'Kadın sanatı kaybolmasın'
Basmacılık sanatının son temsilcisi Mardinli Nasra Şimmes'in çalışmaları 'Adanmış Bir Yaşam' sergisiyle İstanbul'a taşındı.
cumhuriyet.com.trMardinli Nasra Şimmes, bir Süryani geleneği olan basmacılık sanatının son temsilcisi. Ahşap kalıp, fırça ve kök boyalarla patiska bezlere motifler çizip boyayan Nasra Şimmes’in, İncil’den tasvirler ve rengârenk soyut desenler kullanarak yaptığı perdeler, masa örtüleri ve duvar süsleri, Ortadoğu, Avrupa ve ABD’de birçok Süryani kilisesini süslüyor. Şimdiyse ilerleyen yaşına rağmen sürdürdüğü sanatı, Mardin’den İstanbul’a taşınıyor.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Koleksiyon Galeri’nin 40. yılı nedeniyle açılan “Adanmış Bir Yaşam: Nasra Şimmes” başlıklı sergide, 88 yaşındaki bir kadının; sanatına, ailesine, köklerine ve dinine bağlılığı göze çarpıyor. Meryem Ana, İsa, son yemek, azizler, melekler ve Mardin’in güvercinleri; onun sanatının temel konuları. Doğduğundan bu yana terk etmediği Mezopotamya Ovası’na bakan taş evse, onun hem atölyesi hem de çalışma alanı. Nasra Şimmes anlatıyor:
“Hem babamın sanatını yaşatma hem de kendi katkımı tanıtma fırsatı bulduğum için yaptığım işe şevkle bakıyorum. Tek amacım babamın sanatını devam ettirebilmek. En önemli ilham kaynağımsa çocukluğum; çocukken dinlediğim masallar, efsaneler, Eski ve Yeni Ahit’ten hikâyeler... Evet dindar bir insanım, temelde Tanrı’dan ilham alırım. Çocukken bana anlatılan her şey halen aklımda, hepsi taze.”
Onun eserlerinde kadının doğurganlığı, üretkenliği ve duyarlılığı var. Göz kamaştırıcı canlılıktaki renklerinde, yaşama sevinci kendini gösteriyor. Yaptığı tüm çalışmaların kendine göre bir anlatım şekli ve anlamı olduğunu belirtiyor Nasra Şimmes: “Yanı sıra kendi hayal ürünüm figürler de var. Bu eserlerin, kadın sanatının kaybolmaması gerekiyor.”
Nasra Şimmes okuma yazma bilmiyor ama sanatı, her dilde konuşuyor, herkese bir şeyler anlatıyor. “Okula gidemediğim için kendi kendime öğrendim her şeyi” diyor, basmacılığın devam edip etmeyeceğini ise şöyle yanıtlıyor: “Bundan sonrası çocuklarım ve torunlarıma kalmış, devamını ister getirirler ister getirmezler.”
Mardin’in Nasra Şimmes için büyük bir önemi var, çünkü ona göre bu şehir, tıpkı basma sanatı gibi medeniyetleri buluşturuyor: “Benim yaşadığım ve öleceğim yerdir Mardin” diyor.