Kamu düzeni ve güvenliği kabul edildi

İçişleri Bakanlığına bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulacak. Tasarıya göre, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nın yanısıra terörle mücadele alanında gerekli koordinasyonu sağlamak, bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmek amacıyla Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmasını da öngörüyor.

İçişleri Bakanı'nın başkanlığındaki Kurul'da Genelkurmay İkinci Başkanı, Jandarma Genel Komutanı, MİT, Adalet, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları müsteşarları, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü ve Sahil Güvenlik Komutanı yer alacak. Gerekli durumlarda gündemle ilgili diğer kurum ve kuruluş temsilcileri de Kurul toplantısına çağrılabilecek. İçişleri Bakanı'nın daveti üzerine toplanacak Kurulun gündemi, Kurul üyelerinin görüşleri alınarak İçişleri Bakanı tarafından belirlenecek. Kurulun sekretarya görevi Müsteşarlık tarafından yerine getirilecek.
 

Müsteşarlığın görevleri

Tasarıya göre, kurulacak olan Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nın operasyonel bir görevi olmayacak. Müsteşarlık şu görevleri yerine getirecek:

-Politika ve stratejiler belirlenmesine yönelik çalışmalar yürütmek ve bu politika ve stratejilerin uygulamasını izlemek,

-Güvenlik kuruluşları ve istihbarat birimlerinden gelen stratejik istihbaratı değerlendirmek ve ilgili birimlerle paylaşmak,

-Gerekli araştırma, analiz ve değerlendirme çalışmaları yapmak veya yaptırmak,

-Güvenlik kuruluşlarına ve ilgili kurumlara stratejik bilgi desteği sağlamak ve bunlar arasında koordinasyonu temin etmek,

-Kamuoyunu bilgilendirmek ve halkla iletişimi sağlamak,

-Uluslararası gelişmeleri Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde izlemek ve değerlendirmek,

-İnceleme ve denetleme yapmak ya da yaptırmak.
 

İstihbarat tek elde toplanıyor

Terörle mücadele alanında oluşturulacak politika ve stratejiler ile alınacak tedbirlere esas olmak üzere, ilgili birimlerden stratejik istihbaratın alınması ve değerlendirilmesi amacıyla doğrudan Müsteşara bağlı İstihbarat Değerlendirme Merkezi oluşturulacak. Güvenlik kuruluşları ve istihbarat birimleri ile Dışişleri Bakanlığı'nca elde edilecek stratejik bilgi ve istihbarat bu merkezde değerlendirilecek.

Terörle mücadeleye yönelik strateji belirlemek amacıyla ihtiyaç duyulan istihbari bilgiler; Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Müsteşarlığa verilecek. Bu bilgiler doğrultusunda yapılacak analiz ve değerlendirmeler ilgili birimlerle paylaşılacak.


Sosyolog ve psikolog da çalıştırılacak

Müsteşarlık, Planlama ve Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire Başkanlığı, Araştırma-Geliştirme Daire Başkanlığı, İletişim Daire Başkanlığı, Dış İlişkiler Daire Başkanlığı ana hizmet birimlerinden oluşacak. İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı adı altında yardımcı hizmet birimi bulunacak olan Müsteşarlığın, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği, Müsteşarlık Müşavirleri adı altında danışma hizmet birimleri olacak. Müsteşarlık merkez teşkilatına; Müsteşar, 2 müsteşar yardımcısı, 6 daire başkanı olmak üzere 94 kadro ihdas edilecek. Bu kadrolar, hukuk müşaviri, uzman, çözümleyici, programcı, mütercim, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, mühendis, istatistikçi, sosyolog, psikolog, antropolog gibi unvanlardan oluşacak.Güvenlik politikaları ve sosyo-ekonomik politikaların uyumlu bir şekilde yürütülmesini sağlamak üzere illerde İl Sosyal Etüt ve Proje Müdürlüğü kurulacak. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı taşra teşkilatına 81 atama yapılacak.
 

Örtülü ödenek

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi genel bütçeli bir idare olacak. Kanun kapsamında yürüttüğü ve gizlilik içeren işler için Müsteşarlık bütçesine, örtülü ödenek konulacak. Müsteşarlığın 2009 yılı harcamaları için gereken ödenek ihtiyacı, İçişleri Bakanlığı'nca karşılanacak.

"Vatandaşla teröristin karıştırılmaması olmazsa olmaz ilkemiz"

Atalay, Meclis İçişleri Komisyonu'nda Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasına ilişkin tasarının tümü üzerinde yaptığı konuşmada, güvenliğin en temel insan hakkı olduğunu belirterek bu hakkın ihlal edilmesi halinde diğer hakların korunmasının da mümkün olamayacağını söyledi. Güvenlik çalışmalarının temelini güvenlik-özgürlük dengesinin demokrasi ve hukuk yoluyla teminat altına alınmasının oluşturduğuna işaret eden Bakan Atalay, güvenliğin, insani, siyasi, sivil, askeri, ekonomik, kültürel, sosyolojik ve psikolojik yönleriyle bütün halde ele alınması gerektiğini, güvenlik uygulamalarının bir hafıza oluşturabilmesi için, her türlü sivil katkıya açık olması çabasını gösterdiklerini iddia etti.

Terörün tüm dünyada barış ve güvenliği tehdit eden en önemli unsur oluğunu belirten Atalay, ''Terör, sadece güvenliği değil, her birimizin hak ve özgürlüklerini de tehdit etmektedir. Terörün hedefi hayatlarımız, özgürlüklerimiz, demokratik kazanımlarımız, birlik ve beraberliğimizdir'' diye konuştu.