Kalbi yeşil sahada atanlar
Eski hakem Halil İbrahim Dinçdağ, hakemlerin dünyasını aralıyor...
Hilal KöseHalil İbrahim Dinçdağ’ın, “Türkiye’de Hakem Olmak ya da Olamamak- Saha dışında kalanlar” adlı ilk kitabı Tilki Kitap Yayınevi’nden çıktı. 9 kadın, 8 erkek hakemle online söyleşilerden oluşan kitapta, takımımızın durumuna göre kimi zaman kızdığımız ya da yücelttiğimiz hakemler şimdi kendilerini anlatıyorlar...
Kadın hakemlerin camiadaki varlıklarının nasıl uzun soluklu bir mücadele olduğunu da görüyorsunuz kitabı okurken. Dinçdağ, haksızlığa uğramış isimlere ulaşmayı özellikle tercih ettiğini söylüyor.
FIFA kokartlı Nuray Çiçek, 14 yıl hakemlik, 12 yıl gözlemcilik yapmış, 2015’te nedeni belirsiz bir şekilde uzaklaştırılmış. Kitapta hikâyesi var. Dinçdağ’ da TFF’nin kararıyla hakemlikten uzaklaştırıldı ama futbol aşkı Dinçdağ’ı hiç terk etmedi, bu kitap mesleğine duyduğu bağlılığın da bir ifadesi...
Nasıl doğdu bu kitabı yazma fikri?
Teknik adamlarla, yöneticilerle, futbolcularla ilgili çok kitap yazılmış ama hakemlerle ilgili hiç yazılmamıştı. Vurun abalıya dercesine herkes hakemlere yükleniyor, günah keçisi ilan ediliyorlar. Üç dört yıldır aklımda vardı proje. Pandemi yüzünden evden çıkamayınca yazmaya karar verdim. İlginç, güzel, acıklı, ders alınacak hikâyeler var. 8 erkek, 9 kadın hakem, bir şekilde haksızlığa uğramış 17 isim. Okuyanların keyif alacağını düşünüyorum, sporseverler hakemleri kendilerinden dinlemiş olacaklar.
Hakemlerin konuştuklarını hiç duymuyoruz normalde...
Sadece çaldıkları ya da çalmadıkları düdükle anılıyorlar. Konuşmaları yasak zaten. Haksızlığa uğradıklarında sadece TFF’nin tahkim kuruluna gidebiliyorlar ama genelde karar aleyhlerine çıkıyor. Son yıllarda AİHM’ye gidip davalarını kazanan hakemlerimiz oldu. AİHM, TFF’nin disiplin kurulunun işleyişindeki yanlışları tespit etti, değişmesi gerektiğine karar verdi, ne derece uygulanır bilemiyorum. TFF’de yönetimde kim varsa, onunla karşıt fikirdeyseniz, haksızlıklara karşı mücadele etmek istiyorsanız dışlanırsınız, yıllardır böyle. Hadi ben cinsel yönelimim nedeniyle dışlandım ama üst düzey FIFA kokartlı uluslararası pek çok hakemin hiçbir gerekçe gösterilmeden hakemlikleri bitirildi.
VAZGEÇTİĞİMİZ AN ÖLÜRÜZ
Uzun soluklu bir hukuk mücadelen var. En azından duygusal olarak, sıkıntılar geride kaldı mı senin için?
O yaşanmışlıklar çok güçlü bir İbrahim ortaya çıkardı her anlamda. Dik duruş ve mücadele anlamında. 12 yıl olmuş, ömürden gitmiş... Zaman zaman sıkıntılar yaşasam da artık ne yapmam gerektiğini biliyorum.
Ben bu kitabı futbol aşkına yordum biraz da hakemliği aslında hiç bırakmadın...Pandemiden önce Efendi lig gibi alternatif liglerde hakemliğe devam ediyordun....
Kesinlikle... Futbolu seviyorum ve izlerken keyif almak istiyorum. İngiltere ligini takip ediyorum şu sıralar, bizim maç özetlerine bakıyorum geride kalmamak için...
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine dair ne düşünüyorsun? “Cinsel yönelimi yüzünden kimseye şiddet uygulanamaz” demesi sözleşmeyi hedefe koydu...
Sözleşmeden çıkarken gerekçe olarak eşcinselleri öne atmak, asıl arka planı perdelemek yanlış... Biz mücadelemize yine devam edeceğiz. Hiçbir zaman karamsar olmadım. Vazgeçtiğimiz an öldüğümüz andır.
BİTMEYEN DAVA
Dinçdağ, Trabzon’da, hakem ve radyocu olarak çok seviliyordu. Cinsel kimliği açıklandı ve hayatı altüst edildi. Hakemlikten uzaklaştırıldı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) aleyhine açtığı 100 bin TL’lik tazminat davasını 2015’te kazandı. Mahkeme, 23 bin TL tazminata hükmedince, itiraz etti. Yargıtay, davanın reddedilmesi istemiyle kararı bozdu. Mahkeme ikinci kez yapılan yargılamada Dinçdağ’ın itirazlarına karşın bozma kararına uydu. Dosya şimdi Yargıtay’da.
YOLU AÇTIM
Türkiye’nin ilk klasman kadın hakemi Elmaş Arabacı, spora sağlık kolejinde okurken voleybolla başladı. Mezun olup hemşire olarak Diyarbakır’a atandığında futbol hakem kursu açıldığını duyunca hemen yazıldı, sonrası dördüncü kadın hakemliğine uzanan bir yolculuk. Arabacı’nın unutamadığı anılarından biri kitapta şöyle: “Diyarbakır’da erkek ve kadın olarak biz aynı yerde soyunur, giyinir, maça çıkardık Hiçbiri bana değişik gözle bakmadı. İzmir’de ilk antrenmana gittiğimde çok enteresan bir şey yaşadım. Alsancak Stadı’nda kapıdaki görevli “Benimle dalga mı geçiyorsun kardeş!” deyip içeri almadı. Lisansımı gösterince de şaşkın şaşkın yüzüme bakıp “Aha orada dört oda var, hepsi orada, git!” dedi. Kapıyı açıp içeri girince hepsi birden “Aaa!” diyerek kimi havlusunu kimi bir eşyasını üzerine örtüp oturdu. Hepsine dönerek “Bundan böyle bu odanın bu köşesi benim. Ben de burada soyunup giyineceğim!” diye yüksek sesle haykırdım. “Değişik hislere kapılan varsa derhal bu odayı boşaltsın!” dedim. Hakemliği bırakana kadar aynı yerde soyunup giyindik.”
Arabacı, kitapta, kadın hakem adaylarına şöyle sesleniyor: “Diyarbakır’dan çıktığım yolda tek başıma idim ama şimdi yüzlerce kadın hakem benim gurur kaynağım oldu. Beni unutsalar bile profesyonel ligin kapısını ben onlara ardına kadar açtım. Bunu bilsinler yeter.”
ERKEK EGEMENLİĞİ SÜRÜYOR
Songül Karadeniz, eski il hakemi. Kadın futbol takımlarında oynadıktan sonra futboldan kopmamak için hakemliğe geçiş yaptı. “Sadece Türkiye değil, tüm dünyada erkek egemenliğinde futbol ne yazık ki hâlâ günümüzde aynı cinsiyetçi yaklaşımlar var bazı kesimler tarafından. Çıktığım bazı maçlarda yakışıksız söylemlerin de olduğunu ne yazık ki dile getirmek zorundayım. Mücadele kısmını ise işime daha çok odaklanarak atlattığımı düşünüyorum” diyor.
KADIN OLARAK VAR OLMAK ZOR
Semra Halkevi, Doğu Karadeniz’in ilk kadın hakemi. Avni Aker Stadı yenilendikten sonraki ilk maçta, Trabzonspor-Dinamo Moskova maçını yönetmiş, ilk deplasman maçı Gümüşhane'de gerçekleşmiş. İlin şampiyonluk karşılaşmasını yönetmiş ve o maçtaki performansıyla Türkiye’nin en iyi beş amatör hakeminden biri olmuş; ödül almış. Şimdi il gözlemciliğine devam ediyor. 1988 yılında hakemliğe başlayan Halkevi, “Futbol hakem camiasında bir kadın olarak bulunmak tarif edilemeyecek kadar zor. Sanki doğruyu yalnızca erkeklerin bildiğinin düşünüldüğü saçma günlerdi” diyor
DAHA ÇOK KOŞUYORUZ
FIFA kokartlı yardımcı hakem Fatma Akkurt, 2003-2009 yılında Amerika’da hakemlik yaptı, atletizm masterler kategorisinde disk atma dalında yarışmalara katılmaya devam ediyor, geçen yıl disk ve gülle atma dalında Balkan şampiyonu oldu. Akkurt, kitapta, erkek egemen futbol camiasında karşılaştığı engellerle mücadelesini şöyle anlatıyor: “Futbolculardan maçtan önce, ‘Kadından hakem mi olur, ofsaytı biliyor musun?’ diye dalga geçenler, hatta ‘Benimle nasıl koşacaksın?’ diyenler oldu ama hepsi zamanla buna alışmak zorunda kaldı. Her zaman yoluma devam ettim gülümseyerek, çünkü sevdiğim işi yapıyordum.” Akkurt, “Kadın hakemlere daha fazla değer verilmeli ve maç, lig ve statü ayrımı yapılmamalı” diyor ve ekliyor “Hepimiz aynı kuralları uyguluyoruz. Türkiye’de kadın hakemler hak ettikleri maçlara çıkmıyor ve aynı testleri koşuyorlar, hatta erkeklerden daha iyi koşan kadın hakemler var. Artık talimatlardaki ayrım kaldırılmalı...”