Kadınız, sahnedeyiz, kime ne

Meclis’te kadın oyuncuların sahneye çıkmasının engellenmesine tepkiler sürüyor. Kendilerine Afife Jale’nin torunlarıyız diyen yüzlerce kadın, yüzlerce yazarın dilinden yüz replik okudu.

CEREN ÇIPLAK DRILLAT

Bugün 3 Nisan. Kadınların seçme ve seçilme hakkının tanındığı gün. Ancak anımsanacağı üzere geçen günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) “Çanakkale Anması” etkinliğinde TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın talimatıyla kadın oyuncuların sahneye çıkmaları engellenmişti. Büyük tepki çeken Meclis’teki kadın oyuncu skandalının ardından kendilerine Afife Jale’nin torunlarıyız diyen yüzlerce kadın dün Kenter Tiyatrosu’nun sahnesinde buluşarak yüzlerce yazarın dilinden yüz replik okudu.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan tiyatro oyuncusu Tilbe Saran, Meclis’te uygulanan kadına sahne yasağının toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin en cüretkar örneği olarak gördüklerini belirterek “Sevgili arkadaşlarımız, kızkardeşlerimiz hepiniz hoşgeldiniz. Kadınlar olarak hayatın her alanında vardık, varız, var olacağız. Sahnelerdeki cesaretemiz Afife Jale’den, Meclis’teki varlığımız 100 yıllık kadın mücadelesinden geliyor. Ve bunu tekrar hatırlatmak için şu an sahnedeyiz.... Varlığımız tüm hafızalara kazınıncaya dek mücadelemize devam edeceğiz, her zaman sözümüzü söyleyeceğiz, her zaman sahnede olacağız” dedi. Saran, “Şimdi, replik okuyacak tüm #KadınlarSahneye” dedikten sonra yüzlerce kadın, “ilk Müslüman Türk kadını” Afife Jale’nin görselinin eşlik ettiği Kenter sahnesinde yüzlerce yazardan replik okudu.

Gülriz Sururi de Giorgio Strehler imzalı “Intermezzo” başlıklı metni okudu.

100 kadın 100 replik

- “Büyük değişimlerden önce hep böyle olur” (Shakespeare - III. Richard)
-“Ama burada, zamanın bu noktasında insanlık biziz” (Samuel Beckett - Godot’yu Beklerken)
- “Burada ne yapmaktayız, işte bütün mesele bu” (Samuel Beckett - Godot’yu Beklerken)
- “Ne mutlu size, ancak izninizle ben sizlerle aynı fikirde değilim” (Dario Fo Franca Rame - Kadın Oyunları II)
- “Çabuk! Çabuk! Kurtaracak yok mu beni insandan, insanın zulmünden” (Albert Camus - Sıkıyönetim)
- “Evet biz, bir biz yapabiliriz bunu!” (August Strinberg - Düş Oyunu)
- “Şu fanilerin asıl hatası ne biliyor musun, tiyatroya yürekten inanmıyorlar” (A. Camus - Caligula)
- “Alışkanlık kötü bir şey. Korku gibi bir şey” ( Memet Baydur - Yalnızlığın Oyuncakları)
- “Size Acıyorum” (Haldun Taner - Ayışığında Şamata)
- “‘İstifa’ diye bağırıyorlar galiba” (Haldun Taner - Ayışığında Şamata)

Zerrin Tekindor (Tiyatro oyuncusu): Zaten bin küsur yıldır kadınlar sahnede ve biz mesleğimizi aşkla yapıyoruz. Birileri ortaya böyle tuhaf laflar atıyorlar. Biz gülüyoruz bunlara ama yine de bir şekilde kendimizi göstermemiz mi gerekiyor acaba, o kadar mı anlamıyorlar diye eğlenerek toplandık. Endişe duyduğumuz bir şey yok aslında. Bu iş hep böyle devam edecek ama ne yazık ki haberleri yok. O kadar çok genç var ki, arta arta gidecek, durdurmazlar. Olan yüz yıl önce oldu çünkü.

Demet Akb ağ (Tiyatro ve sinema oyuncusu): 100 kadın 100 replik için çok çabuk toplandık. Yarım saat önce prova yapıp sahneye çıktık, artık gerisini siz düşünün, bu kadınlarla baş edilebilir mi? Tatlı bir selam olsun herkese. Kadınların sahnede olup olmaması gibi bir soruyu cevaplamak bile zül geliyor insana. Elbette sahnede olacağız, bunun aksi düşünülebilir mi? Seçme ve seçilme hakkımızı elde etmemizin 88. yılı ve biz neyi tartışıyoruz. Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bu hak pek çok Avrupa ülkesinden önce verilmiş bize. Bugün hâlâ daha sahnede olsun mu olmasını mı tartyışıyoruz. Bu çok yaralayıcı bir durum ama biz oradayız, sahnedeyiz.

Ülkü Duru (Sinema ve tiyatro oyuncusu): Aslında sadece tiyatro sahnesinden değil, yaşam sahnesinden bizi yok etmek istiyorlar. Bu daha önemli bir sorun ama biz hep sahnede olacağız. Ömrüm yettiğince sahnede kalacağım.

Sevinç Erbulak (Tiyatro oyuncusu): Uzun uzun söylenecek bir şey yok. Kadınız, sahnedeyiz, kime ne?

Jülide Kural (Tiyatro ve sinema oyuncusu): Artık sanatta ve sahnede kadına tahammülsüzlüğün somut örneğini yaşadık. Burada olmamız da şunu gösteriyor; bugün sahneye çıkmazsak yarın sahneye çıkma şansımızı kaybedeceğiz. Meslek olarak da kendimizi ifade ettiğimiz, hayatı ürettiğimiz yer olan sahnede böyle bir yaklaşıma tek söyleyecek sözümüz var: Mücadele edeceğiz, her koşulda kazandığımız özgürlük alanlarını kimseye teslim etmeyeceğimiz gibi, bu alanları daha da genişleteceğiz. Bundan herkesin haberi olsun beyler!

Arzu Çerkezoğlu (Dİ SK Genel Sekreteri): Kadınlar olarak bu ülkenin yarısıyız, bu ülkenin yarısını yok sayarak bu ülkeyi yönetemezler. Bu ülkenin gerçek sahipleri güzellikleri üreten herkes. O yüzden memleketimize, özgürlüğümüze sahip çıkacağız.

Betül Arım (Tiyatro ve sinema oyuncusu): Söylenenlerden ben utanıyorum çünkü bu yüzyılda bunların konuşuluyor olması, enerjimizi bunlara vermemiz çok saçma. Hem ülkemiz hem kendimiz adına utanç verici. Hepimiz biriz ve hepimiz farklıyız ve bu farklılıklarımızla güzeliz. Kadınlardan bu kadar çok korkmasınlar. Bu ülkede hep birlikte yaşayacağız.

Seyhan Arman (Tiyatro ve sinema oyuncusu): Hem tiyatroma sahip çıkmak hem de ikinci sınıf olmadığımızı, birilerinin bizi isteklerine göre yok sayamayacaklarını göstermek için buradayım. Biz sadece Meclis’te ya da önemli birilerinin karşısında değil hayatın her alanında sahnedeyiz. Bize her yer sahne bebeğim.

Nesrin Kazankaya (Yönetmen ve tiyatro oyuncusu): Yıllar önce Ankara Devlet Tiyatrosu’nda Afife Jale rolünü oynadım ve dünya prömiyeri yaptık. Yıllar sonra Afife Jale ile aynı kaderi paylaşacağım hiç aklıma gelmezdi. Ama kimse heveslenmesin, verilen hakları geri alma gücüne kimse sahip değildir. Ayrıca biz haklarımızı savunmakla kalmayıp her gün yeni haklarımızın mücadelesini sürdüreceğiz. Yaşasın sahnedeki kadınlar...