Johnson gerçekten Brexit istiyor mu?

İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın parlamentoyu yaklaşık 5 haftalık bir süre için askıya alması ülkedeki Brexit karşıtlarında “Ali Cengiz oyununa getirildik” duygusu yarattı.

Elçin Poyrazlar

Bu hamle dünya medyasında Britanya’nın köklü demokrasi geçmişine önemli bir darbe olarak görülürken, yerel gazetelerin bazıları Johnson’ı 17. yüzyılda parlamentoyu 11 yıl askıya alarak diktatörlük altında yöneten Kral 1. Charles’a benzetiyor.

Süreci durdurmak ya da İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) bir anlaşma olmadan çıkmasını engellemek isteyen Brexit karşıtı grupların elinde bu manevrayı geriye çevirebilecek pek bir araç yok.
AB’den çıkma tarihi olarak belirlenen 31 Ekim’den önce parlamentonun Johnson hükümetini 2 haftalık bir sürede engellemesi neredeyse imkânsız. 
Brexit karşıtlarının parlamentonun askıya alınması kararının durdurulması için açtıkları ilk davada mahkeme emri talepleri İskoçya’daki bir yargıç tarafından reddedildi. Brexit karşıtları konuyu mahkemelere taşımaya kararlı olsa da zaman onların yanında değil.  

Popülizmle istismar
Ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn ise parlamentonun açık olduğu birkaç günlük sürede hükümet hakkında güvenoylamasına gidebileceklerini söylüyor. 
Bu tam da Boris Johnson’ın istediği adım olabilir. 
Boris Johnson Brexit kampanyalarının başından beri İngiltere’nin AB’den çıkmasını istediğini savundu. Bu kampanyalarda Türkiye karşıtlığını, göçmen düşmanlığını kullandı, AB’nin İngiltere’nin sağlık sektörüne verdiği-doğruluğu olmayan-zararlardan söz etti. 
Siyasi başarı için popülist söylemi istismar ederek, Brexit destekçilerini kendi safına çekmeyi hedefledi. 

Johnson, pahalı özel okullarda okumuş, Oxford mezunu ve ülkenin sağcı elit gazetelerinde çalışmış biri. Yani onun imtiyazlı geçmişi, “işimi göçmenlere kaptıracağım” endişesi taşıyan yoksul ve dezavantajlı Brexit tabanıyla pek de uyum içinde değil. 
Ancak Boris Johnson 2016’da başlayan Brexit dalgasında kendisi için bir fırsat gördü; o da popülist dalgayı arkasına alırsa başbakan olabilmek. 
İşte şimdi Johnson için en hayati mesele bu; başbakanlığını bir seçimle taçlandırmak ve parlamentodaki zayıf çoğunluğunu güçlendirmek. 

Kaos yakın
Eğer Johnson AB ile hiçbir anlaşma yapmadan Birlik’ten çıkarsa, 1 Kasım günü İngiltere büyük bir kaosa sürüklenecek. AB’den çıkış 40 yıllık yasaların, düzenlemelerin, talimatların geri çevrilmesi, AB ve diğer dünya ülkeleriyle tek tek ticaret, askeri, bilimsel, istihbarat anlaşmalarının yeniden yapılması, seyahatin, ticaretin, alışverişin, emniyetin donması, balıkçılıktan tutun da ilkokul yönetmeliklerine kadar binlerce kararın bir gecede alınması demek. 
Yıllar alacak bu süreç için İngiltere hükümeti hiçbir hazırlık yapmadı. 
Bu tür ani bir kaos sadece ihtiraslı Johnson’ı değil, tüm Muhafazakâr Parti’yi de siyasetin derinliklerine gömer.

Fakat bir erken seçim Johnson’a kendi başbakanlığı ve yetkilerini tazeleme, sağlamlaştırma ve meşrulaştırma şansını tanır. 
Corbyn’in getireceği acil oylamada güvenoyu alamayan Johnson, derhal erken seçime gitme kararı alıp, kampanyasında Avrupa Parlamentosu seçimlerinde birinci parti çıkan Brexit Partisi’nin tabanının desteğini arkasına alarak büyük bir zaferle Downing Sokağı 10 numaradaki koltuğuna rahatlıkla oturabilir. 

Erken seçim planı
Bu arada AB ile Brexit anlaşması müzakerelerinde elini güçlendirmiş, hatta belki zaman kazanmış bile olabilir. 
Johnson’ın 31 Ekim’de AB’den çıkma, hemen ertesi günü 1 Kasım’da da erken seçime gitme planları yaptığı yönünde söylentiler var. Bunlar, aralarında görüş ayrılıkları bulunan, bölünmüş Brexit karşıtı gruplar için kabus senaryosu anlamına geliyor. 
Avrupa konusunda muğlak ve zayıf bir pozisyon sergileyen Corbyn, AB yanlısı tabanından giderek destek kaybederken Johnson kendi siyasi desteğini popülist ve aşırı sağcı Brexit partisiyle sağlamlaştırıyor. 
Bu noktada Brexit karşıtlarının atacağı her adım bir şekilde Johnson’un erken seçim planına yarayacak. 
Brexit’i kendi siyasi kariyerini ilerletmek için kullanan Johnson, ülkedeki anayasal boşluktan doğan krizi yeni dönem daha güçlü başbakanlığı için istismar etmekten kaçınmayacaktır.