İz bırakmayan 'şipşak' radyoterapi
Ameliyat sırasında yapılan ve 2-3 dakika süren radyoterapiyle kanser nedeniyle göğsü alınan kadınların en büyük korkusu şekil bozukluğu sorunu ortadan kalkıyor.
AATürkiye'de bu tedavinin yapıldığı üç hastaneden biri olan Ankara Onkoloji Hastanesinde memesi alınan hastalara estetik cerrahi de uygulanarak neredeyse normale yakın bir görünüm kazandırılıyor.
Ameliyat sırasında uygulanan ''intraoperatif radyoterapi" cihazına sahip Türkiye'deki üç hastaneden biri olan Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bu tedavinin en fazla yapıldığı hastane olma özelliğini taşıyor.
Hastanede bugüne kadar 45'i meme kanseri olmak üzere toplam 54 hastaya ameliyat sırasında "intraoperatif radyoterapi" uygulandı.
Yöntemle ilgili bilgi veren Doç. Dr. Mehmet Ali Gülçelik, cihazın Türkiye'de ikisi Sağlık Bakanlığı olmak üzere toplam 3 hastanede bulunduğunu, Ankara'da ise tek olduğunu bildirdi.
Cihazın hastaya hem süre hem de estetik açıdan avantaj sağladığını belirten Gülçelik, yöntemin her hasta için uygun olmadığını, daha çok meme kanserinde ancak 50 yaş üstünde ve 3 santimin altındaki tümörlerde kullanıldığını söyledi.
Doç. Dr. Gülçelik, yöntemin karın içi tümörlerde, özellikle pankreas kanseri ve bu bölge etrafındaki bazı tümörlerde, mide, rektum kanseri ve yumuşak doku tümörlerinde de kullanılabildiğini bildirdi.
6-8 haftalık süreç 2-3 dakikaya iniyor
Rutinde, ameliyat sonrası koruyucu tedavide ışının deri üstünden verildiğini, ortalama 6-8 hafta süren bu süreç sonrası göğüste çökme ve çekilme gibi şekil bozuklukları meydana geldiğini belirten Gülçiçek, klasik radyoterapide ayrıca tümör yatağının ışınlanması ve doz ayarlanmasında sıkıntılar yaşandığına dikkati çekti.
"İntraoperatif radyoterapi"de ise tüm cerrahi işlemler bittikten sonra ameliyathanede kesi kapatılmadan tümörlü bölgeye kısa bir süre ışın verildiğini anlatan Gülçelik, "Işın tedavisi yaklaşık 2-3 dakikada bitiyor. Süre açısından avantajı olduğu gibi daha sonra ışın tedavisine bağlı ortaya çıkan çökme, çekilme gibi yapısal bozukluklar da görülmüyor'' diye konuştu.
Doç. Dr. Gülçelik, göğsü alınan hastaların en büyük kaygılarından birinin estetik açıdan görünümün bozulması olduğunu ifade ederek, "Hastanemizde intraoperatif radyoterapinin yanı sıra memesi alınan hastalara estetik cerrahi de uygulanarak neredeyse normale yakın bir görünüm kazandırılıyor" ifadesini kullandı.