Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu: Şehir işgal altında
Kadıköy Belediyesi 34. yılını kutlarken, Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu ile Kadıköy’ü ve İstanbul’u konuştuk.
Hazal Ocak“Kadıköy’de nasıl insanlar mutlu, huzurlu, güvenli ve rahat hissediyorsa aslında İstanbul’un bunu sağlamasıyla beraber tüm Türkiye’nin de aydınlanacağını biliyorum.” Bu sözler Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’na ait. Nuhoğlu ile sohbetimiz sadece Kadıköy’e değil, İstanbul’a da geldi. Nuhoğlu İstanbul’u “Şu anda İstanbul bence işgal altında bu yönetim tarafından. İstanbul’u baskı altında tutarak İstanbul’un bütün nefes damarlarını kesiyor. Şu bizim olduğumuz ilçelerde özellikle hayatın çok mutlu ve canlı olmasının temel nedeni bu” diye özetliyor. Bugün tüm ışıltısıyla karşımızda duran Kadıköy’ü ne kadar tanıyoruz? Son dönemde kültür ve sanat etkinlikleriyle ön plana çıkan bu ilçenin her köşesinde farklı bir yaşam var. Çok kültürlü bir semt Moda’yla Fikirtepe’nin, Acıbadem’le Bostancı’nın ruhu farklı. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun da söylediği gibi tüm ilçelerinin bir ortak noktası var ki, sanırım o da huzurlu ve mutlu bir yaşamı barındırması. İlk yerleşimi aslında Haydarpaşa Koyu çevresi ile Moda Burnu’nun civarı olan Kadıköy’ü daha yakından tanımak üzere Aykurt Nuhoğlu ile bir araya geliyoruz. Sabahın erken saatlerinde belediye başkanlığı önünde buluştuğumuz Nuhoğlu küçük bir Kadıköy gezintisi için hazır. Birçok siyasinin aksine yalnız başına yanımıza doğru yürüyor ve ekliyor:
“Bana hep etkinliklerde yalnız başınıza geliyorsunuz” deyip şaşırıyorlar ben de onlara diyorum ki “Yalnızlık özgürlüktür...” İlk durağımız 1906 yılında inşa edilmiş, bugüne değin konut olarak kullanılan, Kadıköy Belediyesi tarafından restore edilerek 30 Eylül 2016’da açılışı yapılan Karikatürevi. Bahçesinde gazetemizin ünlü karikatüristü Turhan Selçuk’un karakteri Abdülcanbaz heykeline selam verdikten sonra ilk olarak kamusal alanları konuşuyoruz.
Kamusal arazilerin önemi nedir?
Kamu arazileri vatandaşlara ait. Bunları vatandaşların ihtiyacı için kullanılması lazım. Ankara’dan birileri tarafından satılıp para olarak düşünüldüğü zaman Ankara’dakinin hakkı mı bu? Temsil olarak buradaysak hatta direkt demokrasi olarak bu arazilerin ne olacağını vatandaşa sormamız gerekiyor. Ben hiçbir vatandaşın arazileri “sat” diyeceğini düşünmüyorum. Satmak istemiyorsa, siz neye göre hangi hakla bunu satıyorsunuz? Kadıköy ve İstanbul’daki milyonlarca insanın ihtiyaçlarını gidermiş durumda mıyız? Bu arazilerin tamamını kamuya aitse kamu yararına kullanmak zorundasınız. Bütçe satarak sürdürülemez. Kadıköy’de de kamu arazisinin olmaması bir sorundu. Biz de tarihi eserleri satın almaya başladık. Karikatür Evi, Gençlik Sanat Merkezi, Rasimpaşa Sosyal Hizmet Merkezi, Suadiye Sanat Atölyeleri, yakın zamanda satın aldığımız Sinematek binası olarak projelendirdiğimiz yerler bu şekilde hizmete açıldı. Kamusal alanlarımızın ranta açılmasına, satılmasına, zaten az olan yeşil alanlarımızın heba edilmesine karşı ciddi bir duruş sergiledik. Kamu arazilerinin satışına göz yumarsak, onları kaybedersek, çocuklarımız bizi nasıl affeder? Sürekli inşaat inşaat. Nereye kadar? Şu Haydarpaşa’nın dili olsa da konuşsa...
‘İstanbul’un nefesi kesiliyor’
-Peki göreve geldiğiniz günden bugüne neler yaptınız?
Aslında bizim hayallerimiz büyük, geleceğini de hayal ediyoruz bu kentin. İlk göreve geldiğimizde 2015-2019 Stratejik Planı’nın hazırlanması gerekiyordu. Ama Stratejik Plan bir formalite gibi kullanılıyordu. Bir kentin beş yıllık geleceğini planladığınızı söylüyorsunuz ama bunu formalite icabı yapıp rafa kaldırıyorsunuz. Daha önemlisi bunu yaparken kimseye sormuyorsunuz. Stratejik Planı Kadıköylülerin katılımıyla yaptık. Bu gerçek anlamda bir katılımdı. Toplantılar öncesi açık çağrı yaptık. Çeşitli meslek grupları, gençler, muhtarlar, STK’ler ve belediye çalışanlarımız bir araya geldi. Ve nasıl bir Kadıköy’de yaşamak istediklerini konuştu. Bine yakın insanın katıldığı toplantılarla 52 karar çıkarttık. Bu toplantılar bizim öncelikleri ve ihtiyaçları tespit etmemizi sağladı. Şimdi 2018’deyiz, bu 52 projenin tamamına yakınını yaptık. Stratejik Plan’da olmayan, ihtiyaç olarak tespit edilen başka projeler de hayata geçiyor.
‘Bu dünya hepimizin’
-Görevde olduğum süreçte ‘şunu yapamadım’ dediğiniz bir şey var mı?
Yapılamayacak bir şey olduğunu düşünmüyorum. Biz iyiyi düşündüğümüz müddetçe yapabiliriz. 1 tane yüzme havuzu yaptık şimdi ikinciyi de yapıyoruz ama elbette 21 mahallede 21 tane yüzme havuzu isterdim tabi. 21 mahallede tiyatro olmasını isterim. Çocukların yürüme mesafesinde spor alanlarına ulaşmasını isterim. İnsanların mutlu olabileceği bir tasarım sürekli kafamızda olmak zorunda. Elbette yürüme ve bisiklet yollarının olmasını isterim. Gelecekle ilgili çok fazla inşaat var, sıkıntımız var. Bu sorunun daha modern bir şekilde sürdürülmesini isterim. Şu anda imar yetkisi büyükşehirde ve bakanlıklarda ama imar hakkını sokakların tasarımını emin olun insanların çok daha iyi kullanabileceği hale getirilmesi mümkün ve buna da çalışıyoruz. Yani biz aslında yerel yöneticiler tüm bir yaşamın tasarlanmasını düşünmek zorundayız. 40 yıl sonra ‘Nasıl bir Kadıköy’, ‘Nasıl bir İstanbul’, ‘Nasıl bir Türkiye’, hatta ‘Nasıl bir dünya’ diye de düşünmeliyiz. Biz kendimizi gettolarda yaşayan insanlar olarak görmemeliyiz. Kısa vadeli düşünmeden kurtulmalıyız. Bu dünya hepimizin. Tekrar aday olup olmayacağına yönelik sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor: “Adaylığımızı devam ettiriyoruz. Sonuçta bu bir görev. Türkiye’nin bu şartlarda siyaset yapmak bence bir yurttaşlık görevi.” İDEA bahçesindeki sohbetimiz dönüp dolaşıp İstanbul’a ve CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi adayının kim olacağına geliyor.
Nuhoğlu bu konuda şöyle düşünüyor: “Seçime 1 yıldan da az bir süre kaldı. Adayların çıkması güzel bir şey daha çok çıksın. İstanbul tartışılsın. İstanbul’un geleceği tartışılsın. İstanbul ne istiyor? Aslında tarihe baktığımız zaman da İstanbul her zaman Türkiye’deki modern yaşamın, çağdaşlığın temsilcisi oldu. Her zaman yaşadığı coğrafya itibariyle ileride oldu. Geriye dönük düşünmedi. Şu anda İstanbul bence işgal altında bu yönetim tarafından. İstanbul’u baskı altında tutarak İstanbul’un bütün nefes damarlarını kesiyor. Şu bizim olduğumuz ilçelerde özellikle hayatın çok mutlu ve canlı olmasının temel nedeni bu. İnsanlar sokaklarında kendilerini güvenli ve rahat hissetmek zorunda. Bir kent o güvenceyi vermeli. İstanbul o güvenceyi ne kadar veriyor konusunda şu anda tereddütlüyüm. İnsanlar bunu sorgulamalı. Çekmeköy’den Gaziosmanpaşa’ya kadar her yurttaş her birey günün her saatinde yürüyebiliyorlar mı? Kendilerini bulundukları her noktada çok rahat hissedebiliyorlar mı? Bence bunun konuşulması lazım. Kentin gelecekle ilgili tasarımı var mı? Şu anda yok. İşgal altında olan bu yapının böyle bir öngörüsü yok. Sadece her ay imar ve imar rantı üzerinde kenti yönetmeye çalışıyor.”
Rakamlarla Kadıköy
- Yaz ve kış spor okulları ile 6 bin 500 çocuk spora ilk adımı attı.
-Acıbadem Yüzme Havuzu ve Spor Merkezi’nden ayda bin 800 kişi yararlanıyor.
-Karikatür Evi’nde bugüne kadar düzenlenen 427 etkinliğe toplam 16 bin 532 kişi katılım sağlandı.
-Gençlik Sanat Merkezi’nde son 1 yılda düzenlenen 19 atölyeye 1643 kişi, 58 etkinliğe 4 bin kişi katıldı .
-Potlaç Dayanışma Ağı’ndan 757 kadınfaydalanıyor.
-Moda İDEA Serbest Çalışma Alanı’ndan 7 bin 800 kişi ücretsiz yararlanıyor.
-30 Mural ile Kadıköy duvarları renklendi.