İthal kâğıtla yerli etiket
Market raflarındaki ürünlerin etiketlerine basılan ‘yerli’ damgasının kâğıdı ve mürekkebi de ithal çıktı. Yüksek kurla Çin’den yüzde 200 zamla alınıyor.
Gamze Bal
Türkiye’de üretilen malların etiketlerinde ‘yerli üretim’ logosu kullanma zorunluluğu başladı. Ancak üretim için gerekli hammaddenin ithal edilip, yalnızca üretiminin yurtiçinde yapıldığı Türkiye’de hangi ürünün ne kadar yerli olup olmadığı gündeme geldi. Yerli üretim denildiği zaman üretimiyle birlikte hammaddesinin de Türkiye’den temin edildiğinin anlaşıldığını belirten sektör temsilcileri duruma tepkili.
Tüketiciyi yanıltabilir
Marketlerde ‘yerli üretim’ logosunun bulunduğu kâğıt ile üzerindeki mürekkebin bile ithal edildiğini hatırlatan Etiket Sanayicileri Derneği (ESD) Başkanı Aydın Okay, “Raf etiketi, termal ısıyla yanan bir kâğıt cinsi. Çin’den bobinler halinde ithal edip, işçiliğini biz yapıyoruz. Kumaşı satın alıp terziliğini yapmak gibi. Kurdaki artışlar nedeniyle bu kâğıdın maliyeti son bir yılda yüzde 200 zamlandı” dedi. Okay, ithal ürünlerde bile yerli üretim damgasının yer almasının kavram karmaşasına yol açtığını belirterek, “Yerli üretim dediğiniz zaman tamamen Türk malı olduğu anlaşılır. Ancak ürünlerin ambalajlarının hammaddesi bile ithal. Uygulamayı destekliyoruz ancak yanlış anlaşılmalara yol açacaktır” diye konuştu.
Zammı engeller
Ticaret Bakanlığı’nın Fiyat Etiketi Yönetmeliği’nde yaptığı düzenleme ile 3 Ekim’den itibaren market raflarındaki tüm ürün etiketlerinde malın üretim yeri ve son zammın ne zaman yapıldığı gibi bilgiler yer alıyor. Tüketici Başvuru Merkezi (TBM) Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu, uygulamayla kurdaki artışı gerekçe gösterip haksız zam yapan firmaların önüne geçileceğini savundu.
15 GÜNLÜK SÜRE YETERSİZ
Ticaret Bakanlı-ğı’nın söz konusu uygulamaya geçmek için tanıdığı 15 günlük geçiş süresinin yetersiz olduğunu ifade eden ESD Başkanı Aydın Okay, “Etiketlerin 15 gün içinde yetişmesi mümkün değil. Süre doldu fakat siparişlerin ancak yüzde 40’ı tamamlanabildi” dedi. Yeni sistemin yerleşebilmesi için 3 aylık zamana daha ihtiyaç olduğunu kaydeden Okay, “Normalde bir marketin bir aylık etiket değiştirme oranı yüzde 10 iken, 15 gün içinde yüzde 100’lük bir değişim istendi. Bu hem marketler için hem de etiketi üretecek olan bizler için çok zor. Aylık etiket siparişi bir milyon adetten 10 milyon adete çıktı. Ancak bu bizi mutlu etmiyor. Çünkü üretim kapasitesi belli, yetiştiremiyoruz” diye konuştu.
Market işletmecileri ise etiketlerin yetişmesinden ziyade 15 gün içinde 16 bin TL’lik ek masrafın oluşmasından dert yanıyor. Bu maliyetin yalnızca Şişli’de metrekaresi küçük bir işletme için geçerli olduğunu kaydeden bir market yetkilisi, “Yılbaşından bu yana giderlerimiz yüzde 27 artmışken bir de yerli üretim etiketlerini zamanında yetiştirebilmek için ek masraflar ödemek zorunda olmak belimizi büktü” dedi.
Önce fiyata bakılıyor
Ürünlerin etiketlerindeki değişiklik yerine zamlı fiyatlara çare bulunması gerektiğini dile getiren bir başka market yetkilisi, “Zamları marketler değil, firmalar yapıyor. Bu da keyfi bir durum değil, maliyetler çok yükseldi. Raftaki ürünün etiketiyle oynanacağına, kilosu 10 TL’yi aşan domatesi denetlesinler. Yurttaş ürünün menşeine değil, fiyatına bakıyor” diye konuştu.