Kahramanmaraş’ta hava kirliliği uluslararası sınır değerlerin katbekat üstünde
Greenpeace’in Afşin/ Elbistan bölgesinde yaptığı hava kalitesi ölçüm raporu bölgedeki hava kirliliğinin boyutlarını gözler önüne serdi. Rapora göre santrallar adeta zehir saçıyor.
Hazal OcakKahramanmaraş’taki Afşin A ve Afşin B kömürlü termik santrallarının bölgede kirlilik sınır değerlerinin 10 kat üstünde hava kirliliğine neden olduğu ortaya çıktı. Greenpeace tarafından termik santralların tesis etki sahası içerisinde yapılan ölçüm sonuçları, santralların bölgeye nasıl zehir saçtığını gözler önüne serdi.
Greenpeace 5 Ekim - 11 Kasım tarihleri arasında dört noktada hava kalitesi ölçümü yaptı. Çalışmada, insan kaynaklı hava kirliliğinin en büyük nedenlerinden olan partikül madde 10 (PM10), partikül madde 2.5 (PM2.5) ile SO2 ve NO2 yoğunlukları ölçüldü. Sonuçlara göre bölgede ölçülen en yüksek 24 saatlik PM10 değeri Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerdiği yıllık limit değerinin 16 katı, Avrupa Birliği’nin (AB) mevzuatında belirlenen yıllık ortalama limit değerinin ise 8 katı.
Bölgede ölçülen en yüksek 24 saatlik PM2.5 değerinin ise DSÖ’nün önerdiği yıllık limit değerinin 10 katından, AB’nin mevzuatında belirlenen yıllık ortalama limit değerinin 4 katından yüksek olduğu belirlendi.
‘ÜRETİLMİŞ FELAKET’
Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Onur Akgül, “Dünyada en yüksek kükürt dioksit emisyonuna sahip 5. kömürlü termik santral bölgesi olan Afşin&Elbistan bölgesine 6 yeni santral daha inşa edilmesi planlanıyor. Bölgede 1984 yılından bugüne kanser vakaları 8 kat arttı. Bu santralların işletilmeye devam etmesi ve 6 yeni santral daha açılması, bölge için insan eliyle üretilmiş bir felaket olacaktır. Bir an önce Kahramanmaraş’taki mevcut santrallar plan dahilinde kapatılmalı ve yeni santral planları da iptal edilmelidir” diye konuştu. Bölgede yaşayan “Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu” gönüllüsü İbrahim Yalçın ise bölgede artan hastalıklara dikkat çekerek “Mevzuat dışında kalmış santralları kapatın” dedi.
GEDİZ DELTASI İÇİN BULUŞTULAR
Doğa Derneği’nin, tüm Akdeniz Havzası’ndaki en önemli sulak alanlarından birisi olan Gediz Deltası’nın korunması amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında Avrupa Birliği Sivil Toplum Diyaloğu desteğiyle gerçekleştirdiği “Gediz Deltası Birlikteliği” projesi, online olarak düzenlenen kapanış toplantısıyla sona erdi.
Bu çalışma, dünyanın farklı yerlerinde benzer sulak alan ekosistemlerinde gerçekleştirilen doğa koruma deneyimlerinin paylaşılmasına, deltanın korunması için çalışan ve deltada yaşamını sürdürmekte olan paydaşların deneyim ve bilgi aktarımına olanak tanıdı.
Proje kapsamında gerçekleştirilen ve yüzlerce doğaseverin katıldığı Gediz Deltası Online Festivali’nde, deltadaki doğa koruma çalışmalarından Gediz Nehri’nin ve deltanın ilham verdiği doğa sanatlarına, Gediz Deltası’ndaki biyolojik çeşitlilikten kuş gözlemciliğiyle ilgili temel bilgilere pek çok farklı konu yer aldı.
Aynı zamanda bir Önemli Kuş Alanı olan bu benzersiz sulak alan UNESCO’nun dünya mirası kriterlerini sağlıyor ve alanın UNESCO Dünya Mirası ilan edilmesi için İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerekli başvurular yapılmış bulunuyor.