İzmir, Kuşadası, Didim: Kadınlardan İstanbul Sözleşmesi protestosu
Türkiye'nin kadına şiddete karşı mücadelede etkin bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi'nden ayrılma kararına karşı kadınlar pek çok ilde sokağa çıktı. İzmir, Kuşadası, Didim ve Selçuk'ta sözleşmenin iptali protesto edildi.
İZMİR / CUMHURİYETCHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Nurdan Şenkal Uçar’ın yaptığı basın açıklamasına CHP Kadın Kolları MYK üyeleri Nurşen Balcı ve Hatice Semerci, Balçova Belediye Başkanı Fatma Çalkaya, Balçova CHP İlçe Başkanı Binnur Akın, CHP Karabağlar İlçe Başkanı Mehmet Türkbay, CHP İzmir İl Sekreteri Fulya Alçay, İl Gençlik Kolları Başkanı Burak Kotan, İl Yöneticileri ve İl Kadın Kolları Yönetimi katıldı.
Nurdan Şenkal Uçar yaptığı açıklamada İstanbul sözleşmesinden Türkiye’nin çekilmesine sert tepki gösterirken “Demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen, Cumhuriyet değerlerine savaş açan bu erkek egemen iktidara karşı mücadelemiz artarak devam edecek ve kazanan mutlaka biz olacağız” sözlerine yer verdi. Uçar’ın açıklamasında şunları ifade etti:
"KAZANAN MUTLAKA BİZ OLACAĞIZ"
Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Aralık 1923 yılında İzmir’de yaptığı bir konuşmada “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur” diyor. Biz, bu sözün söylendiği tarihten 98 yıl sonra ülkemizde kadın erkek fırsat eşitsizliğini tartışıyoruz; İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılarla mücadele ediyoruz. Demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyen, Cumhuriyet değerlerine savaş açan bu erkek egemen iktidara karşı mücadelemiz artarak devam edecek ve kazanan mutlaka biz olacağız.
"O KOLTUKLARI DAR EDECEĞİZ"
Neredeyse her gün bir kadının canına kıyıldığı Türkiye’de İstanbul sözleşmesinin kırmızıçizgileri olduğunu belirten ve sözleşmeyi kaldıranlara oturdukları koltukları dar edeceklerini söyleyen Nurdan Şenkal Uçar “ Kadın mücadelesi yalnızca kadınların da mücadelesi değil. İstanbul Sözleşmesi’ni savunmak ve uygulanmasını talep etmek, kadınlar kadar erkeklerinde içinde yer alması gereken bir adalet ve insan hakkı mücadelesidir. İstanbul Sözleşmesi’nin öngördüğü haklar, en temel insan haklarıdır ve insan hakları asla tartışmaya açılamaz. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak, ülkemizde tüm kadınlar haklarını tek tek öğrenip savunana kadar sokak sokak gezeceğiz, anlatacağız, dertleşeceğiz. Haklarımızdan asla geri adım atmayacağız. Kadınların ölmeyeceği, öldürülmeyeceği; hayatın her alanında daha fazla yer alacağı bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz. Bugün neredeyse her gün bir kadının öldürüldüğü, tacize, tecavüze ya da farklı şiddet türlerine maruz kaldığı ülkemizde İstanbul Sözleşmesi, bizim kırmızıçizgimizdir. Bu çizgiyi aşanı, Sözleşme’yi uygulamak yerine kaldırmak isteyenlere oturdukları koltukları dar edeceğiz. Cesaret biziz, azim biziz, emek biziz, mücadele biziz. Biz kadınlarız; biz her iki kişiden biriyiz. Bu ülkenin onurlu ve mutlu yarınlarının yükseleceği eller, bizim ellerimiz. İstanbul Sözleşmesi kalacak! Siz gideceksiniz! ” dedi.
Kuşadası’nda kadınlar, İstanbul Sözleşmesi'nin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle feshedilmesini protesto etmek için bir araya geldi. Kuşadası Kadın Platformu öncülüğünde gerçekleşen protestoda kadınlar hep bir ağızdan “Devlet elini kadınlardan çek, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” dedi.
Aile içi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin imzalanan İstanbul Sözleşmesi, dün gece saatlerinde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle feshedilmesi tüm Türkiye'de olduğu gibi Kuşadası'nda da tepkiye neden oldu. Kuşadası Kadın Platformu tarafından düzenlenen protestoya siyasi partiler ile sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri destek verdi. Kaya Şavkay Meydanı’nda gerçekleşen protestoya ellerinde “İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz” yazılı dövizlerle çok sayıda kadın ile CHP Kuşadası İlçe Başkanı Mehmet Gürbilek, Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Dağlı, Gençlik Kolları Başkanı Simge Mıkıroğlu, ilçe yöneticileri, Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Oğuzhan Turan ve Belediye Meclis Üyeleri katıldı.
Etkinlikte Kuşadası Kadın Platformu üyeleri Çiğdem Seçkin, Badegül Şimşek ve Mehlike Hepdemir ortak bir basın açıklaması yaptı. Kararın Türkiye tarihinde kara bir sayfa olarak yer alacağını belirten kadınlar, hükümete İstanbul Sözleşmesi ile ilgili karardan vazgeçmesi için çağrısında bulundu.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR”
Kuşadası Kadın Platformu üyeleri tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kadına Yönelik Şiddet ve Ev içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" yani bilinen adıyla İstanbul Sözleşmesi, dün gece yarısı Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile kaldırıldı. Türkiye de halihazırda İstanbul Sözleşmesi’nin tarafı iken kanımızı donduran kadın ve LGBT+İ cinayetlerine şahit olduk. Bu iktidar şimdi kadınların elindeki tek dayanak olan İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı aldı. Bu kararla kadınların ve LGBT+İ bireylerinin yaşam haklarına doğrudan saldırarak İstanbul Sözleşmesi için mücadele edenlere savaş açtı. Nicedir ‘halk istiyorsa sözleşmeden çekiliriz’ diyen iktidara kadınlar olarak biz çok güzel bir cevap verdik ve ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ dedik. Fakat dinelemediler. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili mücadelemizi en çok duyurduğumuz gün olan 8 Mart’ın üzerinden henüz bir ay bile geçmeden kararı resmi gazeteden okuduk. İstanbul Sözleşmesi kimsenin iki dudağının arasında değildir. Milyonlarca kadının hayatı ve haklarına dair kararı tek bir adam veremez. Bu sözleşme kadınların kazanımıdır. Biz bu hakları dişimizle, tırnağımızla kazıya kazıya kazandık. Sözleşmenin feshi anayasaya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmak kadınların kazanımına en büyük saldırıdır. İktidarın kadınlara karşı açtığı bu savaşa karşı tüm kadınları haklarımızı savunmaya ve mücadeleye çağırıyoruz.”
“KARARI TANIMAYACAĞIZ”
İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesiyle ilgili CHP Kuşadası Kadın Kolları Başkanı Ayşegül Dağlı da bir açıklamada yaptı. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede tek adam hükümeti tarafından feshedildiğini belirten Dağlı, “Ülke adına karanlık bir güne uyandık. Bu kararla, koruma ve uzaklaştırma kararlarına rağmen en güvenli yer olan evlerinde hatta sokak ortasında katledilen binlerce kadın; bir kez daha öldürülmüştür. 42 milyon kadının hakkı elinden alınmıştır. Recep Tayyip Erdoğan tarafını bir kez daha belli ederek; kadınların yaşam hakkına sahip çıkan İstanbul Sözleşmesi’ne destek çıkacağına, zalimlerin yanında saf tutmuştur. Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için devlete sorumluluk yüklemektedir. Psikolojik şiddet, ısrarlı takip, fiziksel şiddet, zorla evlendirme, cinsel ve ekonomik şiddet de dahil olmak üzere kadınları her türlü şiddetten koruyan en kapsamlı sözleşmedir. Şimdi AKP hükümetine soruyoruz: ‘Bu sözleşmenin neyinden rahatsız oldunuz?’ Kadını yok sayan düzenden doğan kadına yönelik şiddetin ateşini harlamak, şahsım hükümetinin haddi değildir. Kadına karşı vahşet ve aile içi şiddet vakalarında yaşanacak artışın vebali, İstanbul Sözleşmesi’ni feshedenlerin boynundadır.20 Temmuz sivil darbesinin failleri durmuyor, haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamalarına devam ediyor. Dün gece TBMM’ye bir darbe daha yapıldı ve kadınların uzun mücadeleler sonucunda elde ettiği kazanımlar heba edildi, evrensel değerlerden uzaklaşıldı. Meclis’te oy birliğiyle kabul edilmiş olan İstanbul Sözleşmesi, milletin iradesi yok sayılarak feshedilemez. İnsan hakları, temel hak ve özgürlükler alanındaki sözleşmeler TBMM kararıyla; yani kanunla alınır. Bu karar açıkça Anayasamızı da yok saymaktır. Kadın cinayetleri politiktir. Biz, Erdoğan’ın TBMM’yi ve hukuku yok sayarak aldığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını tanımıyoruz, tanımayacağız! Biz kadınlar korkmuyoruz, sinmiyoruz, zalimlere itaat etmiyoruz, geri durmuyoruz. Onlar korku yaymaya çalıştıkça, bizim örgütlü gücümüz her geçen gün büyüyor. Onlar dallarımızı budamaya çalıştıkça, bizim köklerimiz güçleniyor. Başta TBMM olmak üzere her platformda bu sözleşmenin gereklerinin yapılmasını sağlamak için kadın hareketiyle birlikte mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra bulunduğumuz her alan; sokaklar, mahalleler, meydanlar dahil bizim için mücadele alanıdır” diye konuştu.
"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ'Nİ UYGULA"
Efes Selçuk’lu kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile feshedilmesine karşı sokaklardaydı.
Efes Selçuk Kadın Platformu’nun çağrısıyla İstasyon Meydanı’ndan başlayan yürüyüşe Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, sivil toplum örgütleri temsilcileri, CHP İlçe Başkanı Mehmet Karanfil ve İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, CHP’li Meclis Üyeleri, çok sayıda partililer ve vatandaşlar katıldı.
"KADIN MÜCADELESİNİN SİYASETİ OLMAZ"
Basın açıklamasının ardından konuşan Selçuk Belediye Başkanı Ceritoğlu Sengel, “ Biz İstanbul Sözleşmesi’ni uygula diye haykırırken, sözleşmenin bir anda tek kişinin kararı ve iradesiyle feshedildiğini öğrendik. Biz tek kişinin kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesini kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz. Biz sokağa çıkmayan kadınların da haklarını savunacağız. Küçük bir ilçe olan Efes Selçuk’ta küçük bir çağrıyla toplandık. Görüyoruz ki; Efes Selçuk’ta İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını ve bu sözleşmeden vazgeçilmemesini isteyen kadınlar kadar erkekler de var. Ben bir idareci olarak ve bir kadın olarak bir kez daha söylüyorum ki; bu sözleşmenin uygulanmamasını ve bu sözleşmeden vazgeçilmesini kabul etmiyoruz ve etmeyeceğiz” dedi.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesinden çekilmesi, Didim’de de kadınlar tarafından protesto edildi.
Didim Kibele Kadın Dayanışma Derneği ve Didim Kadın Platformunun çağrısıyla Didim Cumhuriyet Kent Meydanı'nda bir araya gelen kadınlar talepleri ile ilgili dövizler, pankartlarla ve sloganlarla İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmediklerini belirtiler.