdik, 7 büyüklüğündeki bir depremin sadece dolgu duvarlarda yıkım yaratabileceğine işaret etti.

Bir gazetecinin deprem öncesi rasathanenin Elazığ Valiliğini uyarıp uyarmadığını sorması üzerine, bu tip tahmin işlemlerine rasathane olarak girmediklerini, bölgenin birinci derecede deprem bölgesi olduğu için, her türlü önlemin olması gerektiğini vurguladı.
Bir soru üzerine depremin bugün 13.16'da Adana'da meydana gelin 4 büyüklüğündeki depremle ilişkisinin olmadığını belirten Erdik, Haiti ve Şili depremleriyle ilgisinin sorulmasına üzerine de, Türkiye'nin üzerinde olduğu kuşaklarla bu depremlerin hiçbir tektonik ilgisinin olmadığını kaydetti.

Erdik, bölgede daha sonra meydana gelen 5'in üzerindeki şiddette 3 depremin artçı sarsıntı ya da müstakil deprem olup olmadığını, şu an için bilemeyeceklerini, bunun oradaki deprem tehlikesini etkilemediğini söyledi.

Erdik, bir gazetecinin Doğu Anadolu Fayı'nın kırılmayan tek bölgesinin kırılmasına yol açıp açmayacağını sorması üzerine, bunun için en az 7 ve daha büyük bir depremin gerektiğini vurguladı.

Fay hattında oluşacak 7 şiddetindeki bir deprem için, en az 30 tane 6 şiddetinde bir deprem gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Erdik, yüz kilometre kadar bir bölümü kırmanın 6 şiddetindeki depremin yapacağı bir şey olmadığını dile getirdi.

Prof. Dr. Erdik, doğudaki 4-5 ilde önlem alınması konusunda TBMM üyelerinin uyarıldığı haberlerine ilişkin olarak Meclis üyelerine bir brifing verdiklerini, ancak o şekilde bir bilgi vermediklerini kaydetti.

Bir gazetecinin Kandilli Rasathanesi'nin depremin sürpriz olmadığını ifade ettiğini hatırlatması üzerine, Ulusal Deprem İzleme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat da ''O bölge Türkiye'de en fazla deprem aktivitelerine neden olan bir bölge. İki fayın kesim noktası, çok fazla çok kesikli fay var. Karakoçan, Sivrice ya da Palu'ya baktığınızda, depremleri her zaman görebilirsiniz'' diye konuştu.

 

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

 

Işıkara: Artçı sarsıntılar bir hafta boyunca devam edecek

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü eski Müdürü Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, merkez üssü Elazığ'ın Karakoçan ilcesi Başyurt beldesi olan 6.0 büyüklüğündeki deprem sonrası artçı sarsıntıların bir hafta boyunca devam edeceğini ve yurttaşların bunu olağan karşılaması gerektiğini söyledi.

Işıkara, yaptığı açıklamada, bu depremin bir şeylere haberci olmadığını ve aslında beklenen bir durum olduğunu belirtti. Işıkara, ''Bu deprem Doğu Anadolu Fayı'na dikey gelen, yani Karakoçan fayının ürettiği bir depremdir. Türkiye'de her yıl 6 ve 6'nın üzerinde bir deprem olurken, 1 Mayıs 2003'ten beri böyle bir deprem olmadı. Dolayısıyla bu deprem zaten bekleniyordu'' dedi.

Depremin merkez üssü köy yerleşim yerlerine yakın olduğu için ve oradaki yapıların da dayanıksız malzemelerden yapıldığı için can kaybının yüksek çıkabileceğini belirten Işıkara, ''Ben seneler öncede söylemiştim. Özellikle köy yerleşim yerlerindeki yapılaşmaların bir şekilde gözden geçirilmesi ve oradaki vatandaşlarımızın da yapıları bir şekilde güçlendirmesi gerekiyor. Tabi bu da ekonomik bir kaynak gerektiriyor. Ama zaman içerisinde ülkenin bu konuyu da çözeceğine inanıyorum'' şeklinde konuştu.

Işıkara, ''Türkiye Acil Durum ve Afet Yönetimi Başkanlığı'' tarafından adım adım bu konuların üzerine gidileceğini ifade ederek, şöyle devam etti: ''Bu konuda en önemli unsur, vatandaşlarımızın hasarlı yapılara girmemesi olduğudur. Bu kararla ilgili yetkili mercilerin gelmelerini beklemeleri lazım. Şunu artık öğrenmek gerekiyor, hep dediğim gibi Türkiye'de depremle birlikte yaşamayı öğrenmemiz lazım.''

 

İlgili haberler için tıklayınız;

 

ELAZIĞ'DA DEPREM

DEPREM ÖNCEDEN BİLİNİYORMUŞ

ERDOĞAN SUÇLUYU AÇIKLADI: KERPİÇ EVLER

MADENCİLER DEPREMDE DE GÖREV YAPIYOR

ARTÇILAR DEVAM EDİYOR

İSRAİL: YARDIMA HAZIRIZ

"YAPI DENETİMİ NEDEN TÜM ÜLKEDE UYGULANMIYOR"

CENAZELER TOPRAĞA VERİLİYOR

BATMAN OLASI DEPREME HAZIRLANIYOR