"Kadın girişimciliğine destek, toplum için büyük yatırım"
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, ''Özellikle Avrupa Birliği'ne (AB) giriş sürecinde bulunduğumuz bu dönemde daha fazla sayıda kadının iş hayatına girmesi ve üretken bireyler olmaları için kadın girişimciliğinin desteklenmesi, sadece kadınlara değil, tüm topluma yapılmış büyük bir yatırım olacaktır'' dedi.
cumhuriyet.com.trBahçelievler İş Adamları Derneği (BİŞAD) İş Kadınları Komisyonunca düzenlenen ''Türkiye'de Kadın Girişimciliği'' konulu toplantıda konuşan Bakan Kavaf, Hükümetin kadın girişimciliğini artırmak ve kadınların her alanda statülerini güçlendirmek yolunda çok önemli yasal reformlar gerçekleştirdiğini belirterek, bu reformların gerçekleştirilmesinde sivil toplum kuruluşlarının da önemli katkılarının olduğunu söyledi.
Kavaf, Türk kadınının kültürel, siyasal, ekonomik ve sosyal konumunun iyileştirilmesi için herkese sorumluluk düştüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Kadınlar açısından iyileştirmemiz gereken alanlar var. Siyasete katılımda 134 ülkeden 129'uncuyuz, istihdamda 132'nciyiz, eğitimde de biraz daha alt sıralardayız. Ama diğer taraftan da dünyanın 17'nci büyük ekonomisiyiz. Şimdi Türkiye'nin kadın istihdamı, kadının eğitimi, kadının sağlığı açısından değerlerler olarak bu şekilde alt sıralarda yer almasıyla 17'nci büyük ekonomi olmasında elbette bir çelişki var. O zaman bu çelişkinin altında yatan nedenleri doğru tespit etmemiz ve doğru yere yatırım yapmamız ve bu çelişkiyi ortadan kaldıracak standartları doğru belirlememiz gerekir.''
Batı ülkelerinde kadınların istihdama katılma oranları artarken, Türkiye'de kadınların iş gücüne katılımının farklı eğilimler gösterdiğini ifade eden Kavaf, ''Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranı 1990'da yüzde 34,1 iken, 2009 Temmuz ayında bu oran yüzde 27,6 olmuştur. Kadın girişimci oranımız ise yüzde 12,4'tür. Bu rakamlar varmak istediğimiz hedeften uzaktır. Dolayısıyla kadın istihdamının artırılması Hükümet olarak öncelikli hizmet alanlarımızdan birini oluşturmaktadır. Ülkemizde yasal haklar açısından kadınların önünde hiçbir hukuki engel yoktur'' dedi.
"Siyasette de değerlendirme kriterleri objektiş değil"
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Türkiye'de profesyonel çalışma alanlarında kadınların etkin ve aktif katılımının görüldüğünü ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşlarında üst düzey yöneticiliklerde kurul, komisyon ve komitelerde kadınların temsil düzeyinin istenen oranda olduğunu söylemek mümkün değil. Örneğin kadın müsteşarımız, müsteşar yardımcımız yok. Toplam genel müdürler içerisinde ise kadınların sayısı ancak yüzde 1'lerde. Bu, kadınların bürokraside başarılı olamadığı şekilde yorumlanmamalı. Şu da bilinen bir gerçektir, bürokraside şube müdürlüğünden sonraki atamalar siyasidir. Siyasette de değerlendirme kriterlerinin çok objektif olduğunu söyleyemiyoruz. Çünkü siyaset daha çok dengeler üzerinde yapılan bir iş. Ancak ülkemizde uzmanlık gerektiren mesleklerde kadın oranları oldukça yüksek düzeydedir. Kadınların bürokrasi içinde üst düzey karar verici konumlarda yer alması oransal olarak istenen düzeyde değil.''
Türkiye açısından sosyal ve ekonomik kalkınmada ilerleme kaydedilmesi konusunda kadın girişimciliğinin önemli bir araç olduğunun altını çizen Kavaf, yıl sonuna kadar kadınlar arasındaki para dolaşımının yaklaşık 12 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini belirterek, bunun da kadınların ekonomik alandaki önemini göstermesi bakımından dikkat çekici olduğunu söyledi.
Kavaf, girişimciliğin, kadına çalışma hayatında daha fazla bağımsız hareket etme imkanı sağladığını anlatarak, kadın girişimcinin ayrıca istihdam sorununa çözüm ürettiğini ve toplumun ve ailenin refah düzeyinin artmasına katkıda bulunduğunu vurguladı.
''Özellikle AB'ye giriş sürecinde bulunduğumuz bu dönemde daha fazla sayıda kadının iş hayatına girmesi ve üretken bireyler olmaları için kadın girişimciliğinin desteklenmesi, sadece kadınlara değil, tüm topluma yapılmış büyük bir yatırım olacaktır'' diyen Bakan Kavaf, şunları kaydetti:
''Ülkemizin en önemli politika belgesi olan Kalkınma Planımızda da aktif iş gücü tedbirleri arasında girişimciliğin teşvik edilmesine yönelik önlemler yer almaktadır. Bu önlemler, kadınların, gençlerin, dezavantajlı grupların iş bulma, girişimcilik eğitimleri ve istihdam garantili eğitim programlarından yararlanmaları hakkındadır. Kadın girişimciliğinin desteklenmesine yönelik çalışmaların başarıya ulaşması için kadın girişimciliğinin önündeki engelleri de görmemiz gerekmektedir. Bu çerçevede birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de kadınlar genel olarak girişimcilerin karşılaştıkları sorunların yanında kadın olmalarından dolayı erkeklerden farklı olarak birtakım problemler yaşamaktadırlar. Kadınların eğitime ve mesleki eğitime erişimde erkeklerle eşit olanaklara sahip olmaması kadın girişimciler açısından bir diğer dezavantaj olarak devam etmektedir. Bu nedenle kadınlar eğitimin kendilerine katacağı niteliklerden yoksun kalarak daha çok kendi deneyimlerinden yararlanmaktadırlar.''
Kadın girişimcilerin kredi kullanmak için izlemesi gerektiği bürokratik süreçlerin karmaşıklığı ve teminat bulamama gibi nedenlerle iş kurma sürecinde yakın çevre ve kendi birikimlerini kullanmayı tercih ettiğini anlatan Kavaf, ''Oysa bankalar da dahil olmak üzere yapılan araştırmalar, en çok geri dönen kredilerin kadın girişimcilere verilen krediler olduğunu gösteriyor'' dedi.
"Kadın işsizliğindeki temel problem mesleksizlik"
Bakan Kavaf, kadın girişimcilere sunulan ya da sunulacak tüm kurumsal ve finansal katkıların yanı sıra kadının, toplumsal yaşamında evinin dışında iş kurmasının önünü açacak başka desteklere de ihtiyacı olduğunu bunun da ''Ev içi sorumlulukların paylaşımı'' anlayışının benimsenmesi ve uygulanması ile mümkün olacağını dile getirdi.
Selma Aliye Kavaf, ''Kadın issizliğindeki temel problem aslında işsizlik değil, kadınlarımızın mesleksiz olması, sürdürülebilir bir eğitim almamış olması ve bu yüzden vasıfsız iş gücü olması. Vasıfsız iş gücü olduğu zaman da günübirlik, saatlik, kayıt dışı işlerde çalıştığı için hem iş gücü potansiyeli olarak göstergelere yansımıyor, hem de bir refah olarak, yüksek katma değer olarak kendi hayatına yaptığının işin getirisi dönmüyor'' diye konuştu.