"K. Irak'ta yükseköğrenim alanında bir boşluk var"

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Kuzey Irak'ta yükseköğrenim alanında bir boşluk olduğunu belirterek, ''Şimdi birçok ülke, Güney Kore'den Çin'e kadar herkes oraya gidiyor, bir üniversite açmak için. Biz de aynı şekilde yapıyoruz'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, bazı basın organlarının Ankara temsilcileriyle yemekte bir araya geldi. Çeşitli konulardaki soruları yanıtlayan Özcan, Kuzey Irak'ta eğitim alanında yapacakları çalışmaları anlattı.

O bölgede üniversite açılması yönünde talepler geldiğini söyleyen Özcan, bu konuda girişimlerde bulunulduğunu, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet'in o bölgeye gittiğini belirtti. Kuzey Irak ile eğitim alanında nasıl bir işbirliği yapılacağı sorusu üzerine Özcan, şunları kaydetti:
''Kuzey Irak'ta yükseköğrenim alanında gerçekten bir boşluk var. Orada bir karışıklık vardı. Bu nedenle de yeteri kadar yatırımlar yapamadılar. Şimdi birçok ülke, sadece biz değiliz, Güney Kore'den Çin'e kadar herkes oraya gidiyor, bir üniversite açmak için. Biz de aynı şekilde yapıyoruz. Bize talep de var üstelik. Milli Eğitim Bakanları geldi rica etti YÖK'ten 'gelin burada bir üniversite, fakülte, kampüs açın' diye. Şimdi gitmek de kolay değil. Çok da düzenli bir ortam yok. Ama yapmamız lazım. Üniversite de olması lazım. İstanbul Üniversitesi Rektörümüz Yunus hoca zannediyorum böyle bir ihtimal üzerine orada birşey yapabilir miyiz diye gitti. Biz geri kalmıyoruz devlet olarak.''

Türkiye'de üniversite sayısının 156 olduğunu söyleyen Özcan, Türkiye'nin ''Bizim yaptığımız hesaplara göre 200 kadar üniversite Türkiye'nin ihtiyacını karşılar gibi görünüyor'' dedi. Türkiye'deki nüfusun genç olduğuna işaret eden Özcan, ''20 yıl sonra Türkiye'nin nüfusu 90 milyona yakın bir rakam olacak. 90 milyona yakın bir ülkede yükseköğretim çağındaki nüfusun oranı 1.2 milyon oluyor. Eğer yüzde 50 yükseköğrenim oranını yakaladığımızı düşünsek bile şu anda yüzde 38, bizim okutacak 600 bin çocuğumuz olacak'' diye konuştu.

Özcan, vakıf üniversitelerinin de zamanla öğrenci bulamaz hale geleceğini belirterek, bu nedenle Türkiye'nin dışardan da öğrenci bulması gerektiğini o nedenle Kuzey Irak'tan da öğrenci çekmenin önem taşıdığını kaydetti.

Yükseköğrenim alanında rekabet olacağını, kaliteli üniversitelerin kalıp diğerlerinin silineceğini söyleyen Özcan, üniversitelerin uluslararası kabul gören sınav sonuçlarına göre de öğrenci alabilmesine yönelik düşünceleri olduğunu anlattı.

Üniversitelerde kalite sistemi getirecek bir yapılanmaya gidileceğini anlatan Özcan, birçok ülkede uygulanan akreditasyon sisteminin Türkiye'de de kurulacağını, belirtti. Özcan, oluşturulacak akreditasyon kurumunun YÖK ile bağlantısı olmaması düşüncesini taşıdığını ifade etti. Özcan, akreditasyon kuruluşunun üniversitelerin kalitesini ölçen ve bütçelerinin buna göre belirleneceği bir sistem olduğunu anlattı.

Özcan, bir soru üzerine, Muş Üniversitesinin Zazaca lehçesiyle ile ilgili lisans eğitimi vermek istediğini belirterek, ''Başbakan bize bunun bir mahsuru olup olmadığını sordu. Bizce bir mahsuru yok dedim'' diye konuştu. Mardin Artuklu Üniversitesi'nde Yaşayan Diller Enstitüsü kurulduğunu ve burada Kurmancı ve Zazaca lehçelerinde yüksek lisans yapılacağını anımsatan Özcan, daha önce de bazı üniversitelerin Kürtçe eğitim konusunda talepleri olduğunu anımsatarak, ''Kürtçe ne kadar tutacak merak ediyorum. Bilimsel olarak dilin canlı kalması için bölümler açıyoruz. Ama insanların karnını doyuruyor mu doyurmuyor mu bilmiyoruz. Beklenildiği kadar rağbet görmeyebiliyor. Biz yasakçı olmak istemiyoruz'' diye konuştu.

Özcan, ''iki dil'' ile ilgili tartışmalar konusunda da ''Başka dilde eğitim yapmamalıyız bence'' görüşünü ifade etti.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrencilerin yumurta atma eylemine ilişkin yürütülen inceleme sonucunun YÖK'e ulaşıp ulaşmadığının sorulması üzerine Özcan, henüz gelmediğini kaydetti. Özcan, inceleme sonucunun yarın YÖK'e ulaşacağını belirtti.

Özcan, öğrencilerin bazı protestolarını ''çok zekice ve yaratıcı bulduğunu'' söyledi.

İstanbul Üniversitesi Rektörlüğünün savcılığa başvurarak mahkemeden ''polisin bir yıl süreyle üniversite içinde öğrencileri arayabileceği'' yönünde karar çıkarttığı yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Özcan, ''Bu belki mutat bir yazı olabilir, ani olaylarla ilgili müdahale konusunda. Emniyeti ya da rektörü rahatlatmak için olabilir, ama mahkeme kararı çıkarılmış olması bana çok zor gibi geliyor. Ortada bir yanlışlık olabilir'' diye konuştu.

ÖSYM Başkanı'nın görev süresi

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir'in görev süresinin uzatılıp uzatılmayacağı konusunda Özcan, ''Henüz bilmiyorum. Görevi üç ay önce almıştı. 12 imtihan yapması gerekiyordu o 12 tane imtihan başarılı geçti. Başarı hanesinde bir artı var yani'' dedi.

''Görev süresi uzatılacak mı?'' sorusuna Özcan, ''Öyle birşey olursa ona kimse şaşırmasın'' yanıtını verdi.

''YÖK'ün reforme edilmesi, tekrar yapılanmaya gidilmesi'' konusunda bir çalışma yürüttüklerini kaydeden Özcan, ''YÖK'ün sadece düzenleme, denetleme ve yükseköğretimle ilgili politika geliştiren bir kurum olması arzulanıyor'' diye konuştu. Özcan, YÖK'le ilgili yapılacak düzenlemeler kapsamında logosunun da değişebileceğini ifade eden Özcan, ''Logosu belki yumurta olur, üzerine de çizgi işareti konulur. Yumurta giremez gibi'' şeklinde esprili bir yanıt verdi.

KPSS ile ilgili soruşturma konusunda da YÖK Başkanı Özcan, soruşturmanın hala sonuçlanmamasından yakınarak, çok geç kalındığını dile getirdi.