İzmir, 9 Eylül ve Fuar...
cumhuriyet.com.trİzmir’in yeni bir durum değerlendirmesine ve yeni bir atılıma gereksinimi var… İzmir’in çağdaş yaklaşımlara sahip yerel yönetimlerinin ve yerel dinamiklerinin, merkezi hükümetin tüm baskılarına ve engellemelerine karşın, yereli ulusalla ve ulusalı da evrenselle buluşturarak bu atılımı gerçekleştireceğine yürekten inanıyoruz.
Eylül ayının ilk günleri, İzmir ve Ege için önemli günlerdir… Birbiri ardına kurtuluş günlerini kutlar Ege’nin il ve ilçeleri… Efeler, zeybekler harmandalıya dururlar bu güzelim yörede…
Her türlü baskıya, saldırıya, zulme karşı efece, zeybekçe duruşun, direnişin simgesidir bu anlamlı kutlamalar…
9 Eylül’ler unutulmaz
İzmir’in kurtuluşu 9 Eylül, bu kutlamaların taçlandığı gündür… Aynı zamanda ülkemizin de kurtuluşudur… Emperyalizme karşı verilen ulusal kurtuluş savaşının utkuya ulaşmasının yıldönümüdür…
İzmirliler, Egeliler, günümüzde ulusal kurtuluş geleneğini barış mücadelesiyle de buluştururlar… Birlikteliğin, barışın, dayanışmanın, hoşgörünün en anlamlısı yaşanır bu yöremizde… Demokrasinin, özgürlüğün, barışın türküleri söylenir hep birlikte, yüreklice…
Bir de fuarı vardır bu güzelim kentin ve bölgenin… Bu yıl 80. kez kapılarını konuklara açan İzmir Enternasyonal Fuarı (İEF)… Fuar da tıpkı 9 Eylül gibi İzmir’in simgesidir…
Bu güzelim ülkenin yurttaşı olup da İzmir Fuarı’nı bilmeyen yok gibidir. Herkes fuarı görmese de en azından duymuştur. Hele eski kuşaklar için, İzmir Fuarı büyülü, tılsımlı bir dünyadır…
İnternetin hayal bile edilemediği, televizyonun ise daha ortalarda olmadığı yılları düşünün… İzmir Fuarı, o dönemlerin, yılların hayata, dış dünyaya açılan ışıklı bir penceresiydi… O pencereden ne ışıklar girdi yüreğimize, bilincimize… Bizi ışıttı, aydınlattı…
O dönemleri, yılları nasıl unutabiliriz… Hele biz İzmirliler, Egeliler… Bizler için fuar derin anlamlarla, ilginç anılarla dolu…
Fuar yaşam sevincimizdi
Çocukluğu Ege’nin kırsal kesiminde geçen bizim için fuar, üretim sevinciydi, hasat bayramıydı, yaşam coşkusuydu…
Yaz ayları, üzüm bağlarında, binbir zahmetle yetişen üzümün hasadını yapıp bir an önce işleri tamamlamanın mücadelesini verirdik… Koca bir yılın emeği üzüm çuvalları önceleri develere, sonraları da atlı arabalara yüklenip Tariş’e gönderilirdi…
Sonrasında da ver elini İzmir Fuarı… Fuara gitmek, bizim için bir ödüldü… Hele bu gidişimiz bir de 9 Eylül’e denk gelirse, değmeyin keyfimize… Bir taşla iki kuş vurmuş olurduk… Böylece hem fuarı, hem de 9 Eylül İzmir’in kurtuluş yıldönümünü doyasıya yaşardık… O yıllarda İzmir Fuarı, 20 Ağustos’ta başlayıp 20 Eylül’e kadar sürer, bir aylık süreyi kapsardı…
Fuarı neredeyse hiçbir pavyonu atlamadan bir baştan bir başa dolaşırdık… Dünyadaki tüm yenilikler, buluşlar orada sergilenirdi… Hele ülke pavyonları, tam bir ilgi odağıydı… İnsanoğlunun uzaya ilk yolculuklarını hep orada izledik… Yeni teknolojileri ve buluşları da…
İzmir Fuarı, o yıllarda aynı zamanda sosyal, kültürel, sanatsal buluşmaları da içerirdi… Bol ışıklı neonlarıyla ünlü sanatçıların program yaptığı gazinolar, çay bahçeleri ve tiyatro sahneleri, ilgimizi çekerdi…
İzmir Fuarı, bizler için büyülü bir rüya, tılsımlı bir dünyaydı… Kısacası orada hayatın tüm renklerini ve ışıklarını görürdük…
İzmir için yeni bir atılım
Elbette günümüzde artık koşullar değişti. Teknolojinin, bilişimin, iletişimin yarattığı ve bizlere sunduğu yeni olanaklarla birlikte yeni bir durumla da karşı karşıyayız… Artık yalnızca eski 9 Eylül kutlamalarını ya da fuar açılışlarını anımsayarak ve anımsatarak yetinemeyiz.
Ülkemizin en çağdaş ve aydınlık düşünceli insanlarının yaşadığı İzmir, kentsel tarihini, birikimini, zenginliğini, geleneklerini yeni gelişmelerle buluşturmak ve harmanlamak durumunda… İzmir ve İzmirliler olarak, önümüze yeni hedefler koymalıyız… Bu hedeflere ulaşmanın yeni yol ve yöntemlerini yaratmalıyız… Elbette bilimin ışığında ve çağdaşlığın aydınlığında…
Kısacası, İzmir’in yeni bir durum değerlendirmesine ve yeni bir atılıma gereksinimi var… İzmir’in çağdaş yaklaşımlara sahip yerel yönetimlerinin ve yerel dinamiklerinin, merkezi hükümetin tüm baskılarına ve engellemelerine karşın, yereli ulusalla ve ulusalı da evrenselle buluşturarak bu atılımı gerçekleştireceğine yürekten inanıyoruz.
Unutmayalım ki Türkiye’nin ilerici, yurtsever ve aydınlık güçlerinin gözü İzmir’in üzerinde, gönlü de İzmirlilerle birliktedir.