Kalbinizi koruyacak 9 öneri
Kötü beslenme, spordan uzak bir yaşam, soğuk ve kasvetli havalar… Sonbaharın gelmesiyle birlikte hayatımızda yer edinmeye başlayan bu etkenler kalp sağlığını derinden etkiliyor. Sonbaharda kalp sağlığınızı korumak için bazı özel önerilere mutlaka kulak verin.
cumhuriyet.com.trKalp damar hastalıklarına yakalanma oranı her geçen gün artıyor. Öyle ki biyolojik bir neden olmamasına rağmen ülkemizde koroner kalp hastası sayısı her yıl yüzde 4,7 oranında yükseliyor.
Özellikle de yaz aylarını geride bıraktığımız bu günlerde kalp damar hastalıkları görülme oranı yaklaşık 3 katına çıkıyor. Sonbaharda hava sıcaklığı giderek azalıyor. Bu da kalp damarları başta olmak üzere tüm damarlarda büzüşmeye ve kan basıncında artışa neden oluyor. Kan basıncındaki artış kalbin iş yükünü artırıyor. Ayrıca kandaki pıhtılaşma da hızlanıyor. Bu nedenlerden dolayı göğüs ağrısı ve kalp krizi bu mevsimde çok daha fazla görülüyor. Beslenme düzeninde, yaşam şartlarında ve insan psikolojisinde sonbahar döneminde meydana gelen değişimler de kalp hastalıklarının oluşumunu hızlandırıyor. Özellikle bu günlerde kalp sağlığınızı korumak için kendinizi ekstra özen göstermeniz gerekiyor.
International Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Açıl, 26 Eylül Dünya Kalp Günü öncesinde kalp sağlığını tehdit eden unsurlar ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
1- Kendinize özel sonbahar diyeti uygulayın
Sonbaharda yaz aylarına oranla çok daha yüksek kalori içeren besinler tüketiliyor. Bu durum da ister istemez kilo alımını hızlandırıyor. Birden ve fazla miktarda alınan kilolar kan basıncında ve kan şekerinde yükselişe, dolayısıyla da kalp hastalıklarına neden oluyor. Sağlıklı bir kalp için yaz sonrasında, beslenme düzeninize dikkat etmeniz ve kilo almamanız gerekiyor.
2- Çok soğuk havalarda kapalı ortamlarda spor yapın
Havaların soğumasıyla birlikte bu dönemde yaza oranla çok daha az spor yapılıyor. Spor aktivitelerinin azalması da vücut ağırlığında artışa neden oluyor. Hava çok soğuk olsa bile sporu hayatınızdan çıkartmayın. Yalnız spor için dış mekanlar yerine kapalı ortamları tercih edin. Özellikle tok karnına ve soğuk havada ağır egzersizler yapmayın. Günde en az 30 dakikanızı egzersize ayırın.
3- Grip ve zatürre aşısı olun
Sonbaharda kapalı ortamlara girişle birlikte solunum yolu hastalıkları da artıyor. Solunum yolu enfeksiyonları kalp hastalıklarını tetikliyor. Bu nedenle özellikle bu dönemlerde çok kalabalık ortamlara girmeyin, ellerinizi sık sık yıkayın. Solunum yolu enfeksiyonlardan korunmak için mutlaka grip ve zatürre aşılarını yaptırın.
4- Depresyona karşı önlem alın
Günlerin kısalıp, gecelerin uzadığı bu mevsimlerde depresyon gibi ruhsal hastalıklar artış gösteriyor. Bu da kalp damar hastalıklarını tetikleyebiliyor. Depresyondan kaçınmak için mümkünse gün ışığına çıkın ve spor yapın. Depresyon durumunuz çok belirgin hale geldiği takdirde ise mutlaka psikiyatri uzmanına başvurun.
5- Kalp hastasıysanız kontrollerinizi aksatmayın
Kalp hastasıysanız ilaçlarınızı ihmal etmeyin. Soğuk mevsimlerde damarlardaki büzüşmeye bağlı olarak kan basıncı artabiliyor. Bu nedenle kan basıncı kontrollerinizi yaptırın ve gerektiği takdirde doktorunuzun önerisiyle ilaç dozunu ayarlayın.
6- Kıyafet seçiminize dikkat edin
Vücut ısısında ani değişimler göğüs ağrısı ve kalp krizini tetikleyebiliyor. Bu nedenle özellikle ani ısı farklarının yaşanması durumunda kıyafet seçiminize dikkat edin. Vücut ısısını koruyacak şekilde giyinmeye özen gösterin.
7- Sigarayı bırakın
Soğuk havalar damarların büzüşmesine neden oluyor. Sigara içtiğiniz takdirde ise bu büzüşme daha da artıyor. Bu nedenle de kalp krizi riski belirgin bir şekilde artıyor. Sağlığınız için sigarayı hayatınızdan çıkartın.
8- Alkol kullanmayın
Alkol, damarları genişleterek vücut ısısının düşmesine ve kan basıncında ani değişimlere neden oluyor. Sonuç olarak da alkol kalp krizi geçirme riskinizi artırıyor.
9- Sonbaharda kalbinizi kontrol ettirin
Mevsim değişimleriyle birlikte kalp damar sistemi üzerinde birtakım önemli değişimler gözleniyor. Bu da kalp damar hastalıklarına bağlı istenmeyen olayları tetikleyebiliyor. Mevsim değişikliklerine sağlıklı bir şekilde uyum sağlayabilmek için, özellikle 40 yaş üstündeki erkekler ve 50 yaş üstündeki kadınların mutlaka bir kardiyolog tarafından muayene ve tetkik edilmeleri gerekiyor.