İZDENİZ grevi 3. gününde: Grevdeki işçiler eylem yaptı

İzmir Körfezi'nde yolcu ve arabalı vapur hizmeti veren Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İZDENİZ şirketinde toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmalık sonucu  başlayan grevin üçüncü gününde grevdeki işçiler belediye binası önünde eylem yaptı.

DHA

TDS Genel Başkanı Hasan Pekdemir, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu uzlaşmaya çağırdı.


İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketi Deniz İşletmeciliği Nakliyat Turizm ve Ticaret A.Ş. (İZDENİZ) ile Türk-İş'e bağlı Türkiye Denizciler Sendikası (TDS) arasında, 250 personeli kapsayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamayınca, yolcu vapurları ve arabalı vapurlarda 12 Temmuz Çarşamba gününde başlayan grev sürüyor. Grevdeki işçiler ve TDS yetkilileri bugün Büyükşehir Belediyesi binası önünde eylem ve basın açıklaması yaptı. Belediye binasının önüne kadar “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız", “Vur vur inlesin İBB dinlesin", "Grevci başkan" sloganları atan işçiler, alkış ve davul eşliğinde yürüdü. TDS Genel Başkanı Hasan Pekdemir yaptığı basın açıklamasında “Deniz sektöründe bizi grev yapmaya mecbur ettiler.  Denizde çalışan personele sıfır zam, karada çalışanlara ise yüzde 10'un altında zam önerdiler. Hükümet ile Türk-İş'in yaptığı kamu protokolünde ortalama yüzde 15 zamla anlaşmalar sonuçlanmışken, İzmir'de bu işçileri reva görülen ücret düzeyi budur."


6 GÜNLÜK GREVİN KARŞILIĞI


Pekdemir, İZDENİZ'de yeni zam oranının işletmeye bir ayda getirdiği ekonomik yükün ortalama 104 bin TL olduğunu, bunun 25- 30 bin TL'si için uzlaşmaya varıldığını söyledi. Sorunun geriye kalan 80 bin TL ekonomik yükten kaynaklandığını belirten Pekdemir “Bugün grevin üçüncü günü. İzdeniz'in gemilerin çalışmamasından dolayı günlük ekonomik kaybı 160- 170 bin TL'dir. İşçi yükü 80 bin TL ile 12 (ay) çarpıldığında toplam 960 bin TL tutar. Yani 6 günlük grevin karşılığıdır bu bedel" dedi.


KOCAOĞLU'NA UZLAŞMA ÇAĞRISI


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na seslenen Pekdemir şunları söyledi:
“5 bin yıllık İzmir halkına bu çileyi çektirmeye hakkınız var mı? Bu millet sizin hemşehriniz değil mi? Bu millet sizi bağrınıza basmadı mı? Yoksa siz bu milleti hiçe mi sayıyorsunuz? Sizi uzlaşmaya davet ediyorum. Bu milleti, çoluğunu çocuğunu sokağa dökmeyin. Aklınızı başınıza alın. Denizcinin etkisi de tepkisi de sert olur."


Konuşmanın ardından işçiler grev nöbet yerlerine geri döndü.