Kalbi yoran beşli

Kalp ve damar hastalıklarının görülme yaşının 20’lere kadar düşmesinde coğrafi faktörler bile etkili.

cumhuriyet.com.tr

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Haşim Üstünsoy, modern yaşamın getirdiği olanakların ve bilinçsiz davranışların, kalp damar hastalıklarının görülme yaşını 20’li yaşlara kadar düşürdüğünü söyledi. Anadolu Sağlık Merkezi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Üstünsoy şöyle konuştu: “Örneğin, geçmişte hazır gıda yoksunluğu nedeniyle daha doğal besleniyor, spor yapmasak da toplu taşıma araçları veya özel araç kullanımı yaygın olmadığı için kilometrelerce yolu yürümek zorunda kalıyorduk. Bu da hareket kapasitemizi artırıyordu. Fakat içinde bulunduğumuz daha yoğun ve stresli çağda sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, stresten uzak yaşayabilme gibi sağlıklı yaşam kavramları daha fazla önem taşır hale gelmesine rağmen sahip olduğumuz bu ‘hazırcılık’ ve üzerine eklenen kötü alışkanlıklar, günümüzde kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığının 40’lı yaşların altına düşmesine, hatta 20’li yaşlarda dahi artan bir ivmeyle görülmesine neden oluyor” dedi.

Üstünsoy, gençlerde kalp ve damar hastalıklarının artışının en önemli 5 nedenini şöyle özetledi:

Genetik faktörler: Ailede, birinci derece akraba ve yakınlarda kalp ve damar hastalıklarının varlığı, riski oldukça artırıyor. Buna bir de edinsel risk faktörlerinin (erken yaşta sigara kullanımı, zararlı alışkanlıklar, stresli yaşam) eklenmesi ile genç yaşta bir bireyin kalp ve damar hastalıklarına yakalanması kaçınılmaz oluyor.

Coğrafya: Dünyada ve ülkemizde özellikle doğu bölgelerde batıya oranla, 25 ve hatta 18-20’li yaşlarda aort ve mitral kapak hastalıkları daha yaygın görülüyor. Bunun nedeni, doğu bölgelerde küçük yaşlardaki çocukların doktora götürülme sıklıklarının batıya göre çok daha düşük olması.

Geçirilen enfeksiyon hastalıkları: Küçük yaşta geçirilen ve ciddi tedavi edilmeyen üst solunum yolu enfeksiyonları, cilt enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonları 30’lu yaşlarda daha az, 40’lı yaşlarda ise sıklıkla görülen kalp kapak hastalığına dönüşebiliyor. Çünkü bu hastalıklardaki mikroplar kalp kapaklarını çok seviyor; eğer küçük bir hasar da varsa kan yoluyla kolayca kapaklara ulaşabiliyor.

Bilinçsiz toplum: Batı ülkelerinde ve ülkemizin batısında doğal beslenmeden uzaklaştıkça hazır gıda tüketimi de artıyor. Beslenmenin yanı sıra sigara kullanımı da tüm kamusal önlemlere karşın maalesef giderek artıyor. Daha büyük bir tehlike olan diğer madde bağımlılıklarının da artış göstermesi genç nüfusta, damar sertliğini ve damar tıkanıklıklarını kaçınılmaz hale getiriyor.

Obezite: Özellikle 20’li yaşların ikinci yarısından itibaren daha çok görülmeye başlanan kan yağlarındaki anormallikler ve obezite de kalp ve damar hastalıklarını tetikleyen önemli sorunlar arasında. Her iki durum da yine sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam kaynaklıyken, obezitede kalıtımsal faktörler de önemli bir etken olabiliyor. Bu nedenlerle kalp hastalıkları maalesef 10 yaşa kadar inen çocukluk çağında da görülebiliyor.