İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nden 'yerel gazete tasarrufuna' tepki

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), Resmi Gazete’de yayımlanan kamu kurumlarında tasarruf yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı genelgesinin değiştirilmesi çağrısı yaptı.

cumhuriyet.com.tr

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımına ilişkin "tasarruf tedbirleri" genelgesi yayımladı.

Resmi Gazete'de yer alan Cumhurbaşkanlığı genelgesinde, kamu kaynaklarının maksadına uygun azami tasarruf prensiplerine riayet edilerek kullanılmasının her kamu kurumu ve görevlisi için bir görev ve aynı zamanda bir mecburiyet olduğu vurgulandı.

Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) ardından İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi de, bugüne kadar tasarruf genelgelerinin kamuda aşırı harcamaların önüne geçmek amacıyla çıkarıldığına ancak son yayınlanan genelgede, yerel basını bitirecek önlemler getirildiğine dikkat çekerek,  "Bu, yerel basının nefesini kesmeye çalışmaktır. Yasama, yürütme ve yargı güçler ayrılığı temelindeki 4. güç olan basınımızın 81 ilde susturulması amacını güden genelgenin değişikliği için kamuoyunu bir nefes vermeye davet ediyorum" dedi.  

'AMAÇ SESİ YOK ETMEK'

İGC'den yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

"Cumhurbaşkanlığı tarafından ‘Tasarruf Genelgesi’ adı altında yayınlanan yaptırımlar, ne yazık ki yerel medyanın, kamu kurumları ve yerel yönetimlerle olan ilişkisini keserek, yerel basının can damarlarından birini kopartma tehlikesi taşımaktadır. 

Demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan yerel medyanın yaşatılması, güçlendirilmesi merkezi ve yerel yönetimlerin görevlerinden biri olması gerekirken, bu genelgeyle nefessiz bırakılmak istenmesi asla kabul edilemez.  

En büyük gelir kaynağı bu tür kurumlarla abonelik ve ilan bağlantısı olan yerel medyaya uygulanmak istenen ambargo, uygulandığı takdirde ülke genelinde binlerce gazetecinin işsiz kalmasına yol açacaktır. 

Genelge ayrıca medya kuruluşlarının kapısına kilit vurulması anlamına gelecektir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tasarruf etmesi gereken yüzbinlerce kalemi varken, 1 TL’lik, 2 TL’lik yerel medya aboneliklerinden, zaten ayakta zor duran, bağımsız habercilik mücadelesi veren yerel medyanın reklam gelirlerinden tasarruf edilmeye çalışılması demokrasinin en temel ilkeleriyle çelişmektedir.

Genelge ile asıl amacın; gazetecilerin sesini kesmek, soluksuz bırakmak olduğunu üzülerek görüyoruz. 

DAYANIŞMA VE ÇÖZÜM

İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak, kamu kurumları ve yerel yönetimlerden basının nefesini kesmeye hatta yok etmeye yönelik bu genelgeyi sorgusuz kabullenmek yerine, dayanışma ve çözüm üretmeye yönelik bir tavır bekliyoruz.

Yerel yönetimlerin faaliyetlerini kamuoyuna duyurmak, onların sesi olmak, gerçekleri dile getirmek, için geceyi gündüze katarak çalışan yerel medyanın ve basın emekçilerinin, böyle bir genelgenin arkasına sığınılarak gözden çıkarılması, her fırsatta ‘özgürlük, demokrasi’ diyen yerel yöneticilerin ayıbı olacaktır.

Başta seçim dönemleri olmak üzere tüm hizmet süreleri boyunca çalışmalarını halka duyurmak için basına ihtiyaç duyan merkezi ve yerel yöneticiler bu iş birliğinin, dayanışmanın sürmesi için çaba sarf etmelidir.

Aksi halde siyasetçiler, yerel yöneticiler, sivil toplum örgütleri, esnaflar ve en önemlisi vatandaşlar şunu bilmelidir ki, zor günlerinde yanlarında duracak bir basın kuruluşu ve gazeteci bulamayacaklardır.

Çok küçük bütçelerle, pek çok mali zorlukla başa çıkmaya çalışarak varlığını sürdürmeye çalışan yerel basının sesinin ve nefesinin kesilmesine izin vermeyin. 

Mücadelemizde gazetecilerle dayanışma içinde yanımızda olmanızı bekliyoruz."