Kadınların paylarına tabut düştü

2013’te 842 kadının öldürüldüğü Türkiye’de, 2014 de kadın cinayetleriyle başladı. Biri yeni yılın ilk saatlerinde olmak üzeri ilk haftada toplam 4 kadın cinayete kurban gitti. Son olarak önceki gün “12’sinde gelin, 13’ünde anne” olan bir çocuk gelinin şüpheli ölümü Türkiye’yi yasa boğarken, çıkarılan hiçbir yasanın kadın cinayetlerinin önüne geçmediği bir kez daha gözler önüne serildi.

İklim Öngel/Cumhuriyet

Kadın cinayetlerindeki hukuki boşluğu değerlendiren Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Başkanı Avukat Şenal Sarıhan, Türkiye Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılarak, “cinayete teşvik edene de ceza uygulanması gerektiğini” kaydetti. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ise 17 Aralık operasyonunu vurgulayarak, “O kutulardan kadınların hayatları çıktı. Paraların yüzde biri kadınlar için kullanılsa ölümler azalırdı. Kadın koruma istediğinde ‘Personel yok’ deniyor. Polis iş adamlarını ve ünlüleri koruyor” dedi.

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlemesine Dair Kanun’na karşın, kadın cinayetlerinin önüne geçilemiyor. CHP’nin geçen yıl hazırladığı “Öteki Türkiye Raporu”na göre 2013’te 842 kadın cinayete kurban gitti. Kadınlar boşanmak veya çalışmak istediklerinde, erkeğin aşkına karşılık vermediğinde ve buna benzer çok çeşitli gerekçelerle öldürülüyor. 2013 kadın cinayetiyle sona ererken, yeni yılın ilk saatlerinde işlenen bir cinayetle, 2014’te kadın cinayetleriyle başladı. Yeni yılın ilk haftasında 4 kadın cinayeti yaşanırken, önceki gün de çocuk gelin gerçeğini öne çıkartan bir şüpheli bir ölüm gerçekleşti.

‘Teşvike ceza önerisi’

CKD Genel Başkanı hukuçu Şenal Sarıhan, yasal düzenlemelerin yalnızca kadına yönelik şiddetin engellenmesi üzerinden yapıldığına dikkat çekerek, Türk Ceza Kanun’nda (TCK) değişikliğe ihtiyaç olduğunu kaydetti. “Evden uzaklaştırma” gibi geçici önlemlerin yetersizliğinden söz eden Sarıhan, “TCK’da kadınların öldürülmesini teşvik edenlere de, cinayeti işleyenle aynı ceza verilmeli. Sığınma evleri daha yaygın duruma getirilmeli ve denetimleri arttırılmalı” dedi. Hükümet’in 2012’de şiddetin önlemenmesine ve bilinç yaratılmasına yönelik çıkardığı genelgeyi anımsatan Sarıhan, “O genelge dolaplarda çürüdü” dedi.

‘Türkiye’nin gerçek yüzü cinayet’

Kadın cinayetlerinde bazen kadının öldürülmesinin ardından erkeklerin de intihar ettiğini söyleyen Sarıhan, “Bu Türkiye’nin ekonomik durumunun da ne kadar kötüye gittiğinin göstergesi. İnsanlar çocuklarını dahi gözden çıkartabiliyor. Çocuk gelin meselesindede ekonomik sorunlar var. Bir meta olarak görülen kız çocuğu erkenden evlendiriliyor. Türkiye’nin gidişatını bu cinayetlerde görebiliyoruz” dedi.

‘Koruma isteyen kadına personel yok’

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Gülsüm Kav ise gündemi uzun süredir meşgul eden 17 Aralık yolsuzluk operosyonunu vurguladı. “Kutulardan kadınların hayatları çıktı” diyen Kav, “Yolsuzlukla ilgili ortada dönen para miktarının yüzde 1’i dahi kadınlar için harcansa cinayetler azaltılabilirdi” dedi. Koruma isteyen kadınlara dahi koruma verilmekte zorlanıldığını söyleyen Kav, “Kadınlara verilmeyen korumalar, trafikte durdurulmalarını dahi engellemek için iş adamlarına, ünlülere veriliyor. Bir kadın aradığında ‘Personel yok’ deniyor. Yetkililer her gün yaşanan bu gerçeği nasıl görmezden gelip sessiz kalırlar. Bu suskunluk devam ettiği sürece cinayetler aratacak, bunun vebali Hükümetindir” diye konuştu.