Kafeste yargılandılar
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da başlayan halk ayaklanmalarının son kalelerinden biri olan Mısır'da Hüsnü Mübarek'in 30 yıllık iktidarının devrilmesi ve Mübarek ile oğullarının kafes ardında yargılanmasıyla tarihte kafeste yargılananlara bir kişi daha eklenmiş oldu.
cumhuriyet.com.trKafeste yargılanma ilk olarak eski Mezopotamya ve antik Roma'da esirlerin kafesler içine konularak yargılanmasıyla başladı. Sonrasında bu, hukuk sisteminin sağlıklı bir şekilde işleyişi ve sanıkların saldırıya uğramasını engellemek için kullanılmaya başladı.
20. ve 21. yüzyılda ise insanlık suçu işleyenler ve diktatörler kafeste yargılanmaya başladı. Bunlardan bazıları, Abdi İpekçi'nin katili ve Papa İkinci Jean Paul'e suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca, PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, Nazi savaş suçlusu Adolf Eichmann, Müslüman Kardeşler lideri Seyyid Kutub, Yugoslavya'nın eski diktatörü ve "Sırp kasabı" lakaplı Slobodan Miloseviç ve son olarak Mısır'ın devrik lideri Hüsnü Mübarek kafes içinde yargılandılar.
Mehmet Ali Ağca
Gazeteci Abdi İpekçi'nin katili olan ve 1981 yılında Papa İkinci Jean Paul'e suikast girişiminde bulunan Mehmet Ali Ağca, İtalya'daki duruşmalara cam kafes içinde çıkarıldı. Ağca, 13 Haziran 2000'de Türkiye'ye iade edildi. Abdi İpekçi suikastından Türkiye'de gıyabında yargılanan ve ölüm cezasına çarptırılan Ağca'nın cezası 1991 yılında yürürlüğe giren İnfaz Yasası gereği 10 yıl hapse çevrildi. Ağca 18 Ocak 2010 yılında cezasını tamamlayarak hapisten çıktı.
Abdullah Öcalan
PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan, 16 Şubat 1999'da Kenya'da ele geçirildi ve bordo bereliler tarafından Türkiye'ye getirildi. Öcalan, Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesine göre ''vatana ihanet suçu gereğince ölüm cezası'' ile yargılandı. İmralı'da görülen duruşmalarda da Öcalan kurşun geçirmez cam kafes ardından duruşmalara katıldı. Ancak Öcalan'ın cezası AB uyum yasaları gereği ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi ve halen İmralı'da hapis cezasını çekiyor.
Adolf Eichmann
Nazi Almanyası'nın Museviler konusundaki politikasında önemli katkıları olan ve Nazi uygulamalarında etkin rol oynayan Nazi subayı Eichmann, Alman ordusunun 1939 yılında Polonya'ya girmesiyle Gestapo'ya transfer oldu. Milyonlarca Yahudi'nin öldürülmesinde aktif rol oynayan Eichmann, İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra adını değiştirerek Arjantin'e gitti ve Buenos Aires'e yerleşti. Eichmann, 2 Mayıs 1960 tarihinde İsrailli bir ajan tarafından yakalandı ve İsrail'e getirilerek davası görülmeye başlandı. 2 yıl süren davanın sonunda, 1962 yılında Ramleh hapishanesinde idam edilen Eichmann, İsrail hukuk tarihinde idam edilen ilk ve tek kişi.
Seyyid Kutub
Mısırlı yazar ve düşünce adamı olan Seyyid Kutub, 1954 yılında Cemal Abdül Nasır'a düzenlenen suikast girişimi nedeniyle çok sayıda Müslüman Kardeşler hareketi üyesi gibi tutuklanmış ve 15 yıl ağır hapis cezasına mahkum edilmişti. 1964 yılında serbest bırakılan Kutub, 1965 yılında ise yine Müslüman Kardeşlerle birlikte tutuklandı ve devlete karşı darbe girişimi suçlamasıyla yargılandı. Seyyid Kutub, 29 Ağustos 1967'de idam edildi.
Hüsnü Mübarek
Halkın ayaklandığı Mısır'da 30 yıllık iktidarının ardından Şubat 2011'de tüm yetkilerini Anayasa Mahkemesine devreden eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, Şubat ayında başlayan gösterilerde halka şiddet kullanarak olayları bastırmak ve görevini kötüye kullanarak maddi kazanç sağlamak suçlarıyla yargılanıyor.
Tel kafes veya kurşun geçirmez camdan kafeste yargılanan bu kişilerden birçoğunun ortak özelliği ise ''insanlık suçu'' işlemekten yargılanmaları.