‘İyi ki doğdun Clara’

Cemal Reşit Rey (CRR) Konser Salonu, yarın akşam (perşembe) saat 20.00’de ilgi çekici bir konser etkinliğine ev sahipliği yapacak. Bu konserde yalnızca müzik yok. Aynı zamanda enstalasyon (yerleştirme) da konsere eşlik edecek. Konserin “Dikiz Aynasında Clara” isimli başlığını anlamak için biraz daha geriye gitmek gerekiyor: Clara Schumann, Romantik Dönem’in önde gelen piyanist ve bestecilerinden biri. 61 yıllık kariyeri boyunca piyano konserlerinin format ve repertuvarında önemli değişikliklere öncülük etti. 2019 yılına denk gelen Schumann’ın 200. doğum yıldönümü, doğduğu kent Leipzig başta olmak üzere tüm dünyada kutlandı. CLARA19 Festivali kapsamındaki etkinliklerden biri de Almanya’da yaşamlarını sürdüren iki Türk müzisyenin de içinde yer aldığı “Dikiz Aynasında Clara” adlı konser enstalasyonuydu.

Aynı zamanda Türkiye prömiyerini yapacak olan videolu yerleştirme, ismini Emanuel Mathias’ın 2011 yılında ürettiği “Nebahat’ın Kız Kardeşleri” videosundan alıyor. Şöyle de denebilir: Tıpkı döneminin güçlü ve bağımsız kadın şoförü Nebahat gibi Clara’nın mesajı da günümüzdeki kız kardeşleri tarafından sanatseverlerle buluşturuluyor. Enstalasyonda ürettikleri besteleriyle, müzik hayatının içinden üç farklı nesil ve farklı coğrafi kökenden gelen üç kadın besteci yer alıyor; Violeta Dinescu, Annette Schlünz ve Beste Özçelebi. Bu isimler, Clara Schumann ve onun müziğine adeta bir köprü kuruyor. Sanatçılara, soprano Lisa Fornhammar, piyanist Mediha Khan ve viyola sanatçısı Cenk Erbiner eşlik ediyor. Enstalasyon, Clara Schumann’ın dünyasına erişme çabasının dışında günümüzde kadın olmak, müzisyen olmak, beste yapmak üzerine de düşündürüyor.

“Dikiz Aynasında Clara” etkinliğinin fuayede yapılmasının amacı ise klasik müzik dinleyicilerini alışılmış kalıpların dışına çıkarmak. Böylece dinleyiciler müziğin merkezine yerleşerek farklı açılara yerleştirilen ekranlar aracılığı ile söyleşiler, metin, enstrümanlar ve sanatçılarla iç içe olacakları samimi bir deneyim yaşayacak.

‘FARKLI BİR GÖZ’

Viyola sanatçısı Cenk Erbiner, konser öncesi sorularımızı yanıtladı. Öncelikle enstalasyonu açıklayan Erbiner, “Bestecilere farklı bir gözle yaklaşmak mümkün oluyor. Çünkü sadece müziği duymuyorsunuz, bestecilerin kendilerini duyuyorsunuz. Neden ve nasıl bestelediklerini görebiliyorsunuz, videolarda anlatıyorlar” dedi. Erbiner, “Bence profesyonel olmayıp da müziksever olan kişilere bilgi verici, anlatıcı, güzel bir enstalasyon olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. 

Clara Schumann ile ilgili böyle bir bestede bulunmanın da çok özel bir duygu olduğunu söyleyen sanatçı, “Genelde yeni yazılmış eserleri çalmak benim için çok etkileyici” diye belirtti. Nedenini de şöyle açıkladı: “Çünkü eserlerin teknik açıdan olsun, müzikal açıdan olsun zorlayıcı bölümleri oluyor. Bunlar da beni çocuk gibi heyecanlandırıyor. Benim sınırlarımı zorluyor. Bunu seviyorum ben. Benim açımdan ilerleyici oluyor.” 

Erbiner, bu projenin içinde yer almaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Projedeki tek erkek olduğunu belirtirken de “Erkeklerin kadın hakları için daha fazla mücadele etmesi gerektiğine inanıyorum. Eşitliği savunmamız gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. Enstrüman olarak viyolayı seçmesinin nedenini de “Viyolanın sesi insan sesine benzer. İnsanın ruhuna işleyen bir enstrüman” sözleriyle açıkladı.

SARAN, ONUN İÇİN SAHNEDE

Clara Schumann, 22 Aralık Pazar akşamı 20.00’de “I, Clara - Müzik ile Bir Yaşam” isimli konserle de anılacak. Konserde tiyatro sanatçısı Tilbe Saran ile piyanist Lucy Parham aynı sahneyi paylaşacak. Konser, Schumann’ın tanıdığı Chopin, Brahms, Liszt, Mendelssohn’un eserlerini de içeriyor. “I, Clara - Müzik ile Bir Yaşam” daha önce, ünlü İngiliz aktrisler Juliet Stevenson ve Harriet Walker’ın da aralarında bulunduğu büyük oyuncularla sahnelendi. Schumann’a saygı duruşu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne dek sürecek.