'Kalk gidelim' Rembrandt

Rembrandt'ın 'Jacob de Gheyn III' adlı tablosu tam 4 kez çalınıp bulunarak Guinness Rekorlar Kitabı'na geçti. 30x21 santimetre boyutlarındaki resim bugün artık 'Kalk Gidelim Rembrandt' adıyla anılıyor.

cumhuriyet.com.tr

31 Aralık 1966 günü, gece yarısından hemen sonra, Londra’daki Dulwich Resim Galerisi’ne giren hırsızlar, Rembrandt’ın “Jacob de Gheyn III” adlı tablosunu çalmışlar, bu tabloyla birlikte iki Rembrandt daha götürmüşlerdi.

17. yüzyılda yaşamış Felemenkli ressamın fırçasından çıkan, oymabaskı ustası Jacob de Gheyn III’ün portresinin ilk çalınışıydı bu. Sonradan ele geçirilen tablo, 1973, 1981 ve 1983 yıllarında tekrar tekrar çalınacak ve bulunacaktı. 30x21 cm boyutlarındaki portre, bugün, dünyanın en sık çalınan sanat yapıtı olarak Guinness Rekorlar Kitabı’nda ve “Kalk Gidelim Rembrandt” diye biliniyor.

“Jacob de Gheyn III”ün 1966’daki çalınışının öyküsü, “Stealing Rembrandts: The Untold Stories of Notorious Art Heists” (Rembrandt Çalmak: Namlı Sanat Hırsızlıklarının Bilinmeyen Öyküleri) adlı kitaptaki akıllara durgunluk veren pek çok hikâyeden yalnızca biri.

Evi de soyulmuş...

Kitabın yazarlarından Anthony M. Amore, 2005’ten bu yana, Boston’daki Isabella Stewart Gardner Müzesi’nin güvenlik yöneticisi. Boston’daki müzeden 1990 yılında aralarında Rembrandt’ın iki tablosuyla bir baskısının da bulunduğu 13 resmin çalınışının sırrı ise hâlâ çözülmüş değil. Kitabın öteki yazarı Tom Mashberg de, Boston Herald gazetesinin pazar ekinin yayın yönetmenliğini yapan ödüllü bir araştırmacı gazeteci.

Amore ile Mashberg, 20. yüzyıldaki bilinen tüm Rembrandt hırsızlıklarını araştırmışlar ve toplam 81 hırsızlık belirlemişler. Yine de, çalınan Rembrandt’ların hepsi duyurulmadığı için listenin eksik olduğunu söylüyorlar. Üstelik Nazilerin II. Dünya Savaşı sırasında yağmaladıkları Rembrandt tabloları bu listede yok. Sanat tarihinin en büyük ustalarından biri olarak kabul edilen Felemenkli ressamın 1639-58 yılları arasında oturduğu Amsterdam’daki evi bile iki kez soyulmuş.

“Rembrandt Çalmak” adlı kitabın en ilginç bölümlerinden biri, 1973’te Cincinnati’deki Taft Sanat Müzesi’nde gerçekleşen hırsızlığa ayrılmış. İkisi de 20 yaşında olan hırsızlar, çok daha değerli iki Rembrandt’a dokunmayıp, “Yaşlı Bir Kadının Portresi” ve “Pencerenin Kenarına Yaslanmış Adam” adlı tabloları çalmışlar. Çalınan Rembrandt’lar bir hafta içinde ele geçirilmiş, üstelik müzenin ödemiş olduğu 100 bin dolarlık fidyenin 99 bin 976 dolarıyla birlikte. Sonradan, hırsızların bir fastfood lokantasında 24 dolarlık yemek yedikleri ortaya çıkmış.

‘Özgün Rembrandt’lar listesi’

İki hırsız elbette hapsi boylamış. Ama kitabın yazarları daha da ilginç bir noktayı vurgulamadan edemiyorlar: İleri teknolojiden yararlanarak gerçek Rembrandt’ları sahte Rembrandt’lardan ayıran uzmanlar kurulu, hırsızlıktan 13 yıl sonra, “Pencerenin Kenarına Yaslanmış Adam” tablosunu özgün Rembrandt’lar listesinden çıkarmış.

Dulwich Resim Galerisi, “Jacob de Gheyn III” adlı tablonun 1981’deki çalınışının ardından galerinin güvenlik sistemini yenilemiş. Ama bu önlem, resmin 1983’te dördüncü kez çalınmasına engel olamamış. Tablo 1986’da Almanya’da bir tren istasyonunda bulunmuş.

Dulwich Resim Galerisi’nin müdürü Giles Waterfield, önceleri, tabloyu güvenli bir yere gizleyip yerine renkli bir fotoğrafını asmaya karar vermiş. Ama birkaç hafta sonra kararını değiştirmiş ve “Jacob de Gheyn III” duvardaki yerini almış. Bugün 10 milyon dolar değer biçilen tablo çeyrek yüzyıldır hiç çalınmamış…