KA.DER, kadın cinayetlerinden sorumlu olanlara seslendi: Yaşasın Kadınlar

Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle, ‘Yaşasın Kadınlar’, ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’, ’25 Kasım’ etiketleriyle hafta boyunca sosyal medya hesaplarından videolar paylaşarak kadın cinayetlerine dikkat çekti. KA.DER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, yapılan araştırmalara göre Türkiye’de kadınların yarısının bile kendi banka hesabına sahip olmadığını, her 100 kadından 6’sının okuma yazma bilmediğini ortaya koyarken, kadınların 1923’ten bu yana kazandığı haklarının dahi geri alınmaya çalışıldığını vurguladı.

Kübra Köklü

KA.DER bu yıl Türkiye’nin çeşitli illerindeki caddeleri konuya dikkat çekmeyi amaçlayan billboard’larla donattı. “Dur demedikçe şiddet tırmanır’, ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır’, ‘Yaşasın Kadınlar’ sloganlarını içeren görseller billboard’larda yer aldı. Sinema Sanatçısı Nur Sürer, Tiyatro Sanatçısı Emre Kınay, Gazeteci-Yazar Tuluhan Tekelioğlu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav da KA.DER’in bu farkındalık kampanyasına kısa videolarla destek verdi. Videolarda, Türkiye’nin imzaladığı ve uygulamak zorunda olduğu İstanbul Sözleşmesi’ne göre devletin, kadınların şiddetten uzak bir hayat yaşama hakkını sağlamak ve korumak üzere tedbir almakla yükümlü olduğu belirtildi. Kadın Örgütleri, kadın cinayetinin sorunlularını  acil göreve çağırarak “Bizler sizden, kadınları şiddetten koruyan maddeler içeren 6284 sayılı yasanın aileyi parçalamadığını; kadınların şiddetten korunması için devletlerin yapması gerekenleri anlatan İstanbul Sözleşmesi’nin topluma ahlaksızlığı yaymadığını; tersine her ikisinin de şiddetsiz bir aile ortamı yaratmayı amaçladığını, vatandaşlarınıza anlatmanızı istiyoruz” dedi. 

‘EŞİT BİR ŞEKİLDE YAŞAMAK İSTİYORUZ’

Karaoğlu, kadın haklarını koruyan yasaların uygulanmasını dile getirerek “Siyasette eşit temsilden çok uzağız. Şiddet verileri ortada. Buna rağmen yoksulluk nafakası hakkının geri alınması gündemde. Kadınları şiddetten koruyacak yöntemleri gösteren İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa da hedefte. Ayrıca 2. Yargı Paketi’nde çocuk istismarcılarına af, çocukların tecavüzcüleriyle evlendirilmesi gibi maddeler hala konuşuluyor. Biz bu tartışmaların bitmesini ve kadınlara yönelik şiddete son verecek uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesini istiyoruz. Kadınlar yaşamalı. Fırsat eşitliğinden yararlanmalı, iyi eğitim almalı, meslek sahibi olmalı ve iş dünyasında yükselebilmeli, siyasette eşit koşullarda yarışabilmeli. Bunun için kadınların en temel insan hakkı olarak önce hayatta ve özgür olmaları gerekiyor. Yaşasın kadınlar.”