Kaçak yapılara af

Bu ülkede neden iyi şeyler çok az oluyor? İnsana ve doğaya saygılı, doğru ve adil bir hukuk düzeni içinde yaşayamıyoruz bir türlü. Şimdi de önümüze Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı 68 maddelik torba yasa konmak üzere.Taslak kıyılardaki kaçaklara af getiriyor, kıyı çizgisi 50 metreden 10 metreye indiriliyor, meralar imara açılıyor, askeri yasak bölgeler belediyelere devrediliyor…

Özlem Yüzak/Cumhuriyet

Kaçak yapılara af

Taslağa göre kıyılarda 1992'ye kadar yapılmış kaçak yapılara af geliyor. Bu yapılara ruhsat verilecek. Bu da Antalya. Muğla, İzmir, Mersin gibi bir çok turizm bölgelerinde bir sürü yapının kaçak olmaktan çıkması anlamına geliyor.

-Kıyılara santral. Kıyı kanununun kimi hükümleri değiştirilerek sahillere artık enerji santralleri kurulmasına imkan tanınmış olacak.

 -Meralar İmara açılıyor: Yeni taslakla, mevcut Mera Kanunu’nun “Tahsis amacı değiştirilmedikçe mera, yaylak ve kışlaktan bu Kanunda gösterilenden başka şekilde yararlanılamaz” hükmüne ekleme yapılıyor. Taslakta, kentsel dönüşüm için rezerv alan oluşturmak amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “kamu yararı” kararı alınarak, 15 gün içinde bu alanların mera vasfının değiştirileceği ve ilgili kurum ile kuruluşlara devredileceği, hüküm altına alınıyor.

Değeri artan evden pay: Mevcut taslak, daha önce de gündeme gelen değer artış payının da hayata geçirilmesini öngörüyor. Buna göre yapılan yatırımlarla bir bölgedeki taşınmazlarda değer artışı olursa, o bölgede taşınmazı olan vatandaşlardan, artan değerin yüzde 45’i kadar para alınacak. Değer artış payı denilen bu paranın yüzde 30’unu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı alacak. Geri kalan yüzde 70’i plan değişikliğini onaylayan idareye aktarılacak.

 Sitelere AVM'lere mescit:

Taslak bu haliyle yasalaşırsa, bağımsız bölümü 100’den fazla olan konut kullanım alanlarında, park ve spor alanı gibi mescit kurma zorunluluğu getirilmiş olacak.

Kıyı çizgisi:

Sahilde köklü imar değişikliği yapılıyor. 50 metre olan kıyı kenar çizgisi 10 metreye iniyor. Bu da kıyılarda yapılaşmaya yol açıyor.

Tabii ülkede sata sata satılacak yer kalmadı şimdi gözler kıyılarda...Rant uğruna yeşili betonlaştırmada. Prof. Dr. Beyza Üstün "648 sayılı KHK ile zaten bunun zeminini oluşturacak düzenlemeler getirdiler. Koruma bantlarını kaldırdılar. Şimdi koruma kapsamından çıkardığı yerlerde yapılaşmanın önünü açıyor, eski yapıları affediyor. ‘İmar izinlerinde sınırsızlık sağlıyorum, doğal yaşam alanı, ortak yaşam alanları, hiçbir sınır tanımıyorum’ diyor. Hepsini inşaat ya da enerji sektörüne bağlı kullanım alanı haline getiriyor. Hızlarını alamamış durumdalar. Sermayeyi korumak, kollamak için yaptıklarının sonu yok" diyor. Şimdi yapılması gereken en önemli iş sivil toplum örgütleri ile muhalefet partileri ile bu yasayı kamuoyunda tartışmaya açmak.. Yoksa sessiz sedasız bir gece yarısı ansızın yasalaşır her zaman yaptıkları gibi...