İzmir 'Cittaslow Metropol' olmaya aday
Bir belediye başkanın asli görevinin kenti korumak olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, 8 bin 500 yıllık mirası gelecek kuşaklara en iyi şekilde taşımak için çalıştıklarını söyledi.
İZMİR / Cumhuriyetİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Medical Park İzmir Hastanesi ve Mövenpick Otel işbirliği ile düzenlenen "kent söyleşilerinin" konuğu oldu. Gazeteci-Yazar Gülşah Elikbank'ın moderatörlüğünde Psikiyatrist Prof. Mehmet Sungur ve Ressam Prof. Dr. Devrim Erbil'in de konuşmacı olduğu söyleşide Tunç Soyer, kentin gelecek vizyonuna ilişkin projelerini ve “cittaslow metropol” olma hedefini anlattı.
'İZMİR'İN HEDEFİ BÜYÜK'
İzmir'i Cittaslow Metropol yapmayı hedeflediklerini açıklayan Soyer, şunları söyledi:
"Aslında Cittaslow (yavaş şehir) ağı 72 kriterle, nüfusu 50 binin altında olan kentlerde uygulanıyor. Biz İzmir'i Cittaslow Metropol olarak insanlığa sunacak ilk örnek olmaya aday olduk. İzmir'in mahallelerini, köylerini tek tek Cittaslow kriterlerlerine uygun hale getirmek istiyoruz. O kadar hızlı yaşıyoruz ki hayatı ıskalıyoruz. Geçmişteki birikim yokmuş gibi hayatımızı sürdürüyoruz. Hayat bizle başlayıp biten bir şeymiş gibi yaşıyoruz. Cittaslow’un felsefesinin temelinde önce geçmişin birikimini bugüne taşımak ve buradan geleceği aydınlatmak var. O nedenle bu felsefenin üç temel sütun üzerinde oturduğunu söyleyebiliriz. Bir tanesi doğayla barışıklık, diğeri geçmişin kültürünü, tarihini, lezzetlerini bugüne taşımak, üçüncüsü de bunları bilim ve sanatla birleştirerek bir gelecek haritası çıkarmak."
'BEYİN GÖÇÜ BİZİ KORKUTMUYOR'
İzmir'in tarımda, turizmde, sanayide, teknolojide yapacağı çok şeyi olduğunu, bunun için yaratıcı ve ilham veren insanlar için kentin cezbedici olması gerektiğini söyleyen Tunç Soyer, "Sanatı tüketen değil üreten bir şehir olma hedefini koyduk. Sinema ofisi kurduk, tiyatro ve resim için de aynı şeyi yapmak istiyoruz. Sanatın her dalında üretimi teşvik eden kaliteli üretimi ödüllendiren bir anlayışı İzmir'e getirmeye çalışıyoruz. Bunun tohumlarını attık, kısa sürede bunların meyvelerini toplayacağız. Bu yüzden beyin göçü bizi korkutmuyor" diye konuştu.
Bir belediye başkanının asli görevinin kenti korumak olduğunu söyleyen Soyer, "İzmir'in 8500 yıllık tarihini, doğasını koruyarak ileriye taşımak, yurttaşlar için yaşanacak bir yer haline getirmek öncelikli görevimiz. Bilim ve sanatla kentin geleceğini planlamak en temel rotalarımızdan biri olmak zorunda" dedi.