İYİ Parti'de ikinci sınav

2. Olağanüstü Kurultayda Meral Akşener yeniden İYİ Parti Genel Başkanı seçildi.

Ayşe Sayın

24 Haziran seçimlerinin ardından “iç hesaplaşma” başlayan İYİ Parti’nin dünkü 2. Olağanüstü Kurultayı’nda, Afyon kampında genel başkanlığı bırakma resti çeken Meral Akşener, kimine göre “Akşener’siz parti olmaz” mesajını vermek, kimine göre de “çocuğu” gibi gördüğü partisini yarı yolda bırakmamak adına, “yeniden Bismillah” diyerek, partisinin başına döndü. Akşener’in, “yeni  başlangıcı”nda ise tüm enerjisini partiyi “yeniden yapılandırma” ve liderlikte “ikinci önemli sınavı” olması beklenen yerel seçim hazırlıklarına yönlendirmesi bekleniyor.

İYİ Parti kurultayından dikkat çeken izlenimler ve partinin bundan sonraki rotasına ilişkin yapılan değerlendirmeler şöyle:

-Yüksek moralle: Kurulduğu 25 Ekim 2017’den bu yana 2’si olağanüstü, 3 kurultay yaparak CHP’ye yakıştırılan “kurultaylar partisi” unvanına ortak olma yolundaki İYİ Parti’de, dün kendi çağrısıyla gerçekleştirilen kurultayda Akşener, partililerin karşısına son derece moralli ve güvenli bir havada çıktı.

-Taşlar döküldü mü: Dünkü konuşmasında partililere “İradenize boyun eğdim” sözleriyle dönüş kararını ilan eden Akşener, yeni dönemin işaretlerini de verdi. Akşener, “Eteğinde taş olan, ukde kalan var mı” diye sorup, “yok” yanıtını aldıktan sonra, “Öyleyse nerede kalmıştık, şimdi yeniden Bismillah” diyerek dönüş kararını deklare etti. Akşener’in bu sözleri yeni dönemde, “tartışma yeri kurultaydır ve bundan sonra yeni tartışma, kavga istemiyorum” mesajı olarak yorumlandı.

-Çekirdek kadroya vefa: GİK’in yarısını değiştiren Akşener, hem DYP hem de MHP içindeyken birlikte mücadele ettiği, İYİ Parti’nin kuruluşunda etkin görev alan “çekirdek kadrosu”nu küçük fireler dışında korudu. Kendisine potansiyel rakip gösterilen, Koray Aydın, Ümit Özdağ’ın yanı sıra Aytun Çıray, Müsavat Dervişoğlu’nun da aralarında bulunduğu isimleri koruyan Akşener, seçim sonrasında genel başkan yardımcılığından istifa eden DYP kökenlilerden Ayfer Yılmaz’ın yanı sıra Cihan Paçacı’yı da yeniden yönetime aldı. Diyarbakır’dan 1. sıra adayı olan ancak seçilemeyen Salim Ensarioğlu da GİK’e girdi.

-Ülkücü-merkez sağ çekişmesi sona erecek mi: Akşener’in Afyon kampındayaptığı konuşmada da kendisini destekleyen kesimlere “vefa borcunu ödediği” ve artık partiyi “kurumsallaştırma”ya dönük bir yönetim yapılanmasına gideceği mesajı vermişti. Akşener’in bu hesabı, muhaliflerinin sert eleştirisi üzerine aldığı “bırakma” kararı nedeniyle yaşama geçememişti. Yeniden genel başkan seçildiği kongre sonrasında bu hedefini hızla yaşama geçireceğine dikkat çekiliyor. Partide artık ayyuka çıkan “ülkücü-merkez sağ” kavgasına son verip veremeyeceği de önümüzdeki süreçte netleşecek. Afyon kampındaki restiyle “bensiz İYİ Parti de olmaz” mesajı veren Akşener’in partideki potansiyel rakiplerine karşı büyük koz elde ettiği ve yeni yapılanmada, “masaya vuran taraf” olma konusunda kararlılık sergileyeceği beklentisi dile getiriliyor.

-İkinci sınav: Kurultay konuşmasında partililere “kolay başarı” vaat etmediğini vurgulayan Akşener, “Önümüzde mahalli seçimler var, yarından tezi yok, hazırlıklara başlayacağız” sözleriyle de bir anlamda yerel seçimlerin startını verdi. Akşener’in lider olarak “ikinci önemli sınavı” niteliğini taşıyan yerel seçimlerdeki performası da aslında hem partisinin, hem de kendisinin siyasette kalıcı olup olmayacağını belirleme açısından büyük önem taşıyor. Genel seçimlere gönülsüz de olsa “ittifak”la giden Akşener’in yerel seçimlerde hem iktidar hem de muhafete “mesafeli” durması ve özellikle CHP ile hiçbir koşulda “yakın görünmeme” taktiği izleyeceği beklentisi dile getiriliyor.

*Neden gitti, neden geldi: Kongrede Akşener’in dönüşünden mutlu olmakla birlikte, “bırakma” restiyle partiyi “tartışmalı” hale getirdiği ve bir kısım seçmende güven kaybına yol açtığı gerekçesiyle içten içe “kırgın” olan bir kesimin de varlığı dikkat çekiciydi.