"İzmir diplomasi merkezlerinden biri olacak"

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Swiss Otel Grand Efes'te konsolos ve fahri konsoloslarla yaptığı toplantının ardından İzmir Valisi Cahit Kıraç'ı ziyaret etti.

Davutoğlu, yaklaşık yarım saat süren görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, İzmir'in her zaman Türkiye'nin dışa açılan kapısı olduğunu, yoğun temasları nedeniyle çok istemesine rağmen kenti ziyaretinin geciktiğini belirtti.

İzmir'in tarih boyunca önemli bir diplomasi ve ticaret merkezi olduğunu dile getiren Davutoğlu, son operasyonlarla da gelenleri en güzel şekilde ağırlayan kentin bu özelliğini bir kez daha ortaya koyduğunu kaydetti.

Libya'daki olaylar başladığında, Libya için ''Türkiye Cumhuriyeti devletinin kudretli ve şefkatli eli üzerlerindedir'' dediğini hatırlatan Davutoğlu, son operasyonların bu durumu teyit ettiğini, tahliye operasyonunun Türkiye'nin itibarına olağanüstü katkı yaptığını söyledi.

İzmir Valisi Cahit Kıraç başta olmak üzere tüm yetkililere sistematik tahliye, hastaların tedavi altına alınması ve misafirperverliklerinden ötürü teşekkür eden Davutoğlu, ''Libya'dan yapılan son tahliye operasyonu Türkiye'nin kudretli ve şefkatli elini dünyaya bir kez daha göstermiştir''diye konuştu.
 

''İzmir, diplomasi merkezlerinden biri olacak"

Davutoğlu, artık diplomasinin sadece Ankara ile sınırlı kalmayacağını, bir dünya merkezi olan İstanbul'un zaten bir süredir böyle bir rol üstlendiğini, diplomasi merkezlerini Türkiye sathına yaymak istediklerini, İzmir'de ve Antalya'da diplomatik temsilcilikler açılmasına karar verdiklerini kaydetti.

Bu çerçevede halen Bratislava'da görev yapan ve buradaki görev süresi dolmak üzere olan büyükelçi Dicle Kopuz'un Haziran ayında İzmir'de görevine başlayacağını açıklayan Davutoğlu, ''İnanıyorum ki, İzmir geçmişte sahip olduğu ticari ve diplomatik konumunu kısa sürede yeniden kazanacaktır. Burada görevli konsolos ve fahri konsoloslukların sayısı da artacaktır'' diye konuştu.

Davutoğlu, İzmir'in çok sayıda önemli uluslararası toplantıya ev sahipliği yapmasını arzu ettiklerini, bunlardan ilkinin 26-27 Nisan'daki Avrupa Konseyi İnsan Hakları Konferansı olacağını söyledi.

Vali Kıraç, ziyaret sonunda Davutoğlu'na plaket takdim etti. Davutoğlu, Valilik Şeref Defterini imzaladı.

Hastaları ziyaret etti

Davutoğlu, Ankara Feribotu ile Libya'dan getirilen yaralılardan 52'sini, tedavi gördükleri Urla Devlet Hastanesinde ziyaret etti.

Basına kapalı gerçekleşen ziyaret sırasında Bakan Davutoğlu'nun yaralılarla tek tek ilgilendiği, bazı yaralıları aileleriyle görüştürmek amacıyla kendi cep telefonundan Libya'yı aradığı belirtildi.

Yaralıların hatırını Arapça soran Bakan Davutoğlu, daha sonra Urla Devlet Hastanesi yanındaki Sağlık Bakanlığı Urla Sosyal Eğitim Tesisleri'ndeki Libyalı refakatçilerle görüştü.

Davutoğlu'nun, basına kapalı gerçekleşen ziyaret sırasında Ankara Feribotu'nun Misrata'dan Bingazi'ye ve oradan Çeşme'ye, Türkiye'nin koruması altında getirilişi hakkında bilgi verdiği, Türkiye'nin Libya halkının meşru haklarını edinmesini savunduğunu anlattığı kaydedildi.

Tedavi gören hastalar ve yakınlarının istediği kadar burada kalabileceğini belirten Davutoğlu'nun, Türkiye'nin sorununun bir an evvel bitmesi için her türlü çabayı gösterdiğini ve çalışmalarını sürdüreceğini anlattığı bildirildi.

Davutoğlu'nun konuşmasının alkışlarla kesildiği toplantıda hasta yakınlarının; Türkiye'nin yardımları ve özellikle yerel makamların gösterdiği çabalar için teşekkür ederken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkürlerinin iletilmesini istediği ifade edildi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, Libya'da çok zor şartlarda acil yardıma ihtiyacı olan 300'ü yaralı olmak üzere toplam 475 kişinin Türkiye'ye getirildiğini hatırlattı.