Kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden ele alınma isteğine tepkili: Korkunç olur
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçen hafta, milletvekilleriyle yaptığı toplantıda “Gençlerin geç yaşta evlenmesini” İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkilendirerek sözleşmenin yeniden gözden geçirileceği kararı aldı.
Kübra KöklüKadınlar, “Yeniden gözden geçirilmesi korkunç bir karar” diyerek tepkilerini dile getirdi.
İstanbul Sözleşmesi’nin aile yapısına zarar verdiğini ileri sürenler sözleşmenin yürürlükten kaldırılmasını istiyor. Savunanlar ise bu durumun aile yapısıyla bir ilgisinin olmadığını vurguluyor.
CANAN ARIN: YOBAZLARA TAVİZ
Mor Çatı’nın kurucularından avukat Canan Arın, “AKP, İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden gözden geçirme kararı alırken çocuk istismarına susuyor, hatta göz yumuyor. Çünkü bütün derdi mümkün olduğu kadar çocukları erken evlendirip çocuk doğurtmak. Ki buna evlilik denmez açıkça çocuk istismarı.
Çocuk istismarı, AKP için hiç önemli değil. AKP, din adına yaptığı konuşmalarda çocuk istismarını özendiriyor. AKP hem ensesti hem de babamın kızına tecavüzünü hem de oğlanın anneye tecavüzünü meşrulaştırıyor. İstanbul Sözleşmesi’nin gözden geçirilmesi korkunç bir taleptir. AKP içindeki yobazlara taviz vermek için alınmış bir karardır” ifadelerini kullandı.
MUHAFAZAKÂRLAR: MELEZ CİNSİYET
İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olan muhafazakâr kesim ise toplumsal rollerin eşitlenmesinin aile kurumuna zarar vereceğini öne sürerek sözleşmenin iptal edilmesini istiyor.
Hür Dava Partisi, “Kadına şiddet üzerinden erkekleri şeytanlaştırma, cinsel eşitlik adı altında melez cinsiyet örneklerinin şimdiden yaygınlık kazanmaya başlamış olması, üstelik cinsiyette melezleştirme çabalarının kanuni korumaya alınması, ileriki zamanlarda telafisi mümkün olmayan toplumsal kırılmaları beraberinde getirecek” ifadelerini kullanıyor.
FARKLI TERCİHLER!
Yedi Hilal Derneği de, “Sözleşmedeki aile yapımızı tahrip eden cinsel yönelim kavramıdır. Bu kavramın ima ettiği şey gayet açıktır. Bu da kadın ve erkek cinsiyetleri dışında farklı tercihleri çağrıştıran ve meşrulaştıran bir dildir” dedi.
PROF. DR. FERİDE ACAR: ŞİDDETE KARŞI
Kadın hakları savunucusu Prof. Dr. Feride Acar, “İstanbul Sözleşmesi kadınların şiddete karşı korunması için yapılmış sözleşmedir. Aile kurumuyla ilgili ters düşen tarafı olmayan tam tersine ailedeki şiddeti önleyecek kurallar mevcut. Memleketimizde her gün en az bir kadın cinayete kurban giderken Türkiye’nin burada yapacağı İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden gözden geçirmek değil. Şiddete karşı alınan tedbirlerin etkinliğinin gözden geçirilmesidir” diye konuştu.
BENAL YAZGAN: KÖLELEŞTİRMEK
Kadın Partisi Genel Başkanı Benal Yazgan, “İstanbul Sözleşmesi, neden en çok hoca kılığındaki bağnazları rahatsız etti. Kadını köleleştirmek isteyenler İstanbul Sözleşmesi’ne itiraz ediyor. Doğrusu bu nasıl bir korkaklıktır ki kadınların eşit haklara sahip olmasından ödleri patlıyor. Sizin göreviniz ülkenin yarısını oluşturan kadınların insan hakları için imzalanan bu sözleşmeyi değiştirmek değil, harfiyen yerine getirmek ve onların hak ve hukuklarını sonuna kadar korumaktır” dedi.