'Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza...'

Bakanlar kadına şiddet toplantısında Esad yönetimine yüklenirken en tuhaf tepki Diyanet İşleri Başkanı'ndan geldi.

cumhuriyet.com.tr

Suriye’deki kimyasal silah saldırısına bakanlardan sert açıklamalar geldi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Bu insanlıksa ben insan olmak istemem”, Aile ve sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise “Bugün Saddam’ın mezar taşı yok, Esad’ın da mezar taşı olmayacaktır” görüşünü dile getirdi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise farklı bir değerlendirme yaparak “Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı şiddeti önleyin” dedi.

“Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesinde Din Görevlilerinin Katkısının Sağlanması İşbirliği Protokolü”nün imza töreni Suriye temalı konuşmalara sahne oldu.

BM temsilcisi törendeydi

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, törende bulunan BM Temsilcisi Zahidul Hugue’ye, “Benim de başında bulunduğum kurum dahil olmak üzere toplumlara din ve ahlak öğretmekle yükümlü olan bütün kuruluşlar bugün meşruiyet krizi yaşıyor. Kadına karşı şiddetle uğraşacağınıza önce insanlığa karşı şiddeti önleyin. İnsanlığa karşı cinayeti önleyemeyen kurumlar, kuruluşlar, toplumların kadına karşı şiddeti, insan hakkını, aile içi şiddeti ve benzeri konuları nasıl önleyebilirler” sözleri ile seslendi. Diyanet İşleri Başkanlığı daha sonra Görmez’in ifadelerine ilişkin “Görmez’in söylediği bir cümleden kadın aleyhtarı bir yargı ve düşünce üretmek ve bunu sosyal medya üzerinden bir kampanyaya dönüştürerek topluma takdim etmek hiçbir iyi niyetle bağdaştırılamaz” açıklamasını yaptı.

Bozdağ: Uyuyamadım

Bakanlar Bozdağ ve Şahin de imza töreni öncesinde Suriye’deki katliama gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bozdağ, “BMGK üyeleri omuzlarına yüklenen sorumluluğun gereğini yerine getirmemişlerdir. İnsani, vicdani, siyasi ve uluslararası hukuktan kaynaklanan hukuki adımları atma kararlılığı ortaya konulamamıştır” dedi.
Saldırı haberini duyduktan sonra uyuyamadığını dile getiren Bozdağ, “Esad kafasını koyup yatağına uyuyabildiyse, Esad’a destek verenler uyuyabildiyse, böylesi vicdan sahibi olmak insanlıksa ben o insanlıktan olmayı istememişim doğrusu” diye konuştu. Bozdağ, BM araştırma komisyonu üyelerinin Suriye’de bulunduğu sırada saldırının gerçekleşmesi konusunda ise “Ortada bir gerçek var, bir kimyasal silah kullanımı gerçeği var. O zaman BM birtakım hesaplar yapacağına veya ‘Birileri burada tam da varken Esad yönetimi yapmaz’ falan argümanı dillendireceğine, BM uzman heyeti orada, hemen dünden izin verilmesi lazımdı” yanıtını verdi.
Bozdağ, kimyasal silahlar bulunduğuna ilişkin iddiaları üzerine Irak’a 2003 yılında “çıkarma” yapıldığını belirterek uranyum zenginleştirmesi yapıldığına ilişkin iddialarla yıllardır İran’a yaptırım uygulandığını hatırlattı. Bozdağ, “Ama Suriye’deki durum başka; kimyasal silah kullanıldığına ilişkin bir gerçeklik var. Yalan değil, hakikat var. Yalan üzerine Irak’ı bombalayanlar, yalan üzerine İran’a ambargo uygulayanlar, başka adımlar atanlar, Suriye’de yaşanan hakikat karşısında sessiz kalınca ‘Biz BM Evrensel Beyannamesi’ni esas alıyoruz’ demesine benim nasıl inanmamı beklerler. Acaba insan haklarına ilişkin Avrupa sözleşmesinin hükümleri öldürülenler Müslüman olunca ihlal edilmiyor mu” dedi.

‘Tek başımıza kalsak bile’

Bakan Şahin de gözyaşları içinde, “En büyük tesellim, milletimin duruşu, ülkemin buradaki dik, onurlu duruşu, merhameti. Tek başımıza kalsak bile adaletin, küresel vicdanın temsili, sımsıkı durmamız. İnsanlık tarihi yazıldığı zaman bu ülkenin duruşu, bu milletin duruşu, özellikle belirtilecektir. Bugün Saddam’ın mezar taşı yok, Esad’ın da mezar taşı olmayacaktır” dedi.

Görmez’e destek

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de BM fonlarını kullanmayacaklarını açıkladı. AKP MKYK sonrasında açıklama yapan Çelik, “Sayın Mehmet Görmez’in açıklamalarına yüzde yüz katılıyorum. Elbette kadına karşı şiddet uygulanması bizim şiddetle reddediğimiz kabul edeceğimiz bir şey değildir. Ancak BM kadına şiddet meselesiyle ilgileniyor, peki insanlığa karşı işlemiş suçla niye ilgilenmiyorsunuz? İnsanlığın haysiyet ve onurunu ayaklar altına alanlarla niye ilgilenmiyorsun ey BM?” dedi.