Kadın başkanlar ile görüşen Kılıçdaroğlu'ndan İstanbul Sözleşmesi mesajı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kadınların belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkının tanınmasının 91. yıldönümünde, kadın belediye başkanları ile bir araya geldi. İstanbul Sözleşmesi'ni değerlendiren Kılıçdaroğlu, “AKP ve MHP, ‘aile düzenimiz bozuluyor’ diye bir özel propaganda yapıyorlar. Bunun önüne geçmek için ‘kadına şiddete hayır’, ‘şiddetin her türlüsüne’ karşıyız diye doğrudan doğruya ‘şiddet’ sözcüğü kullanılarak İstanbul Sözleşmesi savunulabilirse, onun geniş kitlelerde kabul görmesi çok daha yüksek olacaktır” diye konuştu.

cumhuriyet.com.tr

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kadınların belediye seçimlerinde seçme ve aday olma hakkının tanınmasının 91. yıldönümünde, kadın belediye başkanları ile çevrimiçi toplantıda bir araya geldi. Kılıçdaroğlu'na CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ile CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun eşlik etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, 21 belediye başkanını tek tek dinledi ve not aldı. Belediye başkanları, kadınların ürettikleri ürünler için şube veya kadın emek pazarları oluşturduklarını ve pandemi döneminde kadınların ev ekonomisine katkı vermesine destek olduklarını söyledi. Ceyhan Belediye Başkanı Hülya Erdem, 25 yıl sonra yönetimin değiştiğini ve Ceyhan’ın ilk belediye başkanı olduğunu söyledi. Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, bu dönemde bin 500 adet tablet ve bilgisayar dağıttığını aktardı.

Kılıçdaroğlu, “Kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 91. yılı ama arzu ettiğimiz ölçüde kadınlar yerel yönetimlerde rol üstenemediler. Bunu büyütmek gerekiyor. Bu mücadeleyi önce kadınların vermesi gerekiyor” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Kadının ekonomik özgürlüğe kavuşması çok önemli. Kavuşursa daha güçlü hissediyor. İstanbul Sözleşmesi çok kullanılıyor ama ben ‘kadına ve aile içi şiddetin’ kullanılmasını arzu ediyorum. AKP ve MHP, ‘aile düzenimiz bozuluyor’ diye bir özel propaganda yapıyorlar. Bunun önüne geçmek için ‘kadına şiddete hayır’, ‘şiddetin her türlüsüne’ karşıyız diye doğrudan doğruya ‘şiddet’ sözcüğü kullanılarak İstanbul Sözleşmesi savunulabilirse, onun geniş kitlelerde kabul görmesi çok daha yüksek olacaktır” diye konuştu.