İzlenim: Boynunda yemenisi

İYİ Parti lideri Meral Akşener, tüm engellemelere rağmen kampanyasını sürdürüyor.

Duygu Güvenç

Meral Akşener, bir kadın olarak, erkeklerin hâkimiyetindeki siyasi yarışa, elinde kınası, boynundaki yemenisiyle girdi. Bahçeli’ye başkaldırdığında, onun konuşmak için otel ya da salon bile bulamadığını, konuştuğu alanda elektriklerinin kesildiğini duyuyorduk. Bugün ise mitinglerinde bambaşka anlar yaşanıyor. Bir yandan fişlenme korkusuna aldırmayan yüz binlerce insan adaylığı için YSK’ye giderken, bazıları ise onun miting alanına adım atmaktan korkuyor; polis kordonunun arkasından izliyordu Kilis’te...

Akşener ve ekibiyle birlikte hafta sonu gittiğim Kahramanmaraş’ta, meydanı doldurmakta başarılıydı. AKP’nin kalesi olarak bilinen şehirde Akşener’i, öncelikle kadınlar karşıladı; o da her birine teker teker dokundu; sarıldı. Onlarca kadının verdiği tülbentler, yemenilerle kürsüye çıkarken turladığı 60 ilden topladığı örtüler için Çankaya’da bir müze kuracağını anlattı. Miting boyunca, kişilerle teke tek diyaloglardan kaçınmayan; Erdoğan ve Bahçeli’den, “Muhterem abiler”, “Kibirli muhteremler” diye söz eden Akşener, sesini sürekli aldığı pastil ile koruyor. Ama sesini korumak için öncelikle diyafram kullanmayı öğrenmiş; böylece sesi çatallaşmıyor. Devam eden miting maratonuna karşın diyet ile oldukça forma da girmiş. Mitingde ön sırada bozkurt işareti yapan gençlere karşın o bu işareti kullanmıyor. İddiası merkez parti olmak ve en yakınındakiler, bozkurt işaretinin aslında ülkücülerin değil, 1994’te, Alparslan Türkeş’in Azerbaycan ziyareti sırasında bir kadının önerdiği işaret olduğunu anlatıyor.

Korumasını artırmıyorlar

yakınındakiler deyince kalabalık bir grup düşünmeyin. Yakın ekibi yaklaşık 10 kişi; devlet tarafından ziyaretler için verilen 4 koruması dahil. Korumanın artırılmasını isteyen Akşener’e, Emniyet’ten olumsuz yanıt verilmiş. Ama şehirlerde il Emniyeti tarafından güvenlik alınıyor, hem de fazlasıyla. Bu güvenlik tedbirlerinden gazeteciler de payını alıyor; mitingi izleyenler tek tek not ediliyor.

Büyük şehirlerde halkın kalabalıklara karışma lüksü olsa da, Kilis’e geldiğimizde ülkedeki korku duvarının büyüklüğü şaşırtıyor. Polisin kordon altına aldığı meydan boş; birkaç yüz genç adam meydanda. Ama yüzlerce insan, polis kordonunun dışında, meydanın etrafına doluşmuş. Akşener de konuşurken bir meydana sesleniyor, bir de sağında, solunda ama polis kortejinin dışında kalmaya dikkat edenlere. Nedenini sorunca anlıyoruz ki; fabrikanın olmadığı, özel sektörün büyük yatırım yapmadığı Kilis’te işsizlik Suriyelilerin nüfuslarını aşmasıyla en büyük sorun haline gelmiş. Her aile, en azından asgari ücret alabilmek için, devlet kurumlarında iş bulmaya muhtaç. Bu yüzden de aileden kimse miting meydanına giremiyor. Çünkü hepsinin hafızasında, referandum seçimleri sırasında iş bulma kurumundakilere AKP mitinglerine katılmaları için yapılan çağrı var. Meydandaki esnaf da sadece kulak kabartıyor, dükkân dışına çıkmadan; ama tercihini sorduğumuzda cümleler aynı; “Bugüne kadar hep AKP’ye verdim, bu defa Akşener’e vereceğim”