İzmir’den koltuk dersi
CHP adayı Tunç Soyer, mevcut başkan Aziz Kocaoğlu, onu aday göstermeyen Kılıçdaroğlu, İzmir’deki aday tanıtım toplantısında yan yana durdu. Kılıçdaroğlu, Kocaoğlu’nu ayakta alkışlattı.
Hakan Dirik“Türkiye’nin aydınlık insanları”, İzmir’in adı geçtiğinde umut dolar, gözleri parlar. Sonra dudaklarından ister istemez şu söz dökülür:
“Her yer İzmir olsa...”
Aslında İzmir, Türkiye’ye örnek olacak pek çok model yarattı. Hele son dönemde tarım kooperatifleriyle kurduğu birliktelik... Oysa bu, İzmir’in Türkiye’ye sunduğu ilk model değil. Son dönemde patlayan patlıcan fiyatları sonrası kurulan tanzim satış sistemi de, özünde daha toplumcu bir sistemi içinde barındıran bir İzmir modeli aslında.
İzmir modeli
O model, başka biçimde Halkapınar’da kendini gösterdi. CHP’nin İzmir aday tanıtımına yine bir İzmir modeli, bu kez “siyasette İzmir modeli” damga vurdu. Üstelik tam da CHP’nin aday göstermediği isimlerin DSP’nin yolunu tuttuğu, bunu içine sindiremeyenlerinse bağımsız aday unvanını kendine yakıştırdığı günlerde, tam bir “koltuk dersi” verdi İzmir. Dersin içeriği, üç kişinin yan yana durduğu fotoğrafta saklıydı. O fotoğrafta 15 yıldır kenti yöneten ve aday yapılmayan Kocaoğlu, onu aday göstermeyen CHP lideri Kılıçdaroğlu ve yeni aday Tunç Soyer yan yana duruyordu. Kırgınlıklar, duygu patlamaları fotoğraftan fışkırıyordu. Ama ne olursa olsun bu fotoğrafın mimarı, kuşkusuz Kocaoğlu’ydu. “Babadan partili” olduğunu bir kez daha kanıtlarken, Kılıçdaroğlu da onu onurlandırmadan edemedi. Hatta konuşmasının neredeyse tamamını onun kadirşinaslığı üzerine kurguladı. Yaşama geçirdiği projeleri neredeyse tek tek aktardı. Yeni duruma göre pozisyon almaya çalışan salondakilere onu ayakta alkışlattı:
“Aziz Kocaoğlu, 397 yıl hapisle yargılandı. Diz çökmedi, boyun eğmedi. Hayatını İzmir’e ve İzmirlilere adadı. Hiçbir belediye başkanının yapamadığı projelere imza attı. Aziz Kocaoğlu, sadece bir belediye başkanı değil, aynı zamanda inançlı ve kararlı bir mücadele insanıdır. O nedenle hepimizin ona teşekkür borcu var.”
Aslında o teşekkür, verdiği karar sonrası onu ve partisini zora sokmadığı içindi. Hükümete yönelik eleştirilerini de, Kocaoğlu’nun kooperatifler üzerinden kurguladığı İzmir modelini anlatarak yaptı. AKP’ye “Aziz Kocaoğlu’ndan ders alın” diye seslenmesi, aday seçme yönteminde başlı başına bir “oksimoron” yaratsa da halef-selef başkanların yan yana durduğu tören, İzmir’i bir kez daha Türkiye’ye örnek gösterdi. Halkapınar-Karantina arasındaki “boş zamanda” Karşıyaka’da gerçekleştirilen başkanlar arasındaki “gönül alma toplantısına” bazı aday gösterilmeyen belediye başkanları katılmasa da asıl tablo Halkapınar’da çizildi.
Aday tanıtımının ardından Karantina’da gerçekleştirilen açılışta, söz, örnek tablonun ressamındaydı:
“Kuruluşun ve kurtuluşun kenti İzmir olarak, Mustafa Kemal Atatürk’e, onun ilkelerine ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılığımızdan hiçbir zaman taviz vermedik. Kimsenin en küçük tereddütü bile olmasın: Böyle geldik, böyle gideceğiz!”