İzmir Tabip Odası: Pandemi sürecinde 110 sağlık emekçisini kaybettik

İzmir Tabip Odası, salgında yaşamını yitiren hekimler için düzenlenen anma programında "Covid-19 hastalığı sağlık çalışanları için acilen meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir" çağrısında bulundu.

İZMİR / Cumhuriyet

İzmir Tabip Odası’na bağlı sağlık çalışanları hayatını kaybeden Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü ve diğer sağlık çalışanları için bugün anma töreni düzenledi. Törende yapılan basın açıklamasında Covid-19 hastalığının sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmesi çağrısı yapıldı. Son bir haftada 7 hekimin daha yaşamını yitirdiğini hatırlatan İzmir Tabip Odası'nın açıklamasında şunlar kaydedildi: 

Covid-19 salgınının başlangıcından bugüne, bize bildirilen 50’si hekim olmak üzere 110 sağlık emekçisini kaybettiğimizi üzüntüyle açıklıyoruz. Son bir haftada kaybettiğimiz meslektaşlarımızın sayısı 7. Bir haftada 7 hekim… Son olarak iki gün önce çok değerli bir hekimimizi, bir tabip odası başkanımızı, Aydın Tabip Odası Başkanı Meslektaşımız Sevgili Op. Dr. Esat ÜLKÜ gibi yeri kolay kolay doldurulamayacak çok kıymetli bir değerimizi daha kaybettik. Acımız sonsuzdur. 

'130 ÜLKE KABUL ETTİ'

Başladığı ilk günden itibaren Covid-19 salgınının ilk karşılayıcıları doğaldır ki tüm dünyada olduğu gibi sağlık çalışanlarıdır.  Bu nedenledir ki birçok ülkede sağlık çalışanlarının toplumun diğer kesimlerine göre 4-5 kat daha fazla Covid-19 ile hastalandığı, hatta ülkemizde olduğu gibi bazı ülkelerde de 10 kattan fazla hastalanma riski taşıdıkları saptanmıştır.  Bunun için “Covid-19, sağlık çalışanları için milenyumun ilk meslek hastalığıdır”  tanımlamaları yapılmıştır.  Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve birçok Uluslararası örgüt, COVID-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi yönünde açıklama yapmıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da henüz salgınının başlangıcında bu yönde değerlendirmeler yapılmış; sağlık çalışanlarının korunmasına yönelik önlemlerin alınması için ülkelere uyarılarda bulunulmuştur. İtalya, Almanya, Belçika, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika ve Malezya dâhil 130’a yakın ülke tarafından Covid-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmiştir.

'HÂLA HASTALANIYOR, ÖLÜYORUZ'

Evet, dünyadaki birçok ülke Covid-19’u meslek hastalığı olarak kabul ederken maalesef ülkemizde halen resmi olarak Covid-19 meslek hastalığı olarak kabul edilmemiştir.  Oysa Dünya Sağlık Örgütü’nün belirttiği üzere; sağlık hizmeti nedeniyle COVİD-19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanması sağlık çalışanının haklarındandır. 6331 sayılı kanunumuzda da tanımlandığı üzere sağlık çalışanlarının Covid-19 hastalığı “mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalıktır”. Yasalarımızda meslek hastalıklarının bildirim ve kaydının birincil yükümlülüğü Sağlık Bakanlığı’ndadır.  Bu nedenle Sağlık Bakanlığı tarafından kayıtlarında olan Covid-19 hastası sağlık çalışanlarının sayıları günbegün açıklanmalı ve bunlar otomatikman meslek hastalığı statüsüne alınmalıdır.  Bu kayıt ve bildirimin doğrudan SGK için bir “illiyet bağı” delili oluşturduğu konusunda mevzuatımızda gerekli değişiklikler ivedilikle yapılmalıdır.  Böylece Covid-19 pandemisi ile mücadele sırasında vefat eden veya hastalanarak mağduriyet yaşayan sağlık çalışanlarının mağduriyetlerinin giderilmesi ve zararlarının tazmin edilmesinin önü açılmalıdır. 

Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı tarafından açıklanan verilere göre Covid-19 hastası sağlık çalışanı sayısı 40 bini geçmiştir. Bu sayının sadece semptom gösteren sağlıkçıların sayısı mı, yoksa semptom göstersin veya göstermesin PCR ve BT ile tanı konan tüm sağlıkçıların sayısı mı olduğunu ne yazık ki bilmiyoruz; ancak bildiğimiz bir şey var: hala enfekte oluyor, hastalanıyor, malul kalıyor ve ölüyoruz…

'SOSYAL GÜVENCE İSTİYORUZ'

Bizler emeğimizin karşılığını istiyoruz. Bizler özlük hakkımızın gereği olarak  “karşılaştığımız Covid-19 ateşinin bizi yakması halinde bunun belgelenmesini” istiyoruz… Covid-19 pandemisi bizi çalışamayacak derecede yaktığında, bizlerde hasar bıraktığında, sağlığımızın olmazsa olmaz sosyal belirleyicisi olan “yaşamımızı idame ettirme sosyal güvencesi” istiyoruz… Covid-19 pandemisi bizi öldürdüğünde, yaşamımıza mal olduğunda geride bıraktıklarımızın meslektaşlarımızın, sosyal sürdürülebilirliklerinin devam edebilmesini istiyoruz, dünyanın her tarafında verilen bu özlük hakkının ülkemizde de yasalaşmasının güvencesini istiyoruz… 

Türk Tabipleri Birliği ve İzmir Tabip Odası olarak pandemi süresince kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımız ve onların yakınları ile birlikte Covid-19 hastalığına yakalanarak mağduriyeti olan meslektaşlarımızın yanındayız. Covid-19’un ülkemizde de biz sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak tanınmasının ve bu konuda ivedilikle gerekli kararların alınmasının artık aciliyet arz eden bir zorunluluk olduğunu kamuoyuna saygıyla bildiririz.