İYİ Parti grup toplantısı! Akşener'den Erdoğan açıklaması: Sakın aldanmayın!
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında son dakika açıklamalarda bulundu. Akşener, "Sakın Erdoğan'ın yerlilik ve millilik nutuklarına aldanmayın" diye konuştu.
cumhuriyet.com.trPartisinin TBMM'de gerçekleştirilen grup toplantısında canlı yayında dikkat çeken açıklamalar yapan İYİ Parti lideri Meral Akşener, "Sayın Erdoğan'ın daha önce ekonomi bizim işimiz dediğinde başımıza gelenler ortada. Bu konuda 'Bu bizim işimiz' dediği anda ben titremeye başlıyorum. Tansiyonum değişiyor" ifadelerini kullandı.
Kanal İstanbul projesine sert tepki gösteren Akşener, "İstanbullu açıkça 'İstemiyorum' derken ısrarla ve inatla 'Yapacağız' dedikleri o ucube kanalı yapmalarına izin vermeyeceğiz. Marmara'yı, İstanbul'u ölüme terk etmelerine izin vermeyeceğiz. Bu proje İstanbul'a yeni bir ihanettir" düşüncesini dile getirdi.
Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"1500, 1600 LİRA EMEKLİ MAAŞI ALAN BİR İNSAN NEYLE GEÇİNİR KARDEŞİM?"
Sakın Erdoğan'ın yerlilik ve millilik nutuklarına aldanmayın. Milletin güvenini istismar eden bu iktidarın, Türkiye'ye verecek bir şeyi kalmadı. Sen sarayında sefa sürerken milletimizin feryadı her geçen gün artıyor. Zor zamanlarda devletlerini yanlarında görmek istiyorlar. 1500, 1600 lira emekli maaşı alan bir insan neyle geçinir kardeşim? Evi kendisinin bile olsa geçinemez, aç kalır.
"SENİ ORAYA BOŞ KALMASIN DİYE Mİ OTURTTULAR?"
Bu bela yeni değil, ilk defa 2007 yılında ortaya çıktı. O felaket ancak 2 yılda temizlenebildi. Yeniden ortaya çıktığında, bilim insanları başta bakanlık olmak üzere ilgili yetkilileri uyardı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ne yaptı? Mayısın ortalarına kadar bunun sıradan bir plankton artışı olduğunu, numune almaya bile gerek olmadığını söyledi. Son bir haftada müsilaj kıyılarımızı sarıp gündem olunca nihayet bakanlık acil durum eylem planı yapmaya karar verdi.
Akşener, "Umarım TRT ve Meclis televizyonu kapatmaz" sözleriyle Safranbolulu kıraathanecilerin pankartını açtı.
Onlarca bilim insanının uyarılarına kulak vermeyen bakanlık, Sayın Erdoğan 'çevre bizim işimiz' deyince sonunda adım attı. Devletin bakanı, "Cumhurbaşkanımızın talimatıyla" demeden adım atmıyor. Kardeşim, sen bu konunun bakanı olarak ne işe yarıyorsun? Seni oraya boş kalmasın diye mi oturttular? Sağa sola git, fotoğraf çektir, bir de maaş al diye mi oturttular? Senin işin bu değil mi, 8 ay önce bambaşka açıklamalarla sorunu görmezden geldiniz. Bugün sırf Erdoğan parmak şıklattı diye acil eylem planı hazırlama yarışına girdiniz.
"BU BİZİM İŞİMİZ' DEDİĞİ ANDA BEN TİTREMEYE BAŞLIYORUM"
Sayın Erdoğan'ın daha önce ekonomi bizim işimiz dediğinde başımıza gelenler ortada. Bu konuda 'Bu bizim işimiz' dediği anda ben titremeye başlıyorum. Tansiyonum değişiyor. Şimdi de çıktı, 'Çevre bizim işimiz' dedi. Nasıl bir endişe duyuyorum, anlatamam size. Sayın Erdoğan'ın çevreciliği de ekonomistliği gibiyse milletçe büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bugün ağacına, ormanına, denizine sahip çıkmayan bir iktidar var.
"BU PROJE İSTANBUL'A YENİ BİR İHANETTİR"
İYİ Parti olarak doğa konusunda tavizimiz yok, olmayacak. Fatih'in İstanbulunun boğazına o yağlı ilmiği geçirmeyeceğiz. Marmara ölürken, o ihalele kenelerinizin daha fazla semirmesine daha fazla müsaade etmeyeceğiz. İstanbullu açıkça 'İstemiyorum' derken ısrarla ve inatla 'Yapacağız' dedikleri o ucube kanalı yapmalarına izin vermeyeceğiz. Marmara'yı, İstanbul'u ölüme terk etmelerine izin vermeyeceğiz. Bu proje İstanbul'a yeni bir ihanettir.
"BU PROJE, DÜPEDÜZ SOYGUN PLANIDIR"
Bu proje, milletimizin kutlu iradesine yapılan saygısızlıktır. Bu proje, düpedüz soygun planıdır. Boşuna heveslenmeyin, boşuna avuçlarınızı ovuşturmayın. Bu devran dönüyor, ilk seçimde bu iktidar gidiyor, bu saray sefası bitiyor. Şimdiden uyarıyorum, o kutlu gün geldiğinde bir kuruş bile alamazsınız. Sayın Erdoğan ve iktidarına güvenerek sakın ola bu hukuksuzluğa ortak olmayın. Sonra üzülürsünüz. Bir kuruş alamayacaksınız, ödemeyeceğiz. Aziz milletim, iktidar Kanal İstanbul fantezileriyle oyalanırken, iktidarın beceriksiz ellerinde ülkemiz hayati risklerle karşı karşıya kalıyor.