Kadınlar sözleşmeden vazgeçmiyor: İstanbul Sözleşmesi’nin maddeleri teker teker okunuyor!

Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmek istenmesine karşı yeni bir kampanya başlattı. Sözleşmenin bir maddesini okudukları videoyu paylaşan kadınlar, tüm kadınları zincire katılmaya davet ediyor.

cumhuriyet.com.tr

İktidarın tartışmaya açtığı İstanbul Sözleşmesi için yurt genelinde çeşitli eylemler düzenleyerek “Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula” çağrısında bulunan kadınlar, eylemlerine bir yenisini daha ekledi. Kadınlar sosyal medya plaftormlarında İstanbul Sözleşmesi’nin içeriğini anlatmak amacıyla sözleşmenin maddelerinin teker teker okunduğu bir eylem zinciri başlattı.

Sözleşmenin bir maddesini okudukları videoyu paylaşan kadınlar, #İstanbulSözleşmesiYaşatır etiketiyle diğer kadınları da zincire katılmaya davet ediyor.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ NEDİR?

Tam adı “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi”dir. 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açılmış, 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İstanbul’da imzaya açılması sebebiyle bu şekilde isimlendirilmiştir.

İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik her tür şiddete karşı hukuki çerçevede detaylı bir koruma sağlayan ilk uluslararası belgedir.

Özel olarak kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa Sözleşmesi olma niteliğini taşıyan Sözleşme, bugüne kadar Türkiye dâhil 34 ülke tarafından onaylanmıştır. Türkiye, Sözleşme’yi imzaya açıldığı 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalamış, 14 Mart 2012 tarihinde ise onaylamıştır. Böylece Türkiye sözleşmeyi onaylayan ilk ülke olmuştur.

İstanbul Sözleşmesi’nde, sözleşmeyi parlamentolarından geçirmiş hükümetlerin kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddetin her türüyle mücadele etmek için bir dizi kapsamlı tedbir alması istenmektedir. Sözleşmenin her bir maddesinde şiddet eylemlerinin meydana gelmesinin önlenmesi, mağdurlara yardım edilmesi ve faillerin adalet önüne çıkartılması amaçlanmaktadır. Sözleşme, örneğin aile içi şiddet, ısrarlı takip, cinsel taciz ve psikolojik şiddet gibi, kadına yönelik farklı şiddet türlerinin suç olarak kabul edilmesini ve bunlara karşı yasal yaptırımlar getirilmesini gerekli kılmaktadır.