Kahramanmaraş'ta Rus uçağı düştü: Tuncay Mollaveisoğlu uyarmıştı

Kahramanmaraş'ta çıkan orman yangınına havadan müdahale eden ve Rusya'dan kiralanan yangın söndürme uçağı düştü. Uçaktaki 5’i Rus toplam 8 personel ise hayatını kaybetti. Gazetemiz yazarı Tuncay Mollaveisoğlu da Haziran ayında kaleme aldığı köşe yazısında Rus uçaklarının Türkiye’deki arazi koşullarına uygun olmadığını yazmıştı.

cumhuriyet.com.tr

Kahramanmaraş'ta Orman Genel Müdürlüğü hizmetinde kullanılan ve Rusya'dan kiralanan yangın söndürme uçağı düştü, bölgeye arama kurtarma ekipleri sevk edildi. Rusya Savunma Bakanlığı'nın açıklamasına göre, uçaktaki 8 personel yaşamını yitirdi. 

Gazetemiz yazarı Tuncay Mollaveisoğlu da, daha önce Rusya'dan kiralanan yangın söndürme uçaklarına ilişkin önemli bir yazı kaleme almıştı. Meydana gelen yangının ardından yazısında konuyu dile getiren gazetemiz yazarı Mollaveisoğlu ayrıca, Türk Hava Kurumu’nun uçaklarının neden kullanılmadığını yazmıştı. 

Mollaveisoğlu, Marmaris'te bir kişinin hayatını kaybettiği yangında Türk Hava Kurumu uçaklarının kullanılmamasına ilişkin olarak, ''Rusya’dan beklenen uçaklar Kaş, Dalaman, Tarsus, Genç ve Marmaris yangınlarından sonra geldi. İHALE şartnamesine 'su kapasitesi 5 bin litre ve üzerindeki uçak' koşulunu koyan Orman Bakanlığı, 4 bin 900 litre kapasiteli THK uçaklarını sistem dışına itti. Rusya’dan getirilen uçaklar uçuş lisansından sonra kullanılmaya başlanacak'' diye belirtmişti.

Mollaveisoğlu ayrıca, "Dünyanın hiçbir ülkesinde uçak olmadan orman yangınlarına müdahale edilemez... Türk Hava Kurumu uçaklarını devre dışı bırakan Orman Bakanı, geçen yıl Rus şirketle anlaştı... O uçakların Türkiye’deki arazi koşullarına uymadığını uzmanların ağzından yazdık..." diye uyarmıştı.

Mollaveisoğlu'nun yazısının tamamı şöyle: 

En yenisi 15 yıllık pilottu...

Üstelik dünyada arayıp bulamayacağınız uzmanlıkta, yangın söndürme pilotlarıydı...

Önce, Türk Hava Kurumu’na ait yıllardır yangın söndürme işinde kullanılan uçakları sistemin dışına çıkardılar...

Orman Bakanlığı, ihale yaptı ve şartnameye su kapasitesi 5 bin litre ve üzerindeki uçakları kullanacağını yazdı...

O da ne? Türk Hava Kurumu’nun elindeki uçakların kapasitesi 4 bin 900 litreydi!

Ormana ve tarıma bakan Bekir Pakdemirli, 100 litre “fark” ile Türk Hava Kurumu’nun uçaklarını devre dışı bırakmıştı...

Tabii uçak olmayınca pilota da gerek yoktu...

Kurum bünyesinde görev yapan ve maaşları ödenmeyen 12 pilot bir bir ayrılmak zorunda kaldı. 

O pilotlar ki kimi 15 yıl kimi 30 yıldır gökyüzündeydiler... Uzun yılların verdiği tecrübe ile aşina oldukları memleketin dağlarında uçakları kuş gibi uçuruyorlardı...

Neydi bütün mesele? Atatürk’ün kurucusu olduğu, Türk havacılığının temeli olan kurumu çürütmek... Başardılar da!

Dünyanın en saygın uçuş ekibi “ateş kuşlarının” üzerine kin tohumlarını döktüler...

*

Muğla Marmaris’te denize nazır ormanlık alan cayır cayır yandı...

Bir personel alevler arasında şehit oldu...

Yine helikopterlerin cılız müdahalesini izledik... Oysa okurlarımız hatırlar; 2019 yılında 12 manşet haberimizle Orman Bakanlığı’nın THK uçaklarını neden uçurmadığını belgeleri ve ilişki biçimleri ile yazdım. 

Haber selimiz Sedat Simavi Ödülü’ne değer görüldü... 

Yıl 2021... Bakanlık hatalarından ders almak yerine yine aynı yanlışta ısrar ediyor!

*

Dünyanın hiçbir ülkesinde uçak olmadan orman yangınlarına müdahale edilemez...

Türk Hava Kurumu uçaklarını devre dışı bırakan Orman Bakanı, geçen yıl Rus şirketle anlaştı... O uçakların Türkiye’deki arazi koşullarına uymadığını uzmanların ağzından yazdık... 

Günlüğü 1.3 milyon TL ile dünyanın en pahalı kiralamalarından biriydi...

Pilotlar da kiralıktı... Marmaris yanarken o uçakları aradı gözlerimiz... İddialara göre geçen yıl parasını alamayan Rus şirketi bu yıl uçakları getirmemişti...

Yangın söndürmek gibi bu ülkenin doğasını, ağacını, kuşunu, doğal yaşamını... milli servetini korumak ve kollamak işini “piyasalaştırırsanız”, devletin elinden alırsanız, elin adamının size yapacağı budur! Nihayet Kaş, Dalaman, Tarsus, Genç ve Marmaris’te yanan ormanların ardından uçakların dün getirildiği açıklandı. 

Bu uçakların Avrupa’da uçuş sertifikası yok. THK lisansı ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Rus uçakları Türkiye’de yangın söndürmede kullanılmaya başlanacak.  

*

Yanan her ağaçtan ormana bakan Pakdemirli sorumludur...

Kül olan her hayatın ağır yükü onun omuzlarındadır...

*

Neden THK uçakları yok? Türk Hava Kurumu’nun uçaklarını neden hangarda bekletiyorsunuz?

Onlar söylemeden ben yanıt vereyim... Yine “uçaklar hurda” hikâyesini anlatacaklar... 

*

CL-215... ABD, Kanada, Portekiz, İspanya, Yunanistan, Fransa, İtalya bu uçaklarla yangınlara müdahale ediyor... 

Bizimkiler hangarda çürütülüyor... Oysa yakın zamanda Wiking Air, Bombardier firmasından bu uçakların üretimini ve yedek parça tedarikini satın aldı...

Türkiye’ye “Elinizdeki uçakların 5 yıl daha bakım ve onarımını yaparız” teklifinde bulundu... Hatta “İstiyorsanız uçakları satın alalım” dediler...

Orman Bakanlığı’nın çürümeye terk ettiği uçaklar çok basit müdahaleler ile uçar hale getirilebilirdi.

Uzman pilotlarla konuşuyorum... “4 adet CL-215 uçağımıza bugün bakılsa yarın uçarız” diyorlar...

Bu uçakların gövdesi kanatları ile birlikte tek parça... Yani eskimeleri söz konusu değil, ihtiyaç yalnızca teknik bakım... 

Wiking Air teklifi yapmış, neden dikkate almadınız?

Kaldı ki orman yangınlarını söndürmek gibi hayati bir meselede Türkiye neden uçak filosunu yenilemiyor? Neden nitelikli personel ve pilot gücümüzü kullanmıyor?

“İtibardan tasarruf olmaz” diyerek saraylara milyarlar akıtan AKP zihniyeti, neden ormanların, içinde var ettiği yaşamla birlikte kül olmasına göz yumuyor?

Akıl alır gibi değil...

AKP’nin hangarda çürümeye terk ettiği, yalnızca Türk Hava Kurumu uçakları değil, memleketi yangın yerine çeviren kötü ve yoz yönetimin ta kendisidir...