İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Türkkan'dan İmamoğlu'na: Böyle bir tweetin gereği var mı?

İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfi Türkkan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, Twitter'da HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i etiketleyerek yaptığı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü paylaşımıyla ilgili, "Böyle bir tweetin gereği var mı? Bence yoktu" dedi.

AA

İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye'de kadına karşı şiddet olaylarının arttığını, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre 2008-2020 yılları arasında 3 bin 621 kadının cinayetten yaşamını yitirdiğini ifade eden Türkkan, eğitilmeyen, çalışmayan, kendi kendine yetemeyen kadınların erkeklere muhtaç yaşamaya, bir eşya, bir köle muamelesi görmeye devam edeceğini dile getirerekTürkkan, "Böyle bir ortamda yaşam süren annelerin yetiştirdiği nesiller de annelerin yaralı yaşamlarından etkilenecektir. Bu travmayı durdurmanın tek yolu eğitimdir. Erkek zulmüne mahkum kalmamaları için kız çocuklarımızın eğitimi ülkece en önemli önceliğimiz olmalı." diye konuştu.

"MATEMATİK BİLİMİ İFLAS ETTİ"

Türkkan, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntıların ana nedeninin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olduğunu iddia etti. Bu sistemin sadece sorun ürettiğini ileri süren Türkkan, "Ekonominin durumu ortada. Ucube sisteme geçtiğimiz yıl olan 2018'deki kişi başı 9 bin 600 dolar olan milli gelir bugün 8 bin 500 dolara düştü. 2002 yılında Romanya, Bulgaristan, Litvanya, Letonya, Rusya ve Polonya gibi ülkelerde ortalama kişi başına yıllık gelir Türkiye'nin altında ya da yakın seviyelerdeydi. Bugün geldiğimiz noktada Türkiye'deki milli gelir dolar bazında bu ülkelerden daha düşük seviyede." değerlendirmesinde bulundu.

"KİMSEYİ KANDIRMASINLAR"

Elindeki ekonomik rakamları içeren tabloları basın mensuplarına gösteren Türkkan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Saray ve aveneleri bu durumu salgına bağlıyor. Hala 'Tüm dünya küçülürken biz büyüdük' diyorlar. Düşünün hem fakirleşiyorsunuz hem borcunuz artıyor hem hayat daha da pahalılaşıyor ama nasıl olduysa büyüyorsunuz. Matematik bilimi iflas etti. Kimseyi kandırmasınlar. Pandemiden önce de durum hiç iyi değildi. Bu tabloya bakarak nereden nereye düştüğümüzü görebilirsiniz. Rakamlar ortada, milletimizin hali ortada. Tencereler kaynamıyor, yoksulluk intiharları artıyor. Bu yıl marketlerdeki gıda enflasyonu yüzde 25'in üzerinde. İnsanlar geçinemiyor, çaresizlik içerisinde. Raflardaki bebek mamalarının, yağ şişelerinin üzerine hırsızlık olabilir diye artık alarm takılıyor. İnsanlar bebek maması ve yağ alamıyor. Bu hazin bir tablo. 1 liralık ekmek için, sebze için metrelerce kuyruklar uzayıp gidiyor."

AKP kongrelerinin yapılış şeklini eleştiren Türkkan, "Eğer kalabalıkta virüs bulaşıyorsa bu kongreleri neden yapıyorsunuz? Eğlence sektöründe uygun ortamlarda çalışabilecek şekilde çalışma izni verilmeli. Hem lebalep dolu kongreleri yapacaksanız hem de salgın gerekçesiyle lokantaları ve eğlence yerlerini kapatacaksınız." dedi.

"BİDEN'E GÖZ KIRPMAK İÇİN REFORM PAKETİ"

Lütfü Türkkan, hükümetin hazırladığı Yargıda İdari Reform Paketi'ne de değinerek iktidarın ABD Başkanı Joe Biden yönetimine göz kırpmak ve Avrupa Birliğine olumlu sinyaller vermek için bu paketi hazırladığını iddia etti.

Kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıran, yargı da dahil tüm gücü elinde bulunduran bu sistemde reform yapılamayacağını öne süren Türkkan, "Reform bu ucube sistemin doğasına aykırı. Getirdiğiniz bu Orta Çağ düzeniyle ileriye değil sadece geriye gidersiniz. Çözüm üretmek için getirdikleri bu sistem, sorun üretmekten başka bir şeye yaramıyor. O yüzden sorunun ana kaynağını ortadan kaldırmamız gerekli." değerlendirmesinde bulundu.

Türkkan, Türkiye'nin tekrar nefes alabilmesi için erken seçimin kaçınılmaz olduğunu, bu nedenle de 2021 yılında erken seçim olacağını ve en çok "Olmayacak." diyenlerin erken seçimi isteyeceğini dile getirdi.

ABD Başkanı Biden'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı halen aramadığını ifade eden Türkkan, "Eskiden saraydakiler 'Acaba Amerikan Başkanı bizi ne zaman Washington'a çağırır?' diye düşünürdü. Şimdi bir telefona fit olmuş durumdalar." diye konuştu.

HAKAN ATİLLA'NIN İSTİFASI

Biden’ın telefon etmesini sağlamak için gerekli altyapının hazırlandığını savunan Türkkan, şöyle devam etti:

"AKP Genel Başkanı 'kifayetsiz muhteris' dediği Macron'la dostane bir görüşme yaptı. Türkiye'nin AB'den de NATO'dan da kopmasının mümkün olmadığı, arada sarsılmaz bağlar olduğu söylendi. Libya'da durum sakinleşti. Artık eskisi gibi iç savaşın tarafı gibi davranmaktan vazgeçildi. Muhtemelen yaz ortasına kadar da bu ülkede tek askerimiz kalmayacak. Orta Doğu'da barışın olmazsa olmaz ülkesi Mısır'la sonunda görüşmelerin başlayacağı açıklandı. Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerine son verildi. Araştırma gemileri geri çekilirken donanma da limanlarına geri döndü. Her fırsatta savaş bile açılabilecek gibi davranılan İsrail'e artık tatlı dil gösteriliyor. Sanki savaşacakmış gibi yaptıkları Yunanistan'ı konuşmak için masaya davet ettiler. Halkbank davasının Amerika'da yargılanan ve mahkum edilen sanığı Hakan Atilla Türkiye'ye dönünce Borsa'nın başına getirilmişti. Amerika ile dalga geçer gibi yapılan bu iş dün Hakan Atilla'nın istifasıyla sona erdi. Verilen bütün bu tavizler belli ki Biden'ın bir telefon etmesini sağlamak ve muhtemel olumsuz girişimleri önlemek için veriliyor."

UYGUR TÜRKLERİ

İYİ Parti Grup Başkanvekili Türkkan, Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerinin 1949 Çin işgalinden bu yana planlı ve sistematik olarak "Çin mezalimi" yaşadığını söyledi.

"Uygur Türklerine karşı işkence, zulüm, zorla doğum kontrolü ve öldürme eylemlerinin uluslararası hukuktaki karşılığının soykırım olduğunu" belirten Türkkan, "Uygur Türkleri, Türk ve Müslüman olduğu için Nazi esir kamplarını aratmayan kamplarda işkence ve soykırıma maruz kalırken tüm dünya ayağa kalkıyor ancak AK Parti iktidarı susmaya devam ediyor. AK Parti iktidarına, bu mezalime karşı sessiz kalmalarının kendileri açısından asla unutulmayacak bir utanç vesikası olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz." dedi.

LEVENT GÜLTEKİN'E SALDIRI

Türkkan, gazeteci Levent Gültekin'e yapılan saldırıya ilişkin soruya, "Büyük ortağın aleyhine laf söylediğiniz zaman hapse atlıyorsunuz, küçük ortakla ilgili bir ifade kullandığınız zaman dayak yiyorsunuz. Yapılan saldırıyı ülkemizde demokrasi, hukuk ve ifade özgürlüğü adına kaygı verici bir gelişme olarak görüyorum. Saldırıyı kınıyorum. Levent Gültekin ile her konuda aynı düşünmek zorunda değilim, hatta bazı düşüncelerine karşı gelebilirim ama bu hiçbir zaman Levent Gültekin'e karşı vandalca bir girişimin gerekçesi olamaz. Eğer böyle yaparsanız Türkiye’yi hukuk devletinden her gün biraz daha uzaklaştırmış olursunuz." cevabını verdi.

İMAMOĞLU'NUN TWEET'İ

Türkkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:

"Böyle bir tweetin gereği var mı? Bence yoktu. Biz, kurumsal kimliğiyle CHP ve yönetimini tanırız. Yani yarın CHP Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat başka bir tweet atarsa bununla ilgili bir yorum yapmamız beklenir mi? Hayır. Ama ben beklerdim ki Sayın İmamoğlu, şehit Aybüke öğretmen hanım nezdinde bütün şehit analarımızın da kadınlar gününü kutlasın. Ayrıca uzun süredir AK Parti tarafından yönetilen İstanbul'da çok büyük sorunlar yumağı var. İstanbul'da yaşayan kadınların da sorunları var. Bu kadınların sorunlarını çözmek üzere biraz daha odaklanması çok daha doğru olur diye düşünüyorum."