Jet Fadıl olmayan delillerle tahliye edilmiş

Fadıl Akgündüz’ü ‘deliller toplandı’ diyerek tahliye eden mahkeme, yeni oluşturulacak bilirkişi heyetinden birçok konuda bilgi toplamasını istedi.

Aykut Küçükkaya

İstanbul Bayrampaşa’da Caprice Gold ve Caprice Maldivler gayrimenkul projelerinde devre mülk satışı yaptığı kişilerden para topladığı halde projeleri tamamlamadığı gerekçesi ile 21 Aralık 2015’te tutuklanan ve hakkında 2 bin 442 yıl hapis cezası istenen “Jet Fadıl” lakaplı Fadıl Akgündüz, 3 gün önce tahliye edildi. Mahkeme heyeti, Akgündüz’ü ve yeğenini tahliye ederken “delillerin büyük ölçüde toplanmış olmasını” ve “delillerin karartılma ihtimalinin bulunmamasını” gerekçe gösterdi. Aynı mahkeme heyeti tahliye kararı verirken yeni oluşturulacak 3 kişilik bilirkişi heyetinden istediği tespitleri de tek tek sıraladı. Ve bu talepler sanıkların tutukluluk hallerinin sürmesini isteyen cumhuriyet savcısının “dosyadaki tüm delillerin yeterince toplanmamış olması” şeklindeki itirazını da destekliyor. İşte mahkeme heyetinin ‘deliller toplandı’ diyerek tahliye kararı verirken sıraladığı talepler:

BAYRAMPAŞA CAPRİCE GOLD’LA İLGİLİ TALEPLER

* Sanıkların ve şirketinin mali durumlarının projeleri uygulamaya, tamamlamaya kapasitelerinin bulunup bulunmadığı.

* Yapılan toplam devre mülk satışlarının bina projesi ile uyumlu olup olmadığı, bina projesinden fazla devremülk sözleşmesi yapılıp yapılmadığı.

* Proje kapsamında projenin arsa değeri, projenin halihazır rayiç değeri.

* Projenin tamamlanması halindeki piyasaya değerinin tespiti ile projenin tamamlanma süresinin istenmesi.

MALDİVLER PROJESİYLE İLGİLİ TALEPLER

* Projenin hangi tarihte sözleşmeye bağlandığı, sözleşmenin kimler ile yapıldığı.

* Projenin sözleşme ve belgeleri kapsamında proje değerinin ne olduğu.

* Bu proje ile ilgili sanıklar ve şirketinin kimlere hangi miktarda hangi yollarla ödeme yaptığı.

* Para transferlerinin ne şekilde gerçekleştiğinin sözleşme ve hesap hareketleri de incelenerek tespiti.

* Proje ile reklamlar arasında aykırılık olup olmadığının belirlenmesi.

 

Mağdur avukatlarından Dr. Acun Papakçı isyan etti: Gerekçe gerçeği yansıtmıyor

Mağdur avukatlarından Dr. Acun Papakçı, gazetemize “tahliye kararına itiraz edeceklerini” açıkladı. Papakçı şu değerlendirmeyi yaptı:

“Capricegold davasında yürütülen yargılama ve bu yargılamanın doğal sonucu olarak verilen tahliye kararına katılmak, adalet arayışı içinde olan mağdurlar için mümkün değildir. Akgündüz’ün mağdurların gazını almak için tutuklandığı, buna karşın tutuklamanın asıl amacının dikkate alınmadığı izlenimi oluşmuştur. Çünkü, tutuklama ceza yargılamasında başta delillerin muhafazasını sağlamaya yönelik geçici bir koruma tedbiridir. Tutukluluk bu anlamda ceza olmamalı, yargılamada başta delillerin karartılmaması veya suç gelirlerinin kaçırılmasının aklanmasının önlenmesi gibi amaçlara özgülenmiş olması gereklidir. Akgündüz ve yeğeni Memet Salih Obut, bu açıdan cezalandırılmak için değil, delilleri karartmalarının engellenmesi amacıyla tutuklanmış olmalıdır. Mahkeme, tahliye kararı verirken delillerin büyük oranda toplandığını ve karartılma imkânlarının bulunmadığını belirterek bu kararı vermiştir. Oysa ki delillerin toplanmadığı ve bu delillerin karartılabilmesi doğrudan hazırlanan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Bilirkişiler yapının ne kadarının tamamlandığını, yapı için hangi miktarda para harcandığını, Capricegold şirketinin ne kadar para topladığını ve kaç kişiye devremülk sattığını tespit edememişlerdir. Bu tespitlerin yapılabilmesi için projelerin, hakedişlerin ve diğer şirket kayıtlarının incelenmesi gerektiğini raporlarında belirtmişlerdir. Mahkeme de ara kararında bu inceleme için gerekli belgelerin istenmesini ve hatta bilirkişi kuruluna ek olarak bir bilirkişi kurulu daha atanmasına karar vermiştir. Dolayısı ile daha davadaki fiillerin işlendiğini ortaya koyacak asıl deliller toplanmamıştır ve mahkeme bunların toplanamamış olduğunu kendisi duruşma tutanağında belirtmiştir. Bu nedenle mahkemenin delillerin büyük oranda toplanılmış olduğu, bunların karartılma tehlikesinin bulunmadığı yönündeki gerekçesi gerçeği yansıtmamaktadır, hatalıdır ve adalete ulaşmak isteyen mağdurlar açısından büyük bir düş kırıklığıdır.”