'İzmir yanıtı verecek'

AKP’nin seçimleri kaybedeceğini anlaması nedeniyle ciddi bir telaş yaşadığını söyleyen Soyer, geleceğin başarı hikâyesinin İzmir’den yazılacağını ifade etti.

Hakan Dirik

Seçime sayılı günler kala, özellikle üç büyük ilin sonuçları siyasetin ana gündemini oluşturuyor. Seçmeninin AKP’ye karşı tutumu nedeniyle Ankara ve İstanbul’daki çekişmenin biraz uzağında kalan İzmir, Türkiye’yi “kendine benzemeye” çağırıyor. CHP’nin ve Millet İttifakı’nın İzmir adayı Tunç Soyer de bu yönde mesajlar veriyor. Türkiye’de siyasetin tıkandığını ve toplumun bölündüğünü vurgulayan Soyer, “Türkiye bu bölünmüşlükle ne ekonomik ne uluslararası siyasi krizlerle başa çıkacak güce sahip değil. Mutlaka başarı hikâyesinin yazılması lazım. O başarı hikâyesi İzmir’den yazılacak. İzmir, Türkiye’yi değiştirecek” diyor.

AKP telaşta
İzmir kalbi Kemeraltı’nı, yürüttüğü seçim çalışması sırasında birlikte adımladığımız, öncesinde bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Soyer, seçimin gidişatının AKP’yi “telaşlandırdığını” dile getiriyor. Soyer, İzmir’in yanı sıra diğer iki büyük il, ayrıca Antalya, Bursa ve Adana’daki tablo nedeniyle iktidarın ciddi sıkıntıda olduğunu vurgulayarak, “Ciddi bir telaş içinde olduklarını düşünüyorum. Değilseler de olmaları gerekir” diye konuşuyor.

İzmir’in dinamikleri
AKP hükümetiyle İzmir arasındaki “ten uyuşmazlığı” öylesine bariz biçimde ortada ki, son olarak üç büyük kentin metro çalışmaları için Ulaştırma Bakanlığı’nın ayırdığı bütçe bunu net biçimde ortaya koyuyor. Ankara 1 milyar, İstanbul’a 3.2 milyar ayıran Bakanlık İzmir için yalnızca 30 bin lirayı uygun görmüştü. Soyer, kentin merkezi hükümetten aldığı paya ilişkin, “İzmir, adil bir konumlandırma ile muhatap olmuyor. Bu büyük haksızlık. Ama İzmirli bunu görüyor. Metro meselesi o kadar çıplak bir örnek ki, her türlü izahtan uzak. Bu memlekete hepimiz vergi veriyoruz, hepimiz vatandaşız. Bu vergilerin adil dağıtılmasını bekliyoruz. Eğer içinde yaşadığımız kente böyle bir ayrıcalıkla muamele ediliyorsa, o kent bunun gereğini yapıyor ve yapacaktır da” diyor. AKP adayı Nihat Zeybekci’nin İzmir’in dinamiklerini yeterince kavrayamadığını dile getiren Soyer, bu nedenle kentte “misafir” olduğunu ileri sürüyor. Zeybekci’nin üniversite öğrencileriyle “harem-selamlık” seçim toplantısını örnek göstererek, “İzmir’in dinamiklerini geleneklerini, köklerini anlamak lazım. Bu şehirde aday olacaksanız bunu hissediyor olmanız lazım, eğer değilse misafir gibi oluyorsunuz. Misafire saygıda kusur etmemeye çalışıyoruz ama çok iyi anladığını düşünmüyorum” diye konuşuyor.

Soyer, adaylığı açıklandıktan sonra “birlik” mesajı veren mevcut başkan Aziz Kocaoğlu’na gitmişti. Ancak o günden sonra seçim kampanyası süresince halef-selef birlikte görüntülenemedi. Soyer, bunun bir “seçim stratejisi” olduğunu savunuyor: “Aziz Başkan daha çok etki yapacağı yerlere gidiyor. Beraber gideceğimiz yerler de olacak. Böylelikle kendi yollarımızı ayırmış olmamızın daha pozitif etki edeceğini diye düşündük. Yoksa en ufak bir sıkıntı yok. Çok daha sağlıklı ve birbirimizi iyi anladığımız süreci yaşıyoruz.”

Kavgaya gelmeyeceğim
AKP hükümetinin İzmir’e yönelik olumsuz yaklaşımının devam etmesi durumunda nasıl davranacağını, “Ben kavga etmeye gelmeyeceğim” sözleriyle açıklıyor: “Oturacağım koltuğun kişisel kızgınlıklarıma, duygularıma hakim olmam gereken bir koltuk olduğunu düşünüyorum. Yutmam gereken şeyi yutacağım ama her zaman İzmir’in menfaatleri ana kriterim olacak.”

Halk balık!
Soyer, göreve gelir gelmez ilk olarak ulaşım, trafik ve sosyal politikalar üzerine yoğunlaşacağını kaydediyor. Halk süt, halk gıda, hatta “halk balık” uygulamaları başlatacaklarını belirten Soyer, “Üreticilerden aldığımız sağlıklı ürünleri tüketiciye ulaştıracağız. Toplu ulaşımda uygulayacağımız sosyal politikalar var. Ama altyapı, katı atık bertaraf acil müdahale edeceğimiz sorunlardır. 90 dakika devam edecek. Sabah 6.00-7.00- 19.00-20.00 arası ücretsiz planladık. Çocuklarımızı 1 kuruşa taşımak istiyoruz” diyor.

Projelerini “cemreler” halinde İzmirlilere açıklayan Soyer, ikinci cemresini 9 Mart’ta Ödemiş’te düşürecek. Burada tarım politikalarına ilişkin projelerini paylaşacak. Bunların kentin, hatta Ege Bölgesi’nin ekonomisine olumlu katkıları olacağını söylüyor.