Kabul edilemez
Ergenekon operasyonunu gerçekleştiren polis, iddianameyi hazırlayan savcılar ve davaya bakan mahkeme heyeti üyelerinin birlikte Boğaz gezisi yapması ve iftar yemeğinde bir araya gelmesi tepkilere neden oldu.
cumhuriyet.com.trTürkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok, “Türkiye’de üzerinde bu kadar tartışılan, kitaplar yazılan, sağır sultanın dahi duyduğu hukuk dışılıkların yaşandığı bir davayla ilgili böylesi bir yemeğin etik olduğunu kabul etmek mümkün değil. 39 yıllık meslek yaşamımda polisle, savcı ve hâkimin bir araya geldiğini ilk kez görüyorum. Bu görüntü hoş değil, şık değil, kabul etmek mümkün değil” değerlendirmesini yaptı.
YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, emniyetin düzenlediği yemek ve geziye, görevli yargıçların katılmasının meslek kuralları ve yargı etiği açısından asla kabul edilemeyeceğini belirterek “Adli konularda savcılığa bağlı görev yapan birimin, birlikte çalıştığı sınırlı sayıdaki savcılara yemek vermesi ise, kimin kime bağlı olduğunu, polisin hangi olanaklara nasıl sahip olduğunu ve sahip olduğu bu olanakları ile savcıları etkileyebildiği ve sistemin nasıl işlediğini göstermesi yönünden, adli sistemin sorgulanmasını gerektirmektedir” dedi.
Soruşturmaları bizzat yürütmesi gereken savcılık biriminin, kollukla bu şekilde ilişki içinde olmasının kolluğu fiilen savcılığın önünde bir pozisyondaymış gibi gösterdiğine işaret eden Eminağaoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Emniyetin herhangi bir birimi değil de istihbarat biriminin organizasyonunda gerçekleşen bu katılım, birlikte görev ifa etmek nedeniyle söz konusu olduğuna göre, artık kanıksanan iftar yemeklerinin de ötesinde, moral yemeği niteliğinde yemekler gerçekleşebiliyorsa, bu yemekler de istihbari faaliyetleri hukuksal kalıplara sokarak ceza yargılamalarına dahil etmek tartışmalarının yoğun olarak yaşandığı bir dönemde yapılıyorsa, konuya sıradan bir birliktelik olarak yaklaşılamaz. Yasal yönden suç öncesi yani istihbari görevleri bulunmayan savcıların, sistem içinde yürüttükleri görevler istihbari birimlerle bu gibi birliktelikleri ortaya çıkarabiliyorsa, mevcut sistemin sorgulanması ve değiştirilmesi gerekmektedir. Sıkıyönetim dönemlerinde sıkıyönetim komutanlıklarının üstlendikleri ve yürüttükleri görevler, bugün emniyet istihbarat birimlerince mi yürütülmektedir sorularının sorulması anlamsız değildir. Kolluğun durması gereken yere çekilmesi zorunludur.”