''Kalbinizi seviyorsanız fast-food yemeyin''
1. Kafkas Tıp Günleri Sempozyumu'nda konuşan İstanbul Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, sağlıklı beslenme alışkanlığı topluma kazandırıldığında önemli bir aşama kaydedileceğini söyledi.
cumhuriyet.com.trİstanbul Memorial Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen 1. Kafkas Tıp Günleri Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'de fast-food tüketiminin son 20 yılda ciddi şekilde artırdığını belirterek, ''fast-food tüketimi obeziteyi getirmektedir. Obezite de metabolik sendromla sonuçlanmaktadır'' dedi.
''Kalbinizi seviyorsanız fast-food yemeyin'' uyarısında bulunan Prof. Dr. Sönmez, şunları söyledi:
''Bana hiç 'Doktor ben ne yemeyeyim' diye soran yok. Topluma 'doktor ben ne yemeyelim'i öğrettiğimiz gün çok yol almış olacağız. Olay sadece yememe sorunu değil. Hem yemeyeceksiniz, hem yürüyeceksiniz hem sağlıklı besleneceksiniz. Ayrıca fast-food tüketimi obeziteyi getirmektedir. Obezite metabolik sendromla sonuçlanmaktadır. Fast-food tüketimi son 20 yılda ülkemizdeki metabolik sendromu ciddi şekilde arttırmıştır. Daha çok televizyon seyretme, internet, sınırsız video oyunları obeziteyi arttırmaktadır. Fast-food üretimi yapan firmaların çocuklara yönelik reklamları yasaklanmalıdır.''
"Obezite en önemli sağlık sorunu haline gelecek"
Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu öğretim üyesi Prof. Dr. Sebahat Gözüm, 2010 yılına kadar Avrupa bölgesinde 150 milyon kişinin obezite ile karşı karşıya kalacağının tahmin edildiğini belirterek, ''Obezitenin 20 yıl içinde dünyadaki en önemli sağlık sorunu olması beklenmektedir'' dedi.
Prof. Dr. Gözüm, Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından, Prof. Dr. Necdet Leloğlu Konferans Salonu'nda düzenlenen, 1. Kafkas Tıp Günleri Sempozyumu'nda ''Halk Sağlığı Boyutuyla Obeziteye Yaklaşım'' konulu oturumda yaptığı konuşmada, obezitenin tehlikelerine dikkati çekti.
Obezitenin yaşam beklentisini kadınlarda ortalama 9, erkeklerde ise 12 yıl kısalttığı yönünde bilgi veren Prof. Dr. Gözüm, şunları söyledi:
''Obezite, 2010'da önlenebilir ölüm nedenleri arasında, sigara içiciliğini geçerek birinci neden olması beklenmektedir. Türkiye'de, Erişkinlerde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri çalışmasında, 30 yaşını aşkın Türk erkeklerinin dörtte birinde, kadınların ise yüzde 44.2'sinde, yani yarıya yakınında obezite tespit edilmiştir. Obezite özellikle kadınlarda yaşla birlikte artıyor. Türkiye Obezite Araştırma Derneği tarafından, 2000-2005 yılları arasında, İstanbul, Konya, Denizli, Gaziantep, Kastamonu ve Kırklareli'nde 20 yaş üstü 13 bin 878 bireyde yapılan Türkiye Obezite Profili çalışmasında ise vücut ağırlığı üzerinde olanların oranı, kadınlarda yüzde 34.5, erkeklerde yüzde 21.8 bulunmuştur.''
Ülkemizde çocukluk obezitesinin görülme sıklığının son 20 yılda yüzde 6-7'den yüzde 15-16'ya çıktığının bildirildiğini işaret eden Prof. Dr. Sebahat Gözüm, şöyle devam etti:
''Obezite, vücut sistemleri ve psikososyal durum üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden dolayı pek çok sağlık problemine neden olmaktadır. Obezite, giderek hem sağlık hem de sosyoekonomik olarak ciddi tehdit oluşturacak düzeye gelmiştir. Gelişmiş ülkelerdeki toplam sağlık hizmetleri tüketiminin yaklaşık yüzde 4-8'inin obeziteye bağlı olduğu ileri sürülmektedir. Günümüzde ise obezite epidemisinin dünyanın en önemli halk sağlığı mücadelelerinden birisi olduğu, eğilimin özellikle çocuklar ve yetişkinler için alarm düzeyine ulaştığı ve gelecek nesiller için daha çok sağlık yükü yarattığı bildirilmektedir. Türkiye Kalp ve Damar Hastalıklarını Önleme ve Kontrol Programı'nda da pek çok kronik hastalık için risk faktörü olan obezitenin önlenmesi için ulusal bir programın hazırlanması konusu yer almıştır. Obezite, yol açtığı zincirleme sağlık problemleri ve ekonomik maliyeti ile toplumlar için tehlike olmaya başlamıştır.''